Kral Şelomo’nun adaleti-3: Köylü adam ile yılan

Hayvanlar dünyasındaki çözümsüz problemler bile, Kral Şelomo’nun huzuruna getirilebilirdi, çünkü Şelomo dünyadaki tüm yaratıkların dilinden anlayabiliyordu. Bu hikâyemiz de köylü bir adam ile bir yılan üzerine…

Sara YANAROCAK Kavram
26 Kasım 2014 Çarşamba

Günlerden bir gün, köylü bir adam, ormanın içinden geçerek evine doğru gidiyordu. Elinde içi sütle dolu bir çömlek vardı. Kırlıkta yerde acıyla kıvranan bir yılan gördü. Ona acıdı ve durdu. Nesi olduğunu sorunca, çok susadığını ve susuzluktan ölmek üzere olduğunu söyledi. Sonra adama bakarak:

“Çömleğinin içinde ne var?” diye sordu. Köylü adam evine süt götürdüğünü söyledi. Yılan bunu duyunca, sütü kendisine vermesini, bunun karşılığında onu, yerini bildiği gizli bir hazine ile mükâfatlandıracağını söyledi. Köylü çömleği yılana uzattı, yılan bütün sütü kana kana içti. Sonra adama ilerideki bir kayayı işaret etti:

“Bu kayanın altında gizli bir hazine var” dedi. İkisi beraber kayanın yanına gittiler. Köylü adam kayayı iterek zorlukla öteye yuvarladı. Hazineyi aramak için eğilince, yılan aniden adamın üzerine atladı ve onu ensesinden ısırdı. Adam acıyla haykırdı:

“Bunu bana neden yaptın? Niçin böyle davranıyorsun?”diye ağlamaklı bir sesle sordu. Yılan:

“Çünkü seni öldüreceğim, benim bütün paramı çalıyorsun sen!”diye hınzırca cevap verdi. Adam çaresizlikle yılana Kral Şelomo’ya gidip danışmak istediğini söyledi. Yılan teklifi kabul etti. Birlikte saraya gittiler. Davaların görüldüğü salona girdiler. Sıra onlara gelince, tahtın önünde durdular. Şelomo onlara:

“Hadi anlatın bakalım, derdiniz neymiş?”dedi. Şelomo ikisinin anlattığı hikayeyi dinledi, sonra yılana doğru dönerek:

“Köylü adama neden böyle kötü davrandın?”diye sordu. Yılan ona:

“Çünkü bütün kutsal yazılarda, yılanın adama saldıracağı ve onu topuğundan ısıracağı yazıyor!” dedi. Şelomo yılana:

“O yüzden önce adamın ensesini ısırarak alçakça davrandın öyle mi?”diye konuştu. Yılan tısladı ve başını yere eğerek, yerlerde kıvranmaya başladı. Şelomo yılana bir kez daha aynı soruyu sordu: Yine aynı cevabı alan Şelomo, bu kez köylü adama dönerek:

“Tüm kutsal yazılarda,-Yılanın başını ezeceksin-diye bir emir vardır. Hemen bu yılanın başını ez !”diye emretti. Köylü adam ayağını kaldırdı ve yılanın kafasını ezerek paramparça etti.

Sevgili okuyucularım, bu öyküden çıkartılacak ders belki bir değil, birkaç tane olabilir. Ama kötülüğü artık neredeyse tescillenmiş bir kişiye körü körüne güvenmek, bir insanın yapacağı en budalaca eylemlerden biri olsa gerekir! Bence en önemli ibret dersi budur.

 

Kaynak: Legends From The Bible-Louis Ginzberg