Web´den seçmeler

Gayrimüslim azınlık mensupları için söylenenler ayrı bir skandal. Demek biz onlara yaşama hakkı tanıyormuşuz. Ne kadar da cömertiz. Bu cümleler gayrimüslim vatandaşlarımıza yönelik ayırımcılıktır, onları ikinci sınıf vatandaş saymaktır. Vurgulayalım: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsi yasa önünde eşittir. Hiçbiri ikinci sınıf değildir. Oğuz Demiralp – www.t24.com.tr

İzak BARON Diğer
5 Nisan 2017 Çarşamba
  • LADİNO’NUN GİDEREK YOK OLMASININ BİR DİĞER SEBEBİ DE ŞU; OSMANLI’DAKİ SOSYAL HAYATI DÜŞÜN; ERKEKLER DIŞARIDA, TOPLUMLA DAHA İÇ İÇELER. TÜRKÇE ÖĞRENİYORLAR. KADINLARSA EVLERİN ARKA AVLULARINDA, DÜNYADAN KOPUK, EV İŞLERİ VE DİKİŞ NAKIŞLA UĞRAŞIYOR, ARALARINDA VE ÇOCUKLARIYLA SADECE LADİNO KONUŞUYORLAR

“1492’de İber Yarımadasından göç eden Yahudilerin anadili İspanyolca zaman içinde Türkçenin, Ermenicenin ve Rumcanın etkisiyle bir ‘çorba dil’e dönüştü. Ladino veya ‘Judeo Espanyol’ diye adlandırılan bu dil yazılmıyor, edebiyatı yok, okunamıyor. Ticaret yapılmıyor. Okullarda öğretilmiyor. Dolayısıyla modernleşme sürecinde eriyip gidiyor dil... Ladino’nun giderek yok olmasının bir diğer sebebi de şu; Osmanlı’daki sosyal hayatı düşün; erkekler dışarıda, toplumla daha iç içeler. Türkçe öğreniyorlar. Kadınlarsa evlerin arka avlularında, dünyadan kopuk, ev işleri ve dikiş nakışla uğraşıyor, aralarında ve çocuklarıyla sadece Ladino konuşuyorlar. Sosyal hayata katılamıyorlar. Fransız Yahudi entelektüeller “Ortadoğu’daki kardeşlerimiz cahil kaldılar. Kadınlar eve tıkıldılar. Onların dünyaya açılmalarına yardım etmemiz gerek” diyerek Osmanlı’da Fransızca tedrisatlı Alliance okullarını kurdular. Yahudi toplumunun aydınlanmasını hedefleyen bu okullarda eğitim Fransızcaydı. Buralardan mezun olanlar toplumun elit tabakasını oluşturdu. Yahudilerin uzun süre Türkçe yerine Fransızca konuşmasına ve Ladino konuşanların ikinci sınıf vatandaş olarak görülmesine sebep oldu. Ladino’nun yediği en büyük darbedir bence...”

Deniz Alphan (Güliz Arslan röportajı)

http://www.hurriyet.com.tr/kaybolan-bir-dilin-ve-mutfagin-izinde-40412717

 

  • İSRAİL’İN DEĞERLENDİRMESİ O Kİ NASRALLAH’IN ÖNGÖRÜLEBİLİR GELECEKTE İSRAİL’LE ÇATIŞMAYA GİRMESİ İÇİN HERHANGİ BİR SEBEBİ YOK

Caspit şu tespitlerde bulunuyor: “İsrail şu an roket tehdidi karşısında etkili bir yanıttan mahrum olduğunu biliyor. Bunun anlamı şu: İsrail’in elinde kalan tek seçenek, Lübnan’ın yaşamsal altyapısına yönelik hızlı, tesirli, agresif bir saldırı gerçekleştirmek ya da İsrailli subay ve üst düzey yöneticilerin son 10 yılda kullandığı deyimle ‘Lübnan’ı Taş Devri’ne geri göndermek’. Hizbullah’la Lübnan devleti arasındaki ayrım büyük ölçüde bulanıklaştığına göre ülkenin yıkıma uğrama ihtimali Nasrallah açısından caydırıcı bir unsur olabilir. Nasrallah artık hükümetin arkasına saklanamaz çünkü kendisi hükümet konumunda. Ancak İsrail’in böyle bir saldırıya girişmeden önce ABD’den onay alması gerekecek. İsrail’deki savunma kaynakları, bu onayın verildiğini ya da en azından yakın gelecekte verilmesinin beklendiğini söylüyorlar. İsrail yeni bir çatışmada Lübnan’ın altyapısını tahrip etmek için agresif bir harekata girişirse ABD’den hava şemsiyesi şeklinde desteğe ihtiyaç duyacak. Bu sayede çatışmanın en azından ilk birkaç gününde hareket serbestisine kavuşacak.”

