Oyun deyip geçmeyin!

Çocuklarımızın dünyasının en temel ürünü olan hayal gücü ve oyunlar aslında basit ve önemsiz gibi gözükse de çocukların her yaştaki beyin, psikolojik ve fiziksel gelişimleri için çok önemli bir yer tutuyorlar

Raquel AŞKANER HABİB Çocuk-Aile
21 Eylül 2016 Çarşamba

Bazı zamanlarda terapi aracı olarak bile kullanılan oyunlar aslında çocuklara kendilerini ifade etmeleri için güvenli alan oluşturuyorlar. Hem eğlenerek hem de dolaylı olarak çocuklar hakkında bizlere bir sürü done veriyorlar. Oyun terapisi konusunda yetkili İzmirli Uzman Psikolog Şebnem Türkdalı Temizocak ile bu faydalı yöntemi tüm açılardan konuştuk.

 

 

Oyun terapisi nedir?

Oyun, çocukların doğal iletişim aracıdır. Yetişkinler kendilerini konuşarak ifade ederler, çocuklar ise kendilerini oyunla ifade ederler. Oyunla öfkelerini yansıtırlar, oyunla kafalarındaki karmaşıklığı somutlaştırır rahatlarlar. Örneğin kardeşine olan kıskançlığını ve öfkesini kardeşinin yerine koyduğu bir oyuncağı iple bağlayarak ifade edebilir bir çocuk. Oyuncaklarla oyun oynayan çocuklar ruhsal açıdan kendilerini rahtlatmaktadır. Bu nedenle oyuncaklarla oynanan oyunlara anne babalar müdahale etmemelidir. “Kardeşinin yerine koyduğun oyuncağa öyle davranmamalısın!” diyen bir anne, çocuğunun oyunda bile rahatlamasına izin vermemektedir. Biz çocukların gerçek hayatta insanlara ve eşyalara zarar vermelerini istemeyiz ancak, oyuncaklar aracılığıyla rahatlamalarına izin verebiliriz.

Oyun terapisinde ise, terapi prosedürlerine uygun olarak seçilmiş oyun materyallerini kapsayan ve bu materyaller aracılığıyla çocuğun duygu, düşünce, deneyim ve arzularını terapiste ifade etmesine olanak sağlayan güvenli ve dinamik bir ilişki vardır. Terapist çocuğun duygu ve düşüncelerini seçtiği oyuncaklar ve oynadığı oyunlar aracılığıyla anlar; yapılandırılmış ya da yapılandırılmamış oyun terapisi teknikleriyle sorunlarının farkına varmasına ve çözümlemesine yardımcı olur.

Oyun terapisi hangi yaş grubuna hitap eder?

Oyun terapisi 3-11 yaş grubu çocuklar için uygundur. Ancak bazı durumlarda daha küçük ya da daha büyük çocuklarda da kullanılabilmektedir.

Hangi durumlarda seansınızda oyun terapisi uygulamayı uygun bulursunuz?

Oyun terapisi, uygun yaş grubu içerisinde birçok problemi tedavi edebilen çok geniş kapsamlı bir terapi çeşididir. Oyun terapisi;  boşanmış veya boşanma sürecindeki ailelerin çocuklarına, evlat edinilmiş, istismar ve ihmale uğrayan, zorbalık gören çocuklara, kaygı ve korkuları, uyku sorunları olan çocuklara, kardeş kıskançlığı yaşayan, ailede kayıp ve yas olan çocuklara, bazı konuşma bozuklukları olan, DEHB tanısı almış çocuklara, arkadaş ilişkilerinde problem yaşayan, okul ve derslerle ilgili problemi olan, içe kapanık ve depresif özellikler sergileyen, kendine güven problemi olan, davranış bozuklukları olan çocuklara, yaygın gelişimsel bozukluk spektrumunda bulunan, otizm, asperger sendromu bulunan çocuklara uygulanabilmekte. Aynı zamanda hiçbir sorunu olmayan bir çocuğun genel ruhsal durumunun belirlenmesi amacıyla da oyun terapisi yapılabilir.

