Web´de dikkat çekenler

“En çok karşılaştığım soru, "Abi, sen nerelisin?" oldu. Soranların hiçbirine "Sen manyak mısın? Türkiyeli olmasam ne işim olur bu Allah´ın belası dağlarda? Gönüllü olarak gelmiş olabilir miyim sence buraya?" cevabını vermedim. "Babam çok komik bir adam, bizim soyadımız aslında Kahramantürk, ama espri olsun diye mahkeme kararıyla Margulies adını almış" demekten de kaçındım. Her seferinde, basit olduğunu sandığım bir cevap verip "Yahudi´yim" dedim. Ve ilginç bir şey öğrendim: Pek çok kişi Yahudi´nin ne olduğunu bilmiyordu! Kötü bir şey olduğunu hepsi biliyordu da, tam olarak ne demek olduğunu bilmiyorlardı. Bizim bölüğün çoğunluğu iki yıl eğitim fakültesi okuyup öğretmenlik yapanlardan oluşuyordu. İlk defa bir Yahudi ile karşılaşıyor olmaları bir yana, "Ee, ne demek şimdi bu?" diye bakıyorlardı bana.” RONİ MARGULİES – www.t24.com.tr

İzak BARON Diğer
4 Ocak 2017 Çarşamba
  • VE İLGİNÇ BİR ŞEY ÖĞRENDİM: PEK ÇOK KİŞİ YAHUDİ'NİN NE OLDUĞUNU BİLMİYORDU! KÖTÜ BİR ŞEY OLDUĞUNU HEPSİ BİLİYORDU DA, TAM OLARAK NE DEMEK OLDUĞUNU BİLMİYORLARDI

Erzincan şehrinden belki de daha büyük bir alana yayılmış olan ve bir ihtimal nüfusu da daha kalabalık olan 59. Topçu Er Eğitim Tugayı'nda, sadece bir Yahudi'ye rastladım. Bir de ben, etti iki. Siyah derili veya çekik gözlü olmadığımız ve biz de sünnetli olduğumuz için (ve zaten erkeklik organı ortalık yerde sık sık teşhir edilmediği için), bizi gören şaşırmıyor, kaygılanmıyor ve MOSSAD'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızdığını düşünmüyordu. İsmimizi söylemek zorunda kaldığımız âna kadar. "Roni Margulies, İstanbul, emret komutanım" diye bağırmak meseleyi ele veriyordu doğrusu. Ne yalan söyleyeyim, başımın belaya girebileceğinden korkmasam, "Öztürk Türkyılmaz, İstanbul, emret komutanım" diye bağırmam işten bile değildi.

Ama yapamadım. Ve Erzincan dağlarına doğru avazım çıktığı kadar bağırdığım isim, doğal olarak, ilgi çekti. Düşmanlık değil, sadece ilgi. En çok karşılaştığım soru, "Abi, sen nerelisin?" oldu. Soranların hiçbirine "Sen manyak mısın? Türkiyeli olmasam ne işim olur bu Allah'ın belası dağlarda? Gönüllü olarak gelmiş olabilir miyim sence buraya?" cevabını vermedim. "Babam çok komik bir adam, bizim soyadımız aslında Kahramantürk, ama espri olsun diye mahkeme kararıyla Margulies adını almış" demekten de kaçındım. Her seferinde, basit olduğunu sandığım bir cevap verip "Yahudi'yim" dedim.

Ve ilginç bir şey öğrendim: Pek çok kişi Yahudi'nin ne olduğunu bilmiyordu! Kötü bir şey olduğunu hepsi biliyordu da, tam olarak ne demek olduğunu bilmiyorlardı. Bizim bölüğün çoğunluğu iki yıl eğitim fakültesi okuyup öğretmenlik yapanlardan oluşuyordu. İlk defa bir Yahudi ile karşılaşıyor olmaları bir yana, "Ee, ne demek şimdi bu?" diye bakıyorlardı bana. Biraz daha bilgili biri, "Haa, Hıristiyanlığın bir mezhebi, değil mi?" diye sordu. Anladım ki, Yahudiliğin ne olduğunu, Yahudi'nin nasıl bir şey olduğunu kimse bilmiyor.

