Z: Dünya parmak uçlarımızda

Gençlik - Eğitim
3 Ağustos 2016 Çarşamba

GENÇ KALEMLER: Estel ANAHMİAS


1996-2010 doğumlu yeni nesil. Torununuz, çocuğunuz veya siz. Z Jenerasyonu.

“Kaçlısın?” sorusunun cevabına iki haneli, basit bir “84’lü” cevabı yerine “2000’li, 2001’li” gibi söylemesi daha zahmetli yanıtları ilk defa vermeye başlayan nesiliz biz. Doğum yılımızı söylerken daha çok yorulmak, ortalama 8 saniyelik dikkat süremizle en çabuk sıkılan ve dikkati dağılan nesil olarak inanın en az bizim hoşumuza gidiyor.

Z Jenerasyonunun ilk yarısı olarak İnternet Çağının göbeğine doğmadık biz; doğduğumuzda elimize iPad verilmedi. Bizim teknolojiyle tanışıklığımız Nintendo DS’lerimizle, renkli renkli iPod Shuffle’larımızla,  iPod Nano’larımızla başladı. iPhone ve iPod Touch hayatımıza yepyeni bir anlam kazandırdı. “Oyuncaklarımızı” parmak uçlarımızla kullanabilecektik artık! Üstüne üstlük oyun oynamak, müzik dinlemek, video izlemek, fotoğraf çekmek için tek bir alet yetecekti! iPod Touch’ı, iPhone’u olan sınıfın en havalı çocuğuydu.

İlk defa dünya gerçekten parmak uçlarında olan nesil olarak dünyayı çok erken bir yaştan değiştirmeye başladık. Tek bir tıkla saniyeler içinde dünyanın dört bir yanından milyonlara ulaşabilmeyi kim hayal edebilirdi?

Sanal gerçekliği fiziksel gerçekliğe dönüştüren, dönüştürenlerin çağına şahit olan ilkler biziz. Sanallık üzerinden para kazanmak, inanılmaz kitlelere ulaşmak internet bağımlısı bizler sayesinde mümkün oldu. “İnternet fenomeni” sıfatıyla daha liseden, üniversiteden mezun olmamış gençler takipçileri üzerindeki etkileri sayesinde akıl almaz kazançlar elde etmeye, dünyaya yön vermeye başladı. Gün geçtikçe fenomen olacak, üzerinden para kazanılacak sosyal medya platformlarının sayısı artıyor. Bizim zamanımızda takipçi sayısı, TL miktarından daha geçerli bir para birimi haline geldi.

Aynı anda dersimiz için slideshow hazırlayan, müzik dinleyen, arkadaşına Snap atan ve Instagram’a resim koyabilen bir nesiliz. Multitasking, yani aynı anda birden çok şey yapmak bizim işimiz. Sorularımıza anında cevap istiyoruz, sabrımız çok kısıtlı, sıkılınca hemen dikkatimiz dağılıyor. Bize ulaşmak kolay, ama dikkatimizi çekmek bir o kadar zor. Bilgi zenginliği hatta zaman zaman kirliliği içinde yaşadığımız dönemde, fazlasıyla duyarlı ve sorgulayıcı yetişen çocuklar, gençleriz. Fark yaratmak, varlığımızı anlamlandırmak istiyoruz.

Her yarım saatte bir yeni bir terör saldırısı bildirimiyle titreşiyor şimdi her şey için kullandığımız uzuvlarımız; akıllı telefonlarımız. Gözümüzü açtığımız andan kapayana kadar iyi kötü bilgi bombardımanına tutuluyoruz. Reklamın kötüsü olmadığı gibi bilginin de kötüsü yok bence. Var tabii, ama dünyanın gidişatını göz önünde bulundurunca her çeşit bilgiden haberdar olmak yaşlı genç hepimizin sorumluluğu. Eksik veya yanlış bilginin hayatımızı sona erdirebileceği kadar gergin ve tehlikeli bir dönemde farkındalık, bir sorumluluk değil zorunluluk hatta. Teknoloji her şeyin ötesinde ihtiyacımız olan her türlü bilgiye ulaşımı mümkün kılıyor. Savaşları, nefreti, ırkçılığı, ölümü doğuran; kendi ellerimizle çizdiğimiz ülke sınırları, etnik, dini farklılıklarımız, teknoloji sayesinde bulanıklaşıp yok oluyor. İnternette dünyanın neresinden, hangi dininden, kültüründen olursak olalım hepimiz bir bütünüz. Sanal bir platformda bile olsa bir noktada beraberliği sağladıktan sonra bunu somutlaştırmak zor olmuyor.

Elimizin altında, parmaklarımızın ucunda bu kadar fırsat varken tek tıkla öbür ucuna ulaşabildiğimiz dünyamızı biz şekillendireceğiz. Çünkü fiziksel olarak beraber olmadan bile birlik olmayı en iyi biz başarıyoruz. Biz Z Jenerasyonuyuz, sosyal medyamız, internetimiz, teknolojimiz, merakımız, farkındalığımızla geleceğin değil, şimdinin liderleriyiz.

 

 

***********************************