Peki, bu savaş ne zaman patlak verir? Caspit bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “İsrail’in değerlendirmesi o ki Nasrallah’ın öngörülebilir gelecekte İsrail’le çatışmaya girmesi için herhangi bir sebebi yok. IDF’ye göre Hizbullah güçleri Suriye’de aşırı yüklü ve yorgun olduğu sürece Nasrallah İsrail’le çatışmaktan kaçınacak. Ancak son aylarda Beyrut’tan gelen sinyaller Nasrallah’ın sabrının tükenmeye başladığını gösteriyor. Yabancı kaynaklara göre İsrail’in son birkaç yılda dayattığı yeni oyun kuralları, yani Suriye’den yola çıkan silah konvoylarını vurmakta serbest hissetmesi Nasrallah için kabul edilebilir bir şey değil. (…) İsrail şunu pekâlâ biliyor: Filmin başında duvarda bir füze varsa filmin sonunda o füze atılır. Er ya da geç böyle olacak.”

http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2017/03/israel-weighs-response-hezbollah-rocket-threat-iran-syria.html#ixzz4d7Y1zG7r

 

  • BU CÜMLELER GAYRİMÜSLİM VATANDAŞLARIMIZA YÖNELİK AYIRIMCILIKTIR, ONLARI İKİNCİ SINIF VATANDAŞ SAYMAKTIR

Hadi bunu geçtik, diyelim, geçebilirsek. Milletimiz, Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar ve diğer din mensupları ve yabancılaşmışlar diye kategorilere ayrılıyor. Din temelinde yapılan bir bölme işlemi bu. Yabancılaşmış dediklerinin dini zikredilmiyor. Anlaşılan, onlar Müslüman sayılmıyor. Başkalarının Müslüman olup olmadıklarına siz nasıl karar verirsiniz? O kararı ulu Tanrı verecektir. Ya din ve vicdan özgürlüğü nerede kaldı? Bırakalım, insanlar dinsel inançlarını inandıkları, bildikleri gibi yaşasınlar. Din dayatmaya gelmez.

Gayrimüslim azınlık mensupları için söylenenler ayrı bir skandal. Demek biz onlara yaşama hakkı tanıyormuşuz. Ne kadar da cömertiz. Bu cümleler gayrimüslim vatandaşlarımıza yönelik ayırımcılıktır, onları ikinci sınıf vatandaş saymaktır.

Vurgulayalım: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsi yasa önünde eşittir. Hiçbiri ikinci sınıf değildir.

Oğuz Demiralp

http://t24.com.tr/yazarlar/oguz-demiralp-x/tehlikeli-cumleler,16913

 

  • KİMİN YAHUDİ, KİMİN HIRİSTİYAN, KİMİN MÜSLÜMAN OLDUĞUNUN ÖNEMİ YOKTU

Mecbur muyum bir tarafa geçip orada sıkılaşmaya, kenetlenmeye? Biz, siz, onlar yapmaya mecbur muyum?

Sokakta oynayan çocuklardık biz. Ali de vardı, Mustafa da. Baran da vardı, Metehan da. Moris de vardı, Luka da. Birleşmiş Milletler’in bahçesi falan da değil yanlış anlamayın. Gazoz kapaklarıyla yılan oynanan, okul bahçesindeki çeşmeye ağız dayayarak su içilen, artık derbeder olmuş misketlerle baş altı çekilen bir sokaktı.

