İdrar kaçırmada cerrahi dışı alternatif yöntemler

İdrar kaçırma problemi toplumda utanılan ve saklanan bir durum olması nedeniyle çoğu birey bu problemin üstesinden gelmek için tedavi görmek yerine sıvı tüketimini azaltma, sık tuvalete gitme, ped kullanımı, sosyal ortamlardan uzaklaşarak problemi gizleme gibi geliştirdikleri çözümlerle tedavi görememektedirler.

Sağlık
30 Kasım 2016 Çarşamba

 Pek çok birey ise bu durumun bir tedavisini olabileceğini bilmeden ya da idrar kaçırmanın kendi kusurları olduğunu sanarak yaşamlarına devam ederler. Yazımızda  bu tip problemlerin cerrahi dışı tedavilerine değineceğiz.

Uzm. Fzt. Selvi Akbulut

Dr. Fzt. Bülent Özsezikli

Sağlıklı üriner sistemde idrar deliği (üretra) çevresindeki kaslar üretrayı sıkıca kapatarak idrarın tutulmasını sağlamaktadır. İşeme esnasında bu kaslar gevşemekte ve mesane kası kasılarak boşaltım sağlanmaktadır. Sağlıklı bir boşaltım sisteminde bu kasların yeterli kuvvete sahip olup kasılabilmesi ve gevşeyebilmesi gerekmektedir.

 Zaman içerisinde aşırı kilo alımı (obezite), doğum yapmış olmak, menopoz dönemi ile birlikte hormonal değişimler, enfeksiyon, ilaçların yan etkileri, yaş, cinsiyet, genetik hastalıklar, MS, Parkinson gibi nörolojik hastalıklar sonucunda bu kaslara (pelvik taban kasları) aşırı yük biner. Aşırı yüke maruz kalan bu kaslar zayıflar ya da yüke karşı koymak için aşırı kasılı (spazmda) kalabilir.

Yine mesane sinirlerinin nörolojik hasar görmesi nedeniyle idrar kaçırma (inkontinans) problemleri ortaya çıkabilir.

 Pelvik taban kaslarındaki sorunlar nedeni ile görülebilecek sorunlar

 ---Hapşırma, öksürme, ıkınma esnasında ya da egzersiz yaparken karın içi basıncı artması ile idrar veya gaz kaçırma,

 ---Aniden beliren idrar hissi ile birlikte tuvalete yetişememe durumu,

 ---Omurilik hasarlanması neticesinde mesaneye giden sinir iletiminde bozulma sonucu idrar kaçırma ya da hissedememe,

 ---MS, Parkinson gibi nörolojik hastalıklar nedeniyle görülen mesane ve bağırsak problemleri,

 ---Pelvik bölgede ısrarcı bir ağrı, kaslarda hassasiyet,

 ---Cinsel problemler,

 ---Pelvik organlarda sarkma,

 ---Kabızlık şeklinde sıralanabilir.

 İdrar kaçırma problemlerinin cerrahi dışı tedavisi

 Öncelikle hastanın idrar kaçırma öyküsü dinlenmeli ve olası problemler listesi oluşturulmalıdır.

 Hasta eğitimi tedavide başarı için altın kuraldır. Pelvis tabanında hamak şeklinde yerleşmiş bu kasların görevleri, nasıl kasılıp gevşetilebileceği öğretilir.

 Kahve, sigara ve alkol tüketimi konusunda bireylere bilgi verilir.

 Mesane ve bağırsak günlükleri tutulması istenerek bireyin gün içerisinde nasıl beslendiği, sıvı tüketimi, kaç kez ve hangi saat dilimlerinde tuvalete çıktığı gibi kişisel alışkanlıkları belirlenip, yanlış alışkanlıklar için düzenleme yapılır.

 Pelvik bölge ile gövde ve bacaklar birbirleri ile ilişkilidir. Yani kalça ekleminde, pelviste, gövdede ya da bacak kaslarındaki herhangi bir sorun, ağrı, kas zayıflığı ya da eklemde kireçlenmenin idrar kaçırma problemlerine neden olabileceği göz ardı edilmeden gerekli ortopedik değerlendirmeler yapılır.

 Bireylere mutlaka doğru solunum teknikleri, mesane ve dışkılama esnasında tuvalet pozisyonu ile ilgili eğitim verilir.

 Pelvik taban kasları manuel olarak değerlendirilip, EMG cihazları ile pelvik taban kas gücü ve dayanıklılığının test edilerek tedavideki gelişimler objektif yöntemlerle de takip edilir.

 Pelvik kasların gücü elektrik stimülasyonu kullanılarak artırılır.

 Pelvik kaslarda gelişmiş tetik noktalar tespit edilip manuel tekniklerle gevşemesi sağlanır.

 Biofeedback denilen hem görsel hem de sesli uyaran veren cihazların kullanımı ile hastanın motivasyonu artırılıp tedaviye katılımları sağlanır.

 Nörolojik hastalıklara sahip bireylerde nöromodülasyon denilen tedavi seçeneği de kullanılabilinir.

 Tedaviye destek sağlaması için pesserler, vajinal konlar ve tamponlardan yararlanabilinir.

 Hastaların klinik değerlendirmeleri sonrasında hastaya uygun oluşturulmuş tedavi programı belirlenir ve hastaya detaylı bilgilendirme yapıldıktan sonra tedavi protokolüne başlanarak gelişmeler takip edilir.

 Bu noktada unutulmaması ve bilinmesi gereken önemli bir nokta; idrarı tutmayı sağlayan kasların vücudumuzdaki diğer kaslardan farklı olmadığı dolayısı ile onlar gibi zayıflayabileceği ve problem çıkarabileceğidir.

 Çocuklarda beş yaşından sonra görülen sık idrara çıkma ya da az tuvalete giderek idrar tutma, gülme esnasında idrar kaçırma, kabızlık gibi problemler de aileler bilinçli olmalıdır. Bu gibi durumlarda mutlaka bir çocuk üroloğu muayenesi sonrası  Pelvik taban rehabilitasyonu konusunda eğitim almış bir fizyoterapiste yönlendirilmelidirler.

 Pelvik taban kaslarının tedavisinin iki ay ile altı ay kadar sürebileceği, bireylerin tedavilerine sabırlı bir şekilde sadık kalmaları gerektiği bilinmelidir.  Yetişkinlerde ve çocuklarda da uygulanan pelvik taban rehabilitasyonu ve tedavi seçeneği, yurtdışında geçerliliği olmasına ve yıllardır kullanılmasına rağmen ülkemizde ne yazık ki daha yeni yeni öğrenilip uygulanmaya başlanmıştır.

Sağlıklı günler...

 

Not: Sorularınızı [email protected] adresine e posta atarak, 05416387300 numaraya WhatsApp mesajı akarak veya 0212 2744462 numaralı telefonu arayarak cevap alabilirsiniz.