Bear Şemita

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
25 Mayıs 2016 Çarşamba

Bear peraşasında bilindiği gibi Şemita kurallarını okuruz. Toprağın altı yıl boyunca ekilmesi ve yedinci yılda nadasa bırakılma zorunluluğunun olması, bu zorunluluğun getirmiş olduğu kurallar hep bu peraşanın konusunu teşkil etmektedir. Tarım ağırlıklı bir toplumda bu mitsvanın ne kadar önemli olduğu bilinen bir gerçektir. Yine de bu mitsvanın anlatıldığı bu peraşada sanki anlatım şu emirle kesintiye uğrar:

“Ve arkadaşına bir mal sattığın zaman ya da arkadaşının elinden satın aldığın zaman kişi kardeşini aldatmasın.” (Vayikra 25/14)

Menkul değerlerle ilgili olan ‘onaa’ yani aldatma kurallarının ‘şemita’ kuralları içinde yer alması Rabilerin dikkatini çeker. Çünkü gayrimenkul satışı şahitlerin huzurunda ve herkesçe bilinen bir şekilde gerçekleşmektedir ve burada aldatma söz konusu olmaktan uzaktır. Ancak nedense Tora bu kurala burada yer vermekte ve bizlere bir mesaj göndermektedir.

Bet Av adlı kaynak Şemita mitsvasının dayandığı temel fikri insanın tüm geçiminin Tanrı’nın elinde olduğu prensibidir. Çünkü insanın içindeki yetser ara burada da iş başındadır. Sıkı bir çalışma sonucunda yüksek bir mevkiye gelen insan “bütün başarı benim eserimdir” şeklinde düşünmeye başlar. Çünkü insanlar başarılarını kendi yeteneklerine, bilgeliklerine dirayet ve gayretlerine bağlamaya eğilimlidirler. 

Her ne kadar Şemita mitsvası sadece Erets Yisrael için geçerli olsa da bu mitsva insanın bu eğiliminin karşısında ona ‘dur’ demeyi amaçlayan bir mitsvadır. Kısacası Tanrı şöyle demektedir: “Unutmayın geçiminizi sağlayan Ben’im.” Gemara Roş Aşana gününde insanın yıllık girdilerinin büyük ölçüde belirlendiğini öğretir. Ancak kişi bu geçimi elde edebilmek için çaba göstermelidir. Bu çabayı gösterirken de her şeyin aslında Tanrı’dan geldiğini unutmamalıdır. Bunun en güzel kanıtı da Şemita yılıdır. Tarihinin hiçbir döneminde Bene Yisrael Şemita kurallarını gözettiği için aç kalmamıştır. Zaman içinde başımıza gelen kıtlıkların sebebi asla Şemita yılı olmamıştır. Şimdi bu söylediğimizi en baştaki pasukla ilişkilendirelim.

Birinden bir para çalan veya haksız yolla bunu elde eden kişi bu paranın keyfine hiçbir zaman varmayacaktır. Diğer taraftan çalınma nedeniyle mağdur olan kişi bir şekilde bu açığını kapatacaktır. Bütün bunların anahtarı sadece Tanrı’nın elindedir. Tüm çekleri yazanın Tanrı olduğunu bilen kişi Şemita kurallarını ve olgusunu iyi bir şekilde öğrenen kişidir. Bu kişi de her şeyin Tanrı’dan geldiğini bilmektedir ve hiçbir zaman arkadaşını aldatmaya çabalamayacaktır. Böylelikle bu pasuk Şemita kuralları içinde doğru yerde kendini bulmuştur.