Kimin Yahudi, kimin Hıristiyan, kimin Müslüman olduğunun önemi yoktu. Meşin topu maçtan sonra kim almıştı acaba? Ailesi Alevi olan kimdi değil, kimin annesi salçalı ekmekleri hazırlayacaktı bu öğlen? Baran’la Metehan etnik kavga nedir bilmezlerdi. Ara sıra çatışırlardı ama Zeynep’e hatıra defterini ilk kim verecek diye.

Öyle sümsük, kendi halinde, içine kapanık da değildik ha! Aşağı mahalleyle önce maçla, topla didişirdik. Maçta yendik miydi, onlar toplaşıp miskete gelirlerdi. Misketlerimizi üterlerse, biz varı yoğu birleştirip ışıl ışıl gazoz kapaklarımızla yeni bir müsabaka için deplasmana giderdik.

Mahallede farklı oyunlarda iyiydik biz ama her zaman birdik.

Anlatanadam

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/anlatanadam/biz-her-zaman-birdik-40410075

 

  • BUNU HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ? EĞER YAHUDİLER OLMASAYDI BU DÜNYADA NE YAPARDINIZ?

Yahudi değilim. Ben Katolik’im ama aptal değilim: açık olsun. İsa Yahudi ve asla onun Yahudiliği vazgeçti. Tarsus St. Paul Yahudi, Meryem Yahudi idi, Kilise'nin on iki havari ve erken papa Yahudiler idi.

Tabii ki, benim sosyalist Yahudi düşmanı dostlarım - kapitalizm, Samuelson, Milton Friedman gibi felsefi yaratıcıları Karl Marx’ın birer Yahudi olduğunu söylemek değil, aynı zamanda hatırlamanız gerek.  Eğer borsa yatırımınız varsa, Yahudi Markowitz teorileri, kullanmalısınız. İsrail'e karşı protestocuların hiçbiri psikolog’a gitmemeli (Sigmud Freud Yahudi), sen... insülin nasıl uygulanacağını yaratıcısı Karl Landsteiner oldugu için İnsulin kullanmayacak diyabetik gösterebilir misin? , aspirin (Spiro Yahudi idi) almamalıdır, birçok mucitler veya kâşifleri ünlü Yahudiler olmadan ne de, çocuk felci, kolera veya tüberküloz aşısı yapılabilir.

Levi Strauss bir Yahudi fazla olmasın. İsrail'e karşı gösteri yapanlar Isaac Singer (dikiş makinesi mucidi) Bu isimler sayesinde _kıYahudi idiler, ne kot giymek (jeans) belki olmayacaktı. Calvin Klein, Ralph Lauren veya Donna Karan, ünlü giysi tasarımcıları Yahudilerdir.

Ah! Yahudilere karşı patlayıcı mesajları çığlık atmaya kullanmak mikrofon bir Yahudi adında Emile Berliner icadı oldu. Ve aynı zamanda Yahudi bir Philip Reiss, telefon için temelini oluşturan işitme cihazında çalıştı...

İlk hesaplama makinesi Yahudi Abraham Stern buluşudur. Ucu fosforlu kibrit, Yahudi, Samson Valobra icat edilmiştir. Tabii ki, düşünce hayatımızda temel olmalarına rağmen Durkheim, Spinoza ya da Strauss felsefi fikirlerinin herhangi birini bir Yahudi düşmanının kullanmaması gerekir...

Kafka, Anne Frank Yahudi, Albert Einstein Yahudi, Yahudi öldüler. Google kullanmasınlar, çünkü onu yaratanlar Larry Page ve Sergey Brin Yahudi idiler.. Güle güle Batman ve Örümcek Adam, Max Fleischer, çünkü Marvel Comics'in yaratıcısı Yahudi.

Energizer pillerini bulan Joshua Lionel, onlari istemiyorsan   İsrail'e karşı tüm itirazlar icabi yalnızca halat oyuncak kullanmalısınız. bayanlar ve baylar, evet, o da Yahudi idi.

