Umutlar uçup gitti

Alber NASİ Köşe Yazısı
11 Ocak 2017 Çarşamba

2016 son derece gergindi. Gerginliğin sebebi sürekli ve gittikçe artan şiddetti. Terör, ihtilal girişimi, ekonomik zorluklarla birleşince gergin olmamak da oldukça zordu. Hemen herkes 2016 yılının bitmesi için duacıydı. 

Hiçbirimiz 2017’nin ne getireceğini bilmiyorduk. Sadece umut ediyorduk. Terörün biteceğini, ekonomik sıkıntıların geride kalacağını, daha özgür ve daha yaşanılır bir dünya umut ediyorduk. Sanki umutlar altı üstü bir takvim yaprağına bağlıymış gibi. 

Oysa tüm umutlar 2017’nin daha ilk saatlerinde uçup gitti. İstanbul’da bir gece kulübüne yapılan ve IŞİD saldırısı olduğu tespit edilen terör saldırısı herkesi derinden etkiledi. Bu saldırının Türkiye’ye karşı bir saldırı olduğunun idraki içinde olan insanlardı en çok sarsılanlar. 

Hemen ardından İzmir’de gerçekleştirilmeye çalışılan terör saldırısı 2017’nin pek de iç açıcı geçmeyeceğini destekler gibiydi. Bu durum sadece Türkiye’ye özgü değildi. 2017’nin ilk günlerinde terörden nasibini alan tek ülke de Türkiye değildi. ABD’de Fort Lauderdale Havaalanına yapılan silahlı saldırı ve en son İsrail’de İsrail askerlerine karşı girişilen terör saldırısı. Üstelik İsrail Başbakanı Netanyahu, Yeruşalayim’de gerçekleştirilen ve bir bakıma intihar saldırısı olan saldırıda IŞİD bağlantısının izlerine rastlandığını belirtti. İlk on günde yaşadıklarımız ne yazık ki 2017’nin 2016 yılını aratabileceğini gösteriyor. 

*** 

İnternet ve Twitter’ı en etkin kullanan dünya liderlerinden biri ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump olmalı. Bu sayede Trump, henüz başkanlık koltuğuna oturmadan icraatlara başladı bile. Öncelikle Meksika’yı ekonomik ve siyasi krize sokmayı başaran Trump attığı tweet’lerle dev ABD şirketlerinin yatırım planlarını etkileyebiliyor. Hatta sadece ABD şirketlerine değil, Amerikan pazarında satış yapmayı hedefleyen Japon otomotiv devi Toyota’ya bile tweet’le yön vermeye çalışan Trump bu firmanın hissesinin az da olsa değer kaybetmesine sebep oldu bile.

Şimdilik biraz sempatik görünse de seçilmiş bir ABD Başkanının tweet’lerle piyasaları ve özel şirketleri yönlendirme gücüne sahip olması son derece ürkütücü. Unutulmamalıdır ki liderleri diktatör yapan biraz da hakları olmayan yetkilerin kendilerine toplum ve sermaye grupları tarafından  gönüllü olarak verilmesidir. Orta vadede Trump’ın özellikle Amerikan Merkez Bankası FED’in politikalarına benzer şekilde karışması ve müdahil olması, şimdiden öngörülemeyecek olumsuz etkilere sebep  olabilir. 

*** 

Görevinin son günlerinde olan ve üzerinde konuşulmaya bile değer olmayan mevcut paytak ördek (lame duck; tekrar seçilmeyeceği ve görevi sonraki başkana devredeceği kesin olan Amerikan başkanları için kullanılan bir Amerikan tabiri) Başkan Obama’nın giderayak ne yapmaya çalıştığını anlamak oldukça zor. Yaptığı ilk işlerden biri ABD askerini Irak’tan çıkarmak olan Obama’nın başkanlığının son 20 gününde Doğu Avrupa’ya Rusya tehdidini bahane ederek asker sevk etmesi tenakuz teşkil etmekte ve trajikomiktir. Irak’tan ABD askerini Irak’tan çekerek bölgeyi bir anlamda sahipsiz bırakan ve böylece Rusya’nın bölgeye inmesine sebep olan Obama’nın Doğu Avrupa’yı son günlerinde sözüm ona korumaya çalışması anlaşılmaz. Takvimler 20 Ocak’a, Trump’ın iyisiyle ve kötüsüyle başkan olacağı güne kilitlendi. Obama’nın bu tür son dakika atakları ise hem çok belirsiz hem de artık çok geç.