“Mucizeler el ele dolaşır”

Dalia MAYA Köşe Yazısı
1 Şubat 2017 Çarşamba

Ve dans ettiler. Dans ede ede yaşamı deneyimlediler, dans ede ede kutsadılar yaşamı. Her anını... Doğumları, sünnetleri, nişanları, düğünleri kutladılar. Sadik ve Gazoz’un esprileri ile, doğunun, Balkanlarının kıpraklığının, dokusunun, tınılarının karıştığı tangolarla dans ede ede hissettiler yaşadıklarını. Sevdiler, aşk acısı çektiler, evlendiler... Doğunun tadının karıştığı tangolarla anlattılar yaşamı Ladino dilinde, 1900’lerin başlarında Selanik’te...

Dönemin meşhur Arjantin tangoları yaşamlarını renklendirdi... Sözleri onlara tek kelime ifade etmediyse, yepyeni sözler yazdılar... GarufA mesela... Evin üç nesil erkeğini kendine aşık eden cilveli hizmetlisi Florika’ya dönüştü. Balkanların yaşamı aktı tangolara ve yaşam fışkırdı tangolardan...

Derken zaman aktı zamana... Savaşlar geçti. Nice şehirler yıkıldı, milyonlar yok oldu. Yaşam dönüştü. Tangonun ve salon danslarının yaşamdan çekilmesiyle birlikte Sadik ve Gazoz’un isimleri de yok oldu Auschwitz’de yaşam sahnesinden. Müziği dinlemek istemeyip de yaşama katmak isteyenler bıraktılar yerlerini yeni yaşamlara... Başarı hırsı sardı gençleri. 

Cıvıl cıvıl Selanik Yahudi yaşamından geriye kalan gazete yazıları, kitapçıklar, Sadik ve Gazoz’un itina ile tuttukları tango yazıları kaldıysa da geride, bir şekilde ulaştıkları üniversite kütüphanelerinin, arşivlerin karanlık ve soğuk ortamlarında tozlanarak uyudular... Bir gün belki hatırlanırız umudunu taşıyorlar mıydı acaba içlerinde?

Belki dans etmek de istemiyordu artık gençler. Sadece müziğin yaratıldığı anın bir parçası olmaktı belki de artık istekleri.

* * *

Yıllar sonra, Rio’da bir konferansta Lilliana Benveniste’nin meşhur Arjantin tangosu Caminito’yu Kaminiko diye Ladino dilinde söylemesini keyifle dinlerken uyandı birden Karen Şarhon, Balkanlar’da, Osmanlı’da, Ortadoğu’da Sefarad Yahudilerinin bir sürü tangosu olabileceğine. 

Karen Şarhon’u tanıyan bilir. O zaten Osmanlı Türk Sefarad Kültürü Araştırma Merkezinde yıllardır yaptığı araştırmalarla Türk Musevileri tarihini açığa çıkaran bir ‘Sefaradolog’ ve Los Pasharos Sefaradis ile çıkardıkları sekiz Sefarad müziği CD’sinin ötesinde de Sefarad müzikleri ile iç içe. 

Fikir ne kadar heyecan verici olursa, o kadar hızlı katılır yaşama. 
Karen de duramaz yerinde. Hemen etnomüzikologlarla hummalı bir çalışma başlar. Araştırmalar başlar, bilgiler paylaşılır, akademik makaleler, tangolar uçuşur internet ortamında. 1900’lü yılların meşhur Selanikli Yahudi müzisyenleri Sadik ve Gazoz olarak tanınan Moshe Kazes ve Sadik Gershon’un sözlerini yazdığı dört Yunan tangosu ulaşır eline (ki aslında çok daha fazla vardır ve tüm notlarında hangi sözlerin kimin hangi melodisiyle söyleneceğine, dair bilgiler mevcuttur). Yıllar içinde yazılmış daha yeni besteler toplanır. 

Geçmişi toplamak, paylaşmadıktan sonra bir havalandırıp tekrar karanlıklarda uyutmak demektir. O yüzden bir CD fikri vardır Karen’in.

Geçmişin tınıları, daha yakın zamanda yazılan tangolarla birleşir ve 11 şarkılık bir albüm oluşur. İlk Türk tangosu, Necip Celal Andel’in ‘Mazi Kalbimde bir Yaradır’ da olmalıdır bu albümde. Ona da ladino söz yazar Karen. Matilda Koen-Sarano’nun bir tangosu, Alper Almelek bestesi üzerine Karen’in sözleri ile birkaç yıl önce bir festivalde ilk defa söylenen Estambol mi Amor (İstanbul Benim Aşkım) ve sırf bu CD’ye hediye edilmek üzere Ceyda Pirali’nin yazdığı bir tango ile Los Pasharos Sefaradis’in tango CD’si tamamlanır.

Daha doğu tadında, tangoya yakın ritimlerde, kimi bossanova, kimi bolero, kimi ballad. Dinlemek için değil hatta dans etmek için.

Gündelik kaos ve stres ortamı insanı gerdiğinde, yaşamın her daim kutsanması gerektiğini hatırladığımızda, düşüncelerden sıyrılıp yaşama hakkını vermek için geçmişin karanlığından yeniden sese dönüşen bir mucizedir bu tangolar.

Duyar gibiyim sorduğunuzu, ne zaman dinleyebileceğiz biz bu tangoları, ne zaman dansımızla eşlik edebileceğiz onlara? 
CD henüz piyasaya çıkmadan, bu tangoları dinlemek, onlarla dans etmek istiyorsanız -kimse duymasın- ben size bir ipucu vereyim. Mucizeler el ele dolaşır. Önümüzdeki günlerde Saragosa Yahudilerinin tarihine yönelik bir başka mucize Neve Şalom Sinagogu ve Türk Musevileri müzesinde ikinci kere kutlanacak. Saragosa Megilası’nın da okunacağı bu günde seslendirecek Los Pasharos Sefaradis tangolarını ziyaretçilere.

İyisi mi siz, Türk Musevileri Müzesinin etkinliklerini takip edin.

 

Meraklısına not:

Saragosa Megilası ile ilgili bilgi için:

https://www.salom.com.tr/haber-97921-deborahin_mirasi__saragosa__purimi.html