Bir İsrail şirketi geliştirmek ve Kaliforniya'da Mojave Çölü'nde büyük miktarlarda elektrik üretmek için sadece güneş enerjisi ile çalışan bir fabrika kurmak için ilk oldu. Ayrıca USB ve USB bellekler İsrailli Yahudilerin buluşlar oldu!

Yahudi David Rosen çnemli bir şey yaratmıştır çünkü video oyun nesil tüm gençlik, kendi Sega görüntü monitörlerini terk gerekir. Zevk ve dondurma Haagen- Daaz veya donut unutma.

Elbette - - Yahudilere karşı olanların, bu arada güzel kadınların Esthee Lauder Helena Rubinstein Yahudi olduğundan to-makyaj terk etmek zorunda kalacaklar ve hiçbiri Barbie bebek kullanamayacak.

Ve müzik sevenler için? Böyle hem Leonard Bernstein ve Daniel Barenboim, İsrail ve Yahudiler gibi hiçbir şey duymak iletkenler. Protestocular hiçbiri MGM veya Warner Bros, ne de Fox kanalı veya Universal Studios ya da Columbia Pictures film izlemek için. Artık sanatçıların yüzlerce Spielberg, Harrison Ford, Paul Newman, Kirk Douglas, Jessica Parker, Dustin Hoffman ve Barbara Streisand izliyor.

Progresif dünyada ilerlemeyi savunanlar, ürün Yahudilerin, biz onlara borçluyuz, dünyada iyi olanı yarısı ellerini kirletme durdurun.

Yakın Doğu ve Orta Doğu boyunca sadece gerçekten demokratik, çağdaş bir devlet, temiz, laik Batı, laik gerçeği konuşan bir ülke var, adı İsrael. Şimdi Ortadoğu’da yüz yıl önce olan ağaç sayısından çok daha fazlasına sahip tek  ülke hangisidir? İsrael. Hangi ülke dünyada kişi başına en yüksek Üniversite ortalama vardır? Hangi ülke başka bir ülkede kişi başına daha bilimsel makale üretir? "Çatışma serbest bölgelerden gelen" olarak elmas belgeleyen uluslararası bir standart olan Kimberly süreci, benimsemeye ve sertifika vermeye yetkili dünyada ilk ülke neydi? İsrael.

Hangi ülke, bir hap içinde oturtulmuş ve tanıda ince bağırsak ve yardım içinde gözlemlemek için kullanılan çok küçük yutulabilir ilk Kamera Videosuna sahiptir?

Hangi ülke damla sulama teknolojisi geliştirildi? Ve nerede Albert Einstein üniversite kurdu? Kişi başına düşen kitap okuma sıralamasında 2. ülke nedir?

Dünyada her zaman insani yardım sağlayan ülke nedir? Hangi ülke depremden sonra Haiti'ye 200 kişilik bir kurtarma ekibi gönderdi? Hangi ülke Japonya'daki yıkıcı depremin ardından, bir klinik kurtarma kurmuştur? Filistinlilerin de dahil olmak üzere 2.300'den fazla çocuğun hayatını kaydetmek için ücretsiz kalp cerrahisi hangi ülke?

George Garcia Hamilton - Arjantin'de Tucuman milletvekili

http://avramaji.blogspot.com.tr/2017/03/ah-bu-yahudiler.html

 

  • FİLM KONUSU GEREĞİ HAYVAN, İNSAN, IRKÇILIK HAKKINDA BİR SÖZ SÖYLEMEK İSTİYOR ANCAK HAYVAN KAFESLERİNDE SAKLANAN YAHUDİLERİ CESUR BİR ŞEKİLDE GÖSTER(E)MEDİĞİ İÇİN FİLM TÜM HİKÂYEYİ HAFİFLETMİŞ OLUYOR

Yaşanan gerçek hikâyenin ve dolayısıyla filmin konusu ilginç. Antonina ve Jan Zabinska Varşova’da içerisinde değerli ve ödüllü egzotik hayvanların da olduğu bir şehir hayvanat bahçesinin sahipleridir. Hitler, Polonya’ya saldırdığında boşalan hayvanat bahçesinde, kafeslerde Yahudileri saklarlar. Film konusu gereği hayvan, insan, ırkçılık hakkında bir söz söylemek istiyor ancak hayvan kafeslerinde saklanan Yahudileri cesur bir şekilde göster(e)mediği için film tüm hikâyeyi hafifletmiş oluyor. Ve sert meseledeki bu yumuşak tercih yüzünden filmi ciddiye almak zorlaşıyor. Dikkati asıl meseleye çekemeyen film hikâyesindeki hayvanlar için daha çok endişelenmemize sebebiyet veriyor.

