Askeri zaferlerini kutlamayan bir millet

Hanuka Bayramı kutlamalarında Yahudi tarihçiler ve hahamlar tarih boyunca, her nedense askeri zaferden çok yağ mucizesi ile ilgilenmiş, bir günlük yağın sekiz gün yanmasını ön plana çıkarmışlardır. Neden?

Sami AKER Köşe Yazısı
28 Aralık 2016 Çarşamba

Hanuka’da iki mucize vardır. Bunlardan biri Macabilerin dev bir imparatorluk ordusuna karşı zaferi, ikincisi ise bir günlük yağın sekiz gün yanmasıdır. Ancak Yahudiler tarih boyunca Hanuka Bayramı’nda  en çok yağ mucizesini ön plana çıkarmışlardır. 

Bundan yaklaşık 2100 yıl önce (167–160 BCE)   Selucid-Yunan İmparatorluğu Kudüs’te bulunan Yahudileri Yunan kültürü içinde eritmek istemişti. 

2100 evvel kendinden çok daha büyük ve güçlü Selucid-Yunan ordusuna karşı bir isyan başlatan Yudah Macabi ve savaşçıları büyük bir zafer kazanmış, Kudüs ve kutsal tapınakları Bet Amikdaş’ı Yunan kültürü etkisinden kurtarmışlardı. Bu olay günümüzde kadar  Hanuka Bayramı olarak gelmiş, o günden bugüne dualarla hatırlanmıştır. 

Ancak bu neredeyse mucize eseri askeri başarı Yahudi tarihi boyunca hep bir yağ mucizesi olarak gelecek nesillere anlatılmıştır. Yahudi tarihçiler ve hahamlar her nedense askeri mucizeden çok yağ mucizesi ile ilgilenmiş, bir günlük yağın sekiz gün yanmasını ön plana çıkarmışlardır. Neden? 

Neden bir avuç inancından ödün vermeyen kahraman Macabi savaşçısının zaferi yüz yıllar boyunca yağ mucizesinden sonra ikinci planda anılmıştır? 

 Dünya yüzündeki her millet, yaşam tarzına geleneklerine karşı gelen düşmanlarına karşı kazandığı zaferleri bayramlarla kutlar. Hele bu zafer neredeyse kazanılması imkansız bir savaşın sonunda ise, söz konusu tarihi olay kahramanları ile bir milli efsaneye bile dönüşebilir. 

Ancak Yahudi milleti, Macabilerin zaferini dualarında anmakla birlikte, her zaman yağ mucizesini sembolleştirmiş, daha önemli olarak nitelemiştir. 

İsrailli Haham ve Yeşiva Öğretim Üyesi Rav Friedlander, bu konuyu şöyle açıklıyor:  Macabilerin dev  Selucid-Yunan ordusunu yenmiş olmaları elbette bir mucizedir ancak aleni doğa ötesi bir olay değildir. 

Belki Macabiler bölgeyi çok iyi biliyorlardı, zamanın çok güçlü ordusuna karşı akılcı bir gerilla savaşı planladılar ve zafer kazandılar.  Ülkesini savunan, coğrafi avantaja sahip ve gerilla savaşı yapan bir kuvvet, bazen kendinden çok daha güçlü bir orduyu  zor durumda bırakabilir. Tarih bunun örnekleri ile doludur, sonuçta bu zafer doğa üstü bir olay değildir.

 Ancak bir günlük yağın 8 gün yanması, kimya prensiplerine aykırı, doğa yasaları üstü bir olaydır.  Tanrı’nın açık ve görünür bir mucizesidir.   Tanrı yağ mucizesi ile demiştir ki o gün orada sizi kurtaran bendim.  Rav Friedlander  yağ mucizesinde daha da derin bir mana  olduğunu belirtiyor.

Macabiler sadece güçlü bir orduya isyan etmemiş aynı zamanda Yunan kültürünü kabul eden Yahudilerin davranışlarına da isyan etmişlerdir. Nitekim kazandıkları askeri zaferden sonra   Bet Amikdaş’taki Yedi Kollu Şamdanı yakmak için herhangi bir yağı değil, kaşer (Yahudi geleneklerine uygun) zeytinyağını kullanmak istemişlerdir.

Etrafta Yunan kültürüne asimile olmaya hazır onlarca Yahudi’nin artık kaşer olmayan yağı varken, tapınağı aramış, Yedi Kollu Şamdanı  çok az kalan kaşer yağ ile yakmayı tercih etmişlerdir.  Macabiler sadece bir savaş kazanmayı amaç edinmemiş, aynı zamanda Yunan kültürü etkisinde olan Yahudilere de yanlış yolda oldukları konusunda bir mesaj vermek istemişlerdir.   Bu niyetlerine ve inatlarına  Tanrı bir mucize ile cevap vermiş;  ellerinde kalan sadece bir günlük kaşer yağ, tam sekiz gün yanmıştır.  

Burada aynı zamanda Yahudiliğin temel  yapı taşlarından da biri vardır.  Tanrı bu dünyadan yüzünü gizlemektedir fakat her zaman senle birliktedir.  Mucizeler mümkündür ancak  ademoğlunun ilk adımı atması, tüm inancını ve kuvvetini ortaya koyması  şartı ile…