Çöpe atılmış kâğıtlarda bir göç hikâyesi

Belgelerin sahibi Güney Kalifornia’da yaşamakta olan 85 yaşındaki emekli Türk mühendis Sabi Asseo’ydu.

Nelly BAROKAS Kültür
8 Temmuz 2015 Çarşamba

Los Angeles’ta çöp yığınında bir sürü not defteri ve mektup, oradan geçmekte olan bir kişi tarafından şans eseri ortaya çıktı. Belge ve kâğıt yığınları arasında gördüğü karmaşık çizimler adamın dikkatini çekti, bu çizimleri yapan kişinin “çok ünlü bir âlim” olabileceği kanısına vardı.

Aralarında motor ve helikopter aksamlarının da yer aldığı bazı buluşların patentleri ve teknoloji dergi ve gazetelerinde yayınlanmış yazılarından oluşan tüm bu malzemelerin sahibi Güney Kalifornia’da yaşamakta olan 85 yaşındaki emekli mühendis Sabi Asseo’ydu. ABD’ye göç etmiş bir Türkiye Yahudi’si olan Sabi Asseo, Westinghouse ve Northrop Grumman gibi büyük şirketlerde çalıştı. Asseo’nun kariyerinin ilk dönemlerine ait babası ile olan dokunaklı yazışmaları birkaç hafta önce New York’taki Yahudi Tarihi Müzesinde kayıt altına alınmak üzere American Sephardi Federation’a (Amerikan Sefarad Federasyonu) teslim edildi.

Sabi Asseo İspanya kökenli bir Sefarad Yahudi’si olarak İstanbul’da doğdu. 1950’li yıllara ait çizimler ve not defterleri Türkiye’de mühendis olarak ilk çalıştığı işyerlerinin elektrikle ilgili planlarını içermekte. Belgeler arasındaki büyük kısmı Fransızca ve daktiloda yazılmış mektuplaşmaların bir kısmı Sabi Asseo’nun İstanbul’da ithalat ve ihracat şirketi sahibi babası Yasef’e ait. Baba Yasef’in mektupları, Sabi’nin göç ettiği 1957 yılı ile yaşama veda ettiği 1965 yılı arasında kaleme alınmış.

Sabi Asseo son olarak gönderdiği bir mailde, Aralık ayında Manhattan Beach’ten Chula Vista’ya taşınırken bazı belgelerini çöpe attığı bilgisini veriyor. Mektuplarını kronolojik olarak sıralayıp numaraladığını belirten Asseo, “Belgelerimi düzenli tutmayı seviyorum” diye yazmış mailinde.

Mektuplarda Yasef Asseo’nun, oğlunun Missouri University ile New York State University’de eğitim gördüğü dönemlerde dinlenmeye ve yeterince beslenmeye fırsat bulamamasının endişesi içinde olduğu anlaşılıyor.

Karneler alındığında baba gururunu şu sözlerle ifade ediyor: “Aldığın A’lar Asseo ailesini daha da yükseklere çıkarıyor.” Yasef mektuplarında aile bireylerinin sağlığı, tanıdıkların evliliklerinde çatırdamalar, Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar, ABD’ye göç hazırlığı içinde İngilizce öğrenmek için gösterdiği yoğun çaba hakkında oğlunu bilgilendiriyor.

Asseo ailesi fazla dindar değildi, fakat Yasef, Sabi’nin 1936’da yaşama veda eden annesi Luiza’nın ölüm yıldönümlerinde ‘limmud’ (mevlut) yaparak onu anmayı ihmal etmezdi. “Zavallı anneciğin çok erdemli bir kadındı” diye yazıyor Yasef bir mektubunda.

Yasef tabii ki oğlunun bir Yahudi ile evlenmesini arzu ediyordu. Sabi, Myril Bruns adında bir Hıristiyan ile evlenince gelini de Yasef’e yazmaya başladı. Bu durum Yasef’in gelini ile yakınlaşmasına yol açtı. Ancak birkaç kargaşalı yılın ardından bu birliktelik sona erdi. Yasef oğluna; “Tam da onu sevmeye başlamıştım” diye yazmış.

1965’te Yasef Asseo ikinci eşi ile birlikte gittiği ABD’de oğlu Sabi’ye kavuştu. Ancak sağlığı pek yerinde olmadığı için birkaç ay sonra 63 yaşında hayata veda etti.

Sabi Asseo ile ikinci eşi Lydia geçen yılsonu ev taşındıklarında çöpe attıkları büyük miktarda kâğıt ve belge, belki de bir çeşit aile arşivi, güneş panelleri üreten bir şirketin operasyon müdürü Olan Thomas Berbas’ın dikkatini çekti. Berbas; “Annemin ve eşimin karşı çıkmalarına ve kızmalarına rağmen yerden bir şeyler toplama alışkanlığım vardır” demekte.

Thomas Berbas’ın Asseo ailesinin izini sürme gayreti başarısızlıkla sonuçlandı. Annesi Diane Kroll oğlunun toplayıp getirdiği tüm belgeleri American Sephardi Federation’a (Amerikan Sefarad Federasyonu) teslim etti.

Sabi Asseo’nun ilk evliliğinden olan kızları Genevieve ve Louisa ile ikinci eşi, varlıklarından haberdar olmadıkları tüm bu belgelerin araştırmacıların hizmetine sunulacak bir kuruluşa ulaşmış olmasından memnun olduklarını ifade ettiler. Genevieve, “Babamın neredeyse tüm hayatının bu kâğıtlarda özetlenmiş olması gerçekten bir mucize” demekte.

American Sephardi Federation’ın idari müdürü Jason Guberman-Pfeffer bu konuya ilişkin şu yorumu yapmakta; “Türkiye Yahudilerine ait bu belgelerin tuhaf ve rastlantısal yolculuğu sonucunda elimize Diaspora Sefaradlarının yaşantılarını yansıtan değerli bilgiler ulaşmış oldu. Şiraz, Şangay, Selanik’ten ve dünyanın farklı yörelerine dağılmış ailelere ait anılar oldukça değerlidir.”