Yolları kesişen iki kadın

Yeşim Ustaoğlu kariyerinin en iyisi olan ‘TEREDDÜT’te kadın cinselliği üzerine cesur bir filme imza atıyor.

Viktor APALAÇİ Sanat
28 Aralık 2016 Çarşamba

Bir kadın senaryo yazarı – yönetmenin iki kadınının yazgılarının kesişmesini anlatan, bizleri kadın dünyasında bir yolculuğa götüren ‘Tereddüt’ tam bir kadın filmi. Biri alt, diğeri üst sınıftan gelen, değişik ortamlarda büyüyen bir psikiyatr ile bir çocuk-gelinin yollarının kesişmesi zorlu bir hesaplaşmanın başlangıcı olur. Birbirlerinden akla kara gibi farklı görünmelerine rağmen, benzer açmazlar yaşamalarıyla iki kadının yazgılarının aynı olduğunu görüyoruz. Cahil köylü kızı, çocuk gelin rolünde Ecem Uzun son yıllarda Türk sinemasındaki en unutulmaz performanslarının birine imza atıyor.

‘TEREDDÜT’

Sen ve Yön: Yeşim Ustaoğlu

Gör. Yön: Michael Hamnon

Müz: Antoni Lazarkiewicz

Oyn: Funda Eryiğit, Ecem Uslu, Mehmet Kurtuluş, Okan Yalabık, Serkan Keskin, Sema Poyraz

Bir kadın senaryo yazarı-yönetmenin, iki kadının yollarının kesişmesini anlatan, bizleri kadın dünyasında bir yolculuğa götüren ‘Tereddüt’ tam bir kadın filmi.

Biri alt, diğeri üst sınıftan gelen, değişik ortamlarda büyüyen iki kadının fırtınalı bir gecenin sabahında yollarının kesişmesi zorlu bir hesaplaşmanın başlangıcı olur.

30’larının başında, genç, güzel ve hayat dolu bir kadın olan Şehnaz (Funda Eryiğit) İstanbul’da yaşayan, iyi gözüken bir evliliği olan, işine bağlı, mecburi hizmetini Sakarya’nın deniz kıyısındaki Karasu kasabasında yapan bir psikiyatrdır.

Anne – baba sevgisi görmeden büyüyen köylü kızı Elmas (Ecem Uzun), iki yıl önce çocuk gelin olarak geldiği bu taşra kasabasında, kendisine köle muamelesi yapan hasta kayınvalidesine bakan, kaba saba kocasıyla (Serkan Keskin) yaşadığı seks ilişkilerinde sürekli tecavüze uğrayan talihsiz, çaresiz, ezik, mutsuz bir çocuk - kadındır.

Çoktan çocuk olduğunu unutmuş olan Elmas, duvarların üstüne geldiği bir hapishanede yaşadığını hissettiği bir hayatın içine sıkışıp kalmıştır.

Senaryosunu yazıp yönettiği bu filmde Yeşim Ustaoğlu, biri eğitimli, kentli diğeri taşralı, cahil iki kadının yollarını kesiştirip, birbirlerinden akla kara gibi farklı görünmelerine rağmen, benzer açmazlar yaşamalarıyla, yazgılarının aynı olduğunu gösteriyor.

Ustaoğlu, iki kadının destek ve dayanışma öyküsü olarak ele aldığı filmde, biri varlıklı, aydın, diğeri yoksul, tutucu, emekçi olan iki erkek kahramanını geri planda tutmayı yeğleyip, sosyolojik ve psikolojik boyutuyla kadını otopsi masasına yatırıyor.

Filmin bir özelliği de kadına karşı şiddetin bir kültüre, bir sınıfa ait olmadığını sergileyen cesur söylemi.

SEKS OBJESI VE SEKS OYUNCAĞI KADIN

Filmografisinde Karadeniz coğrafyasını kullanmaktaki ustalığını bildiğimiz yönetmen, ‘Tereddüt’te büyük ve hırçın dalgaların kıyıya uzamasını gösteren açılış sahnesiyle, “fırtınaya hazırlıklı olun” mesajını veriyor.

Boğucu ve tekdüze yaşamında tek mutluluğu gizli gizli sigara içmek olan Elmas, kocasının seks arzularını zorla yerine getirdikten sonra, fırtınalı bir gecede evin balkonuna sığınır. Uyandığında kocası ile kayınvalidesinin soba zehirlenmesi ve aşırı insülin yüklenmesinden öldüklerini öğrenir.

