Mişpatim: İnsanları kırmadan yaşamak

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
11 Şubat 2015 Çarşamba

“Kol almana veyatom lo teanun – hiçbir yetim ve dula acı çektirmeyeceksin.” (Şemot 22/21)

Bizim kadar şanslı olmayanlara karşı birçoğumuzun hassasiyeti vardır. Dullara, yetimlere, öksüzlere, fakirlere yardım elini uzatmak bir mitsvadır. Birçoğumuz bu mitsvayı yerine getirmeye çalışırız. Ancak bir yandan mitsva yaparken onların hassasiyetlerini göz önünde bulundurmaz ve ne yazık ki onların kırılmalarına neden oluruz. Sesimizi yükselterek konuşur, onları azarlar incitiriz. Hâlbuki peraşamız bu konuda azami dikkatli olmamızı salık vermektedir. Paylaşacağımız öykü Baal Şem Tov’un başından geçen bir olayı anlatmaktadır.  

Seyahatlerinden birinde Baal Şem Tov ormanda yolunu kaybeder ve bir türlü ormandan çıkamaz. Çıkış yolunu ararken cuma günü gelip çatar. Rabi çaresizlik içinde Şabat günü minyan ile dua edemeyeceğini, Kiduş için şarabı ve amotsi için halası olmadığını düşünmekte ve bir çare aramaktadır. Nitekim uzakta küçük bir kulübe görür ve kapıyı çalar. Son derece kaba görünüşlü bir oduncu orada ne işi olduğunu sorar. Baal Şem Tov Şabat gününü geçirmek için izin isteyince oduncu buna imkân olmadığını evlerinde onu yatıracak bir odaları olmadığını söyler. Uzun süren rica ve yalvarmalar sonunda oduncu Rabi’yi içeriye almaya razı olur. Orada kalabileceğini ama ağzından çıkacak tek kelimeye bile tahammül gösteremeyeceğini söyler. Cuma akşamı Rabi Kiduş’a katılmak için izin isteyince oduncu son derece ters bir sesle yatağına geri dönmesini ve susmasını söyler. Baal Şem Tov Kiduş mitsvasını yapamamanın verdiği sıkıntı ve üzüntüyle yerine döner. Sabah yüksek sesle Tefila okumaya başlayan Rabi’yi oduncu yine susturur. Şabat boyunca aşağılayıcı sözler Baal Şem Tov’un Şabat gününü büyük bir sıkıntıyla geçirmesine neden olur.  

Şabat bitiminde oduncunun karısı Rabi’ye kendisini hatırlayıp hatırlamadığını sorar. Kendisinin bir yetim olduğunu ve kendini geçindirebilmek için Rabi’nin evinde mutfakta yardımcı olarak çalıştığını hatırlatır. Bir gün yaptığı bir yanlıştan dolayı Rabi’nin eşinin kendisini azarladığını, Rabi’nin duruma müdahale etmediğini ve o anda verilen bir karar ile yetimlere kötü davranılmasına ses çıkarmayan Rabi’nin gerçek dünyadaki hakkını kaybettiğini söyler.  Kadın kocasının gizli tsadiklerden biri olduğunu ve Rabi’nin bu şekilde cezalandırılmasına gönlünün razı olamadığını ifade eder. Bunun yerine o günahın kapara olması için bir Şabat günü mahrumiyetle cezalandırılmasının göksel mahkeme tarafından karara bağlandığını anlatır. Eşinin de Rabi’nin kendilerine gelmesini ve Şabat gününü sıkıntıyla geçirmesi için gerekenleri yaptığını ekler. Artık Rabi’nin o günahı kapara olmuştur.

O anda oduncu kendisinin otuz altı gizli tsadikten biri olduğunu Baal Şem Tov ile paylaşır. Rabi ve oduncu bütün geceyi Tora öğrenerek ve derin sırları keşfederek geçirirler.

Baal Şem Tov gibi birinin olağanüstü büyük erdemleri bir yetime kötü davranılmasına göz yumduğu için bir anda silinecek duruma gelmiştir. Elbette ki insan olarak kimsenin kırılmaması ve incitilmemesi bizler için çok önemli olmalıdır. Ancak Raşi’nin de söylediği gibi özellikle herhangi bir yoksul veya zor durumdaki insanın kırılmamasını sağlamak için büyük çaba göstermemiz gerekmektedir.