(…) "Yahudilerin saçları siyah olur. Yaşlanınca da beyazlar. Ama yaşlanmadan önce saçları beyazlayan Yahudiler de olmuştur. Türkiye'nin önde gelen işadamlarından biri, Sirkeci'de küçük bir dükkânı olan babasına 1942'de Varlık Vergisi kapsamında hem Sirkeci hem Bahçekapı vergi dairelerinden ayrı ayrı iki vergi talebi geldiğini anlatmıştır. Dairelerden biri 16.000, diğeri 59.000 lira istemektedir. Adam gider, bunların her ikisinin de dükkânın toplam değerini aşan paralar olduğunu, yine de daha küçük olan miktarı ödemeye çabalayacağını, ama aynı varlık için iki ayrı ödeme talep edilmesinin haksızlık olduğunu anlatmaya çalışır. Dinleyen olmaz; adam kendisini vergi "borcunu" ödeyemeyenlerin gönderildiği Aşkale (Erzurum) çalışma kampında bulur. Bir yıl kadar sonra Aşkale'den dönüşünde 11 yaşındaki oğlu, olayı aktaran işadamı, babasını tanıyamaz. Ancak adam konuşmaya başlayınca sesinden tanır. Baba Aşkale'ye siyah saçlı gitmiş, bembeyaz saçlarla dönmüştür."

Roni Margulies

http://t24.com.tr/k24/yazi/mechul-yahudiler,997

 

  • BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN 2334 SAYILI KARARI YAPTIRIM İÇERMESE DE ETKİLİ OLACAK. İSRAİL ÜSTÜNDE BASKI OLUŞTURACAK. ABD’DEKİ YENİ YÖNETİMİN ELİNİ KOLUNU BAĞLAYACAK, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI CESARETLENDİRECEK, ÜLKEDEKİ ÇÖZÜM YANLILARINI GÜÇLENDİRECEK

Unutmayalım ki, kararın ilk maddesinde 1967’den bu yana işgal edilen Filistin toprakları üstünde kurulan yerleşim yerlerinin hiçbir hukuki meşruiyeti olmadığı, iki devletli kalıcı ve kapsayıcı bir çözüme engel oluşturduğu teyit ediliyor. İkinci maddesinde tüm yerleşim faaliyetlerinin durdurulması talep ediliyor.

Kararın üçüncü maddesinde uluslararası toplum adına konuşan (BM Şartı’nın 25. maddesini hatırlarsak) BM Güvenlik Konseyi’nin Kudüs de dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırları ötesinde bir değişikliğe taraflar rıza göstermedikçe razı olmayacağını vurguluyor. Yerleşim yerlerinde üretilen mallara ilişkin yapılan dolaylı atıfla da beşinci maddede BM üyelerinden 1967 sınırları ile dışı arasında fark gözetmeleri çağrısı yapılıyor.

Karar yeterli mi? Bence değil ama önemli. Filistinlilere umut vadediyor. Dünyanın kendilerini unutmadığını gösteriyor. Bir sonraki ABD yönetiminin takınabileceği tavrı şimdiden zorlayacak ve bağlayacak tedbirler öngörüyor. İsrail üstünde hukuki baskı oluşturulmasına daha fazla imkan tanıyor. Yerleşim yerlerinde üretilen ürünlerin AB ve diğer pazarlarda boykotunu kolaylaştırıyor.

Ancak büyük bir olasılıkla karar Batı Şeria, Golan Tepeleri ve Kudüs’ün çevresinde yaşayan 800 bine yakın yerleşimcinin geriye dönmesine, artık birer şehir haline gelmiş olan Ariel, Modi’in Illit, Ma’alle Adumim, Beitar Illit gibi yerleşim birimlerinin tahliye edilmesine yol açmayacak. Belki ilk tepkiler yatıştıktan sonra yeni yerleşim birimlerinin kurulmasına bir şekilde engel teşkil edecektir.