Zaten zayıf olan ruhsal durumu, adli soruşturma safhasında büsbütün çöker. Konuşmayı reddeden, sinir krizleri geçiren Elmas hastaneye kaldırılır.

Kocası tarafından cinsel obje olarak kullanılan, kayınvalidesinin sürekli aşağıladığı, annesiyle babasının dışladığı Elmas’ın zihnindeki yaraları psikiyatr Şehnaz iyileştirebilecek midir?

Mesleğini iyi yapan, şefkatli, anlayışlı, bilgili, uzlaşma yeteneği yüksek bir psikiyatr olan Şehnaz, polise konuşmayı reddeden, ağır bir travma geçiren hastasını sakinleştirebilecek midir?

Film bu psikiyatri seansları eşliğinde, bambaşka bir kulvara girerek, Şehnaz’ın özel hayatında geçirmekte olduğu radikal bir değişikliğe kamerasını doğruluyor.

Filmin ilk yarısında, burjuva yaşantısı içinde, mutlu bir evliliği olan, güzel ve seksi bir kadın olarak gördüğümüz Şehnaz, kadın ve porno düşkünü, narsist, bencil, sapık kocası mimar Cem’in (Mehmet Kurtuluş) gerçek yüzünü keşfedince sarsılır.

Kendisini sevmediğini anladığı, ona seks oyuncağı muamelesi yapan, şiddete de başvurmaktan geri kalmayan kocasını, iş arkadaşı bir doktor (Okan Yalabık) ile aldatıp, ilk kez karşılıklı bir cinsellik yaşar.

 

 

CÜRETLİ, ATEŞLi SEKS SAHNELERİ

Mecburi hizmetini sürdürdüğü Karadeniz’deki sahil kasabasıyla İstanbul’daki evi arasında gide gele yaşayan Şehnaz, şiddetli bir kavganın ardından kocasıyla ilişkisini keser.

Bütün hünerini ortaya koyarak hastasını tedavi etmeye çalışırken, Şehnaz’ın geçirdiği dönüşüm, hayatına giren iki erkekle yaşadığı ateşli seks sahneleri aracılığıyla anlatılır.

Alman kameraman Michael Hammon imzalı, ustalık kokan, çok iyi tasarlanmış bu seks sekansları, kadın cinselliği konusunda ‘Tereddüt’ü Türk sinemasında bir zirveye taşıyor. 

İF İstanbul’un tertiplediği galada ve filmin ön basın gösteriminde sansürsüz, çekildiği haliyle izlediğimiz film, vizyona cüretli seks sahnelerinin sansürlendiği haliyle, farklı kurgulanarak (15+yaş uyarısıyla) girdi.

Film, erkek egemen toplumda kadınların maruz kaldığı fiziksel ve duygusal şiddetin herhangi bir kültürel ya da sınıfsal fark tanımadığını göstermesi ile de ilgiyi çekiyor.

Alman kameraman Michael Hammon’un açılış ve final bölümünde, yer yer bir leit motif olarak kullanıldığı azgın dalga görüntüleri, Antoni Lazarkiewicz imzalı müzik partisyonu, Ustaoğlu’nun mizansenine destek veriyor.

İki müthiş kadın oyuncu, (televizyon dizilerinden tanınan) Funda Eryiğit ve sinemanın yeni keşfi Ecem Uzun, görkemli performansları ile göz kamaştırıyorlar.

Antalya Film Festivali’nde En İyi Film seçilen ‘Tereddüt’ün, En iyi Kadın Oyuncu Ödülü sahibi aktrisi Ecem Uzun, son yıllarda Türk sinemasındaki en unutulmaz kompozisyonuna imzasını atıyor.

Fatih Akın oyuncusu olarak tanıdığımız Mehmet Kurtuluş antipatik, narsist koca rolünde, Okan Yalabık sevgi dolu, anlayışlı taşra doktoru rolünde başarılı.

Film, modern şehir hayatını yaşayan batılı bir kadın ile toplumun tutucu kesiminden gelen, hayatın nimetlerini tatmamış, ailesinin zoru ile 13 yaşındayken evlenen, çaresizlik içindeki bir çocuk gelinin ruhlarının derinliklerine bizleri bir geziye götürüyor. 

Elmas’ın kocasıyla kayınvalidesinin ölüm şeklini muğlak bırakan, boşluklar barındıran senaryosuna rağmen Yeşim Ustaoğlu’nun en iyi filmi olarak gördüğümüz, olgun ve sorumluluk taşıyan bir film olan ‘Tereddüt’ cesur tavrıyla izlenmeyi hak ediyor.