Bazen de anne ve babayı oyun odasına alıp, nasıl oyun oynadıklarına bakarız. Oyun oynama şekilleri çocuğa nasıl davrandıkları konusunda bize fikir verir. Çok koruyucu bir anne baba mı, yoksa herşeyi oyunla öğretmeye mi çalışıyor yoksa sadece oyun oynayıp keyif mi alıyorlar.

Filial terapi de kullandığımız tekniklerden biri. Burada amaç anne babaya oyun terapisini öğretip, evde uygulamalarını sağlamak. Bazı durumlarda biz oyun terapisi yaparken anne babanın da evde oyun oynamasını isteriz.

Ne gibi araçları oyun terapisinde kullanırsınız?

Oyun odamızda gerçek hayatta kullandığımız tüm eşyaların oyuncaklarını bulundururuz. Her oyuncak grubunun belirli işlevleri ve anlamları vardır. Oyuncak grupları genel olarak; oyuncak mobilyalar, oyuncak ev ve ev aletleri, insan figürlerini temsil eden oyuncaklar, oyuncak bebek, oyuncak hayvanlar, kostüm ve maskeler, el kuklaları, oyun hamurları, kum havuzu, su havuzu, sanatsal malzemeler, plastik yiyecek ve içecekler, arabalar, oyuncak askerler, oyuncak telefon gibi materyallerden oluşur.

Oyun terapisinin faydalarını görebilmek için minimum ve maksimum devam süresi ne olmalıdır?

Net olarak bir süre vermek mümkün değil. Çünkü her çocuğun problem ve ihtiyacına göre bu süre değişir. Genelde ilk dört seans değerlendirme seanslarıdır. Tekrarlayan senaryolara bakarak çocuğun genel ruhsal değerlendirmesi yapılır.  Sonrasında bir aile görüşmesi yapılarak aileye çocukla ilgili genel gözlemler ve nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgi verilir, planlanan terapi seansları ve sıklığı konuşulur. Seanslara başlandıktan sonra da 5-6 seansta bir (ihtiyaca göre daha az ya da fazla olabilir) aile görüşmesi yapılır. Bu aile görüşmelerinde, çocuğun durumu ve terapinin devamının gerekli olup olmadığı aileyle paylaşılır.

Terapi seansları çocuğa özeldir ve sadece çocukla görüşme yapılır. Terapiden önce ya da sonra anne, baba ya da getiren herhangi bir yakını ile konuşulmaz. Çocuk böylece kendini güvende hisseder ve seanslarda kendini daha iyi ifade eder. Ebeveynlerinin sadece onun için özel olan bir yere oyun oynamak için getiriyor olması da ayrıca iyileştiricidir.

Çocuğa anne babayla yapılacak görüşmeler hakkında bilgi verilir. Çocuk anne ve babasının onun olmadığı bir seansta terapistiyle görüşeceğini  bilir.

Seanslara ara verileceği ya da  bitirileceği zaman  çocuğu bilgilendirmek önemlidir. Zihinsel ve duygusal olarak belirli aralıklarla terapiye gitmeye alışan çocuk, aniden kesilen seanslar sonucunda duygusal olarak gerileyebilir. Bu nedenle seansların biteceği çocukla önceden konuşulmalıdır. Bu konuşmayı seans içerisinde terapist yapmalıdır. Anne babalar bazen sorun çözüldüğü için aniden terapiyi sonlandırmaya karar verebiliyorlar. Bu da çocuğun yeniden semptom çıkarmasına sebep olabiliyor.

Her psikolog oyun terapisti olabilir mi?

Oyun terapisi alanında eğitim alan psikologlar oyun terapisti ünvanını alabilirler. Fakat, iyi bir oyun terapisti olabilmek, çocuk ile empati kurabilmekten geçer. Çünkü oyun terapistinin görevi; çocuğa terapi sürecinde rehberlik etmek ve oyuncaklar aracılığı ile anlattıklarını yorumlayabilmektir. Çocuklarla empati kurabilen, oyun oynayabilen ve bundan keyif alan bir terapistle çocuklar daha yakın ilişki kurabilmekteler.