İsrail’deki bazı düşünce kuruluşları, kanaat önderleri ve siyasiler kararın hukuki olmadığını, Dördüncü Cenevre Protokolü’nün kapsama alanına girmediğini dünyaya ve kendi kamuoylarına anlatmaya çalışıyorlar. 1967 savaşının nefsi müdafaa olduğundan, işgal ettikleri toprakların “mülkiyetinin” hukuki ve/veya dini nedenlerle kendilerine ait olduğuna kadar çeşitli görüşler ortaya koyuyorlar.

Fakat onlar da biliyor ki BM Güvenlik Konseyi’nin 2334 sayılı kararı yaptırım içermese de etkili olacak. İsrail üstünde baskı oluşturacak. ABD’deki yeni yönetimin elini kolunu bağlayacak, sivil toplum kuruluşlarını cesaretlendirecek, ülkedeki çözüm yanlılarını güçlendirecek. Hepsinden önemlisi de karar Filistin tarafının tezlerini, Arap Barış İnisiyatifi’nin parametrelerini herkese hatırlatacak. Zaten öyle olmamış olsa, yani bilmeselerdi, kararı önemsemeselerdi, bu kadar sorun çıkartmazlardı.

Mensur Akgün

http://www.karar.com/yazarlar/mensur-akgun/guvenlik-konseyinin-2334-sayili-karari-2941

 

  • “FİLİSTİN MESELESİ ÇÖZÜLMEDİKÇE, TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ SÜREKLİ KRİZ ÜRETME POTANSİYELİ TAŞIYOR”

“Bu yakınlaşma hükümetin işine geldiği için, aslında Türkiye kamuoyunun çok rahatsız olacağı birtakım gelişmeler Türkiye basınında haber bile olmuyor. Mesela Doğu Kudüs’teki yerleşim birimi inşasına Türkiye ses çıkarmıyor. Trump, yarın “Ben büyükelçiliği Kudüs’e taşıyorum” dediği zaman Türkiye’nin ne yapacağını da bilmiyoruz. Yani Filistin meselesi çözülmedikçe, Türkiye-İsrail ilişkileri sürekli kriz üretme potansiyeli taşıyor. Hükümet bunu nereye kadar bastırabilir, yaşayıp göreceğiz. Sadece doğalgaz işiyle Türkiye-İsrail ilişkilerinin istikrarı sağlanamaz.”

Soli Özel

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/17353/soli-ozel-2017ye-cihadcilarla-savas-damgasini-vuracak

 

  • BİLDİRİ OKUNURKEN TAM O ESNADA “TÜRKLER GERİ GELECEKTİR” DİYE BAĞIRAN BİR DAVETLİ, YUNAN BAYRAĞINI PARÇALAMIŞTIR VE İDAMA MAHKUM OLUR. BU KİŞİ NESİM NAVARO İSİMLİ BİR İZMİRLİ YAHUDİ TÜCCARDIR

Oysa böyle bir üst düzey resepsiyon gerçektir. Yunan işgal komutanı Albay Zafiryu ile Yunan Askeri Valisi Steryadis şehirdeki üst düzey Rum, Levanten, Musevi ve Türk kesimi resepsiyona davet edip devasa bir Yunan bayrağı önünde Kral Konstantin’in işgal bildirisini okumuştur. Salondaki Müslümanlar eşlerini evde bırakıp oraya geldiler, ola ki bir Müslüman kadın orada olsa, mutlaka çarşaf içinde olur ve Yunanlı ile vals filan yapmaz. Bildiri okunurken tam o esnada “Türkler geri gelecektir” diye bağıran bir davetli, Yunan bayrağını parçalamıştır ve idama mahkum olur. Bu kişi Nesim Navaro isimli bir İzmirli Yahudi tüccardır. Hadi bakalım bu müthiş ayrıntıyı senaryoya koysunlar da görelim.

