Amerika’da üniversite eğitimi

Debbi ANTEBİ Köşe Yazısı
7 Ekim 2015 Çarşamba

Eylül ve ekim ayları özellikle Amerika’daki üniversitelere yapılacak erken başvurular açısından en önemli zaman. Bu süre içinde, çoğunlukla kasım başında yapılan erken başvurular için gereken tüm belgelerin gönderilmeye hazırlanması gerekiyor. Gelin bu belgeler nelerdir, birlikte üzerinden geçelim.

Başvuru dosyanızdaki en önemli belge, tartışmasız lise boyunca almış olduğunuz notlarınızı gösteren transcript’iniz olacaktır. Burada her sene sonunda öğrencinin aldığı not ortalamasının yanı sıra, seçtiği derslerin zorluğu da son derece önemlidir. Örneğin, AP (Advanced Placement) dersleri ya da IB (International Baccalaurate) programı sunulan bir lisede, öğrencinin bu fırsatlardan yararlanıp özellikle ilgi alanında kendini zorlayan dersleri alıp almadığı ve bu derslerde ne derece başarılı olduğu transcript’ine yansıyacaktır. Bu da öğrencinin azim ve isteğinin göstergesidir.

Rakamsal verilerin önemli olduğu bir diğer başvuru bileşeni ise SAT/ACT notlarıdır. Öğrencinin tercihen 11. sınıfta iken SAT ya da ACT sınavına girip (her iki sınava da girmesi beklenmez, yalnızca bir tanesinden aldığı skorlar yollanır) istediği notu yakalaması önerilir. İstenilen not ilk seferde alınamazsa öğrenci birkaç kez bu sınavlara girebilir. Ayrıca SAT Subject denilen ve Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji gibi alan odaklı sınavlara da girerek, öğrencinin üniversitede okumak istediği alan ile ilgili sınavlardan yüksek puan alması da başvurusunu güçlendirecektir. Sınavlar konusunda IELTS ve TOEFL’ı da unutmayalım (SAT/ACT’de olduğu gibi, öğrencinin IELTS/TOEFL sınavlarından yalnızca bir tanesine girmesi beklenir). Yurtdışına başvurulan her ülke tarafından istenen bu sınavlar, öğrencinin İngilizce yeterlilik seviyesini ölçer.

Rakamsal verilerin yanı sıra, Amerika’daki üniversitelerin önem verdiği bir diğer kriter ise öğrencinin sınıf dışında yaptığı aktivitelerdir. Bunlar sanat ya da spor gibi istenilen herhangi bir alanda olabilir, yeter ki öğrencinin severek yaptığı bir alan olsun. Özgeçmiş doldurulurken dikkat edilmesi gereken nokta, öğrencinin yaptığı aktivitelerin sayısı değil sürekliliği ve derinliğidir. Kısa bir süre içinde biten aktivitelerin yerine birkaç sene süren ve her geçen sene bir öncekinden daha çok sorumluluk alınan çalışmalar daha değerlidir. Öğrencinin kendi inisiyatifiyle başlattığı ya da büyüttüğü projeler, onun liderlik vasfının bir kanıtı olacaktır.

Okul ve test notlarının ve sınıf dışı yapılan aktivitelerin yanı sıra, öğretmenlerden ve üniversite danışmanından alınan referans mektuplarının da başvuruda büyük etkisi bulunur. Öğretmen referansları sınıf içinde öğrencinin öne çıkan özelliklerini ve çalışmalarını açıklarken, danışman referansı ise öğrencinin okul çapında akademik ve sosyal açıdan karakter portresini yapar, öğrencinin başvurusuna rakamsal verilerin ötesinde üçüncü bir boyut katar.

Başvurularda öğrencinin sesini duyurabildiği ve kişiliği hakkında detaylar verebileceği en önemli kısım ise başvuru kompozisyonlarıdır. Üniversitelerin büyük çoğunluğu kompozisyonda öğrencinin başından geçen bir olayı ya da hayatından bir kesiti anlatmasını bekler. Seçici üniversiteler ise buna ek olarak farklı konularda yazılar istemektedirler. En sık karşımıza çıkan sorulardan bir tanesi, “Neden X Üniversitesi’ne başvuruyorsun? Burada sunulan imkânlardan ne şekilde yararlanmayı planlıyorsun?” dur. Bu tip sorular öğrencinin o üniversite hakkında detaylı araştırma yapmasını gerektirir. İstanbul’da yapılan üniversite fuarlarına katılıp, imkânlar el verdiğinde üniversiteleri ziyarete gidip temsilciler ile tanışarak bilgi toplamak, hem bu tip sorulara cevap yazarken hem de öğrencinin üniversiteye olan ilgisini göstermesi açısından faydalı olacaktır.

Yaklaşık bir ay içinde erken başvuru yapmayı planlayan tüm öğrencilere şimdiden başarılar dilerim.