Basketbolun yeni yüzü Darüşşafaka Doğuş

Darüşşafaka Doğuş son dönemlerde Türk basketbolunun yeni yüzü olma yolunda. Geçtiğimiz hafta canlı izlediğim Darüşşafaka Doğuş – Olympiakos maçı sonrasında bu görüşüm daha da güçlendi.

İgal MEVORAH Spor
7 Aralık 2016 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta, Daçka (Darüşşafaka Doğuş) - Olympiakos maçını canlı izleme fırsatı yakaladım. Maç analizinden önce söylemem gerekir ki, Daçka Türk basketbolunun yeni yüzü ve yeni yükseleni. Gerek pırıl pırıl salonları gerekse de basketbolun saygıdeğerliğinden namını almış taraftarı, Darüşşafaka Doğuş’u çok değerli kılıyor.

Olympiakos maçı öncesi sahaya ulaştığımda soluduğum hava bir futbol maçından farklı olarak, çocukların ve kadınların ön saflarda bulunduğu ve bir takım tutmayıp basketbolu çok sevdiği için orada bulunanların olduğu bir havaydı. Aslında bir bakıma Daçka için, ‘takım tutmayan basketbol severlerin takımı’ desek yanlış olmaz.

Bu arada bir küçük dipnot: Oympiakos maçı, Darüşşafaka Doğuş’un tarihinde en kalabalık seyirci karşısında oynadığı maç oldu.

Şimdi gelelim bu heyecanlı maçın notlarına:

RİBAUNDDA SIKINTILI DAKİKALAR

Maçın ilk çeyreğinde Daçka'nın arkasındaki taraftar desteği iyice hissediliyordu. Oyuncuların konsantrasyonu son düzeydeydi. Ancak Daçka kendi pota altında ilk çeyreğe zorlanarak başladı. Zira kendi potasında birçok savunma ribaundunu rakibe kaptırdı. Bir de Olympiakos'da yer alan tecrübeli isim Spanoulis farkı vardı ki, adeta bir basketbol şöleni yarattı. Attığı paslarla Daçka'yı oldukça zorladı. Daçka Koçu David Blatt ise birinci çeyrekte bitime yakın ilk neşteri vurdu ve pota altında oyuncu değişikliğine gitti. Savunmayı sertleştiren Darüşşafaka Doğuş, ikinci periyoda umutlu girdi.

MÜKEMMEL BİR TARAFTAR, MÜKEMMEL BİR GERİ DÖNÜŞ

Yarı bitmiş, Daçka parkeye geri dönmüştü. Fakat bu sefer bambaşka bir Daçka vardı sahada. On iki sayılık farkı iki sayıya kadar indirmeyi başardılar. Bu çeyrekte en unutulmaz an ise, Koç Blatt'in elleriyle seyirciyi motive edişiydi. David Blatt, bir dakika bile oyundan kopmadı.

Olympiakos savunmasını öne çekmesini fırsat bilen Daçka pota altından sayı ürettikten sonra üçlüklerle müthiş bir seri yakaladı ve seyircilere unutulmaz bir üçüncü çeyrek yaşattı.

İKİ TAKIM DA ELİ BOŞ DÖNDÜ

Dördüncü periyodun ilk kısmı ise tam bir heyecan fırtınasıydı. Blatt'in öğrencileri çeyreğe çok istekli başladılar fakat gittiği ataklardan elleri boş döndüler. Buna karşılık Olympiakos da sayı üretemeyince maçta bir bölüm sayısız geçmiş oldu.

Sonlara yaklaşıldığında ise dananın kuyruğu Olympiakos'un dış atışlarıyla kopmaya başladı. Nitekim Olympiakos üçlüklerine engel olamayan Daçka sahadan 77-70 mağlup ayrıldı.

Oyunla ilgili genel bir değerlendirme yaptığımız zaman galibiyeti hak eden tarafın Olympiakos olduğu aşikâr. Darüşşafaka Doğuş bu maçta kaptırdığı topların ve boş döndüğü atakların kurbanı oldu denebilir.

Maç bitti ancak basketbolun güzelliği daim oldu. Tribünleri dolduran Daçka taraftarları iki takımı da alkışladı. Basketbolun hakkını verdiler. Öte yandan sahaya da değinmeden geçemeyeceğim; Wolkswagen Arena adeta sizleri Avrupa'da bir salonda maç izliyormuş havasına sokuyor. Harika bir atmosferi var.

Başka bir küçük parantez ise geçtiğimiz haftalarda gazetemize röportaj veren Koç David Blatt'e. Koç Blatt, bütün maç seyirciyle bir bütündü adeta; oyundan hiç kopmadı ve seyirciyi ateşlemeye çalıştı. Çizgisini hiç bozmadan son düdüğe kadar 10 bin kişiyle bütünleşti. Böyle insanlar basketbolumuzda umarım artarlar. Artarlar da, basketbol hak ettiği yerlere daha çabuk ulaşır.

Kısacası Daçka her yönüyle basketbolun yeni yüzüdür.