Tuğçe Madayanti Dizici

http://www.birgun.net/haber-detay/umut-bahcesi-insanat-bahcesi-153724.html

 

  • BATI AVRUPA TOPRAKLARINDA DOĞAN BU YAHUDİ-MASON KOMPLOSU LİTERATÜRÜ ZAMAN İÇİNDE BİZE KADAR GELDİ VE HARARETLE BENİMSENDİ, BİLİYORSUNUZ. ÖNCE 1908 DEVRİMİ’NİN TOPLUMSAL DAYANAĞINI VE SİYASİ SEBEPLERİNİ GÖRMEK VEYA İTİRAF ETMEK İSTEMEYEN YILDIZ SARAYI ÇEVRESİ SARILDI BU HİKÂYELERE

Fransız ihtilalinin kaybeden tarafı olan Kilise ve Aristokrasi yaşanan hadiseyi toplumsal dinamikleriyle -ve tabii bir de kendi kusurlarıyla- açıklayamayınca başlarına gelenin “Yahudi ve Masonların eşi benzeri görülmemiş bir komplosu” olduğunu ileri sürmüşlerdi. Batı Avrupa topraklarında doğan bu Yahudi-Mason komplosu literatürü zaman içinde bize kadar geldi ve hararetle benimsendi, biliyorsunuz. Önce 1908 Devrimi’nin toplumsal dayanağını ve siyasi sebeplerini görmek veya itiraf etmek istemeyen Yıldız Sarayı çevresi sarıldı bu hikâyelere. Ardından Cumhuriyet döneminde yaşanan dönüşümlerden memnuniyet duymayan ama kendileri de topluma “geçmişe dönmek” dışında bir alternatif sunamayan kesimlerde baş gösterdi komplo teorilerine eğilim.

İbrahim Kiras

http://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kiras/hakikat-yok-sayilinca-yok-olmuyor-3692#

 

Netten okumalar

 

  • TÜRKİYE’DE RİSK PEK SEVİLMEZ – MENDERES ÖZEL

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/menderes-ozel/turkiye-de-risk-pek-sevilmez-2424771/

 

  • GERİYE BASİT BİR MEZAR TAŞI KALDI

http://www.havadiskibris.com/geriye-basit-bir-mezar-tasi-kaldi/

 

  • TARİHİN EN BÜYÜK GİZEMLERİNDEN OLAN 'ÖLÜ DENİZ PARŞOMENLERİ' HAKKINDA 7 BİLGİ!

http://www.webtekno.com/tarihin-en-buyuk-gizemlerinden-olu-deniz-parsomenleri-hakkinda-7-bilgi-h27398.html

 

Eskilerden

 

  • PESAH EVVELİ HAMAM SEFASI

http://balattan.blogspot.com.tr/2014/02/10-pesah-evveli-hamam-sefas.html

 

Takılan tweetler

 

Payitaht'ta Abdülhamid Han üzerinden devletimiz kurumu @trt de incelikle kurgulanmış antisemit sahneleri halen esefle izlemek zorunda kalmak

 

Bir yanda başkanımızın haklı tweetine nefret dolu cevaplar öte yanda umudumuz gençlerimizin dans gösterisi! Hangisi gerçek Türkiyem?

 

Antisemit temalara devam

 

 

"Nasıl yahudiler hristiyanların toplumumuzda yaşama hakkı varsa hayır'cıların da olmalı!"gibi yazılar okuyunca bir anda Ortaçağa yolculuk

 

"İsrail’le uzlaşma Türkiye için reelpolitik ile manevi hinterland dengesini sağlamanın göstergesi” @Gulnuray http://m.milligazete.com.tr/#!/haberdetay.aspx?ID=459881