Yaşar Aksoy (Gökmen Ulu röportajı)

http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/yasar-aksoy-1587723/

 

  • ÜLKE TARİHİNİN EN BÜYÜK ASKERİ YARDIMINI ONAYLAYAN OBAMA YÖNETİMİYLE YILDIZI BİR TÜRLÜ BARIŞMAYAN İSRAİL'İN, TRUMP İLE DAHA YAKIN BİR İLİŞKİ KURUP KURAMAYACAĞINI ZAMAN GÖSTERECEK

ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, henüz Beyaz Saray'daki koltuğuna oturmadan yaptığı açıklamalar ve attığı adımlarla İsrail yanlısı güçlü bir profil çizeceğini vadetti.

ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağını açıklayan ve yeni İsrail Büyükelçisi olarak da "yasa dışı yerleşimlerin finansörlerinden" David Friedman’ı atayan Trump, BMGK'daki oylamayla ilgili "20 Ocak'tan sonra işler farklı olacak" değerlendirmesini yaptı.

Ülke tarihinin en büyük askeri yardımını onaylayan Obama yönetimiyle yıldızı bir türlü barışmayan İsrail'in, Trump ile daha yakın bir ilişki kurup kuramayacağını zaman gösterecek.

Ancak kesin olan şey, İsrail-Filistin sorununun çözümü için başta büyük umutlar dağıtan ancak 8 yılın son ayına kadar kayda değer bir adım atamayan Obama'nın Ortadoğu mirasının hiç de parlak olmadığıdır.

Son olarak geriye, BMGK kararı dışında İsrail'e karşı kayda değer somut bir adım atamayan Obama'nın, "bu adımı, neden başkanlığının son günlerine sakladığı" sorusu kalıyor.

Hakan Çopur

http://aa.com.tr/tr/analiz-haber/obamanin-bm-adimi-abd-israil-simbiyotik-iliskisini-bozar-mi/718011

 

Netten okumalar

  • SAMSUN TARİH: SAMSUN YAHUDİLERİ!

http://www.samsunhaber.tc/samsun-haber/samsun-tarih-samsun-yahudileri-h729904.html

 

  • İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ DÜNYAYI AÇIKLAYAN 10 LADİNO DEYİŞ

http://www.avlaremoz.com/2016/12/31/icinde-yasadigimiz-dunyayi-aciklayan-10-ladino-deyis/

 

  • İSRAİL-HİZBULLAH GERİLİMİ TOPYEKÛN ÇATIŞMAYA YOL AÇAR MI?

http://www.al-monitor.com/pulse/tr/contents/articles/originals/2016/12/israel-hezbollah-war-attacks-syria-golan-heights.html

 

  • MAKALE: İSTANBUL YAHUDİ SEFARAD VE İSLAM MABET İLAHİLERİNDE KULLANILAN MAKAMLARIN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ

http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt8/sayi39_pdf/7ilahiyat/yeprem_safa_gaziergisi.pdf

 

Takılan tweetler

 

ishak ibrahimzadeh ‏@ishak5723  28 Ara 2016

Antisemitizm yapanlarlara, nefret söylemlerine, azınlıklar üzerinden kendiyle yüzleşemeyenlere sessiz kalındıkça sonuç buralara vardı ...

 

http://www.avlaremoz.com/2016/12/28/biktim-biktim-irving-baruh/

 

(((rivokkk))) ‏@Rivokhay   28 Ara 2016

15 Temmuz'un arkasındaki roschildler... 8inci basım / en çok satanlar D&R

 

 

Karel Valansi ‏@karelvalansi  27 Ara 2016

"Bana İsrail izole mi diye sorun" diyen Netanyahu'ya, Türkiye ile normalleşme neden 6yıl sürdü dedim. İşte cevabı

https://www.youtube.com/watch?v=q3iwUwyExD8

 

 

Reuven Rivlin ‏@PresidentRuvi  1 Oca

Kalplerimiz, Türk halkıyla birliktedir. Bu saldırı insanlığa karşı yapılmıştır. Dualarımız, yakınlarını kaybedenlerle ve yaralılarladır.

 

Mustafa Yeneroğlu ‏@myeneroglu  2 Oca

Müslümanlara yönelik öfkeye karşı çıktığımız kadar Hristiyan/Musevi/Farklı yaşam tarzlarına olan nefrete karşı çıkmak Müslümanlığın gereğidir.