Gizli Hediye: Matan Baseter

Desteğe muhtaç olanların yanında olan, onların sorunlarını paylaşarak çözümlemeye çalışan sosyal yardım kuruluşu Matan Baseter, 2 Kasım Pazar günü düzenlediği bir kokteyl ile yeni binasının açılışını yaptı

Ester BÜYÜKABOLAFYA Toplum
5 Kasım 2014 Çarşamba

Matan Baseter’in yeni binasının açılışına Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı İshak İbrahimzadeh, Başkan Vekili Jojo Nasi, Uygulamacı Başkan Yardımcısı Moris Levi, birçok kurum, dernek başkan ve yardımcıları, gönüllü üyeler ve yardımseverler katıldı.

Matan Baseter’in yeni bina tanıtım gününde sunuculuğu Matan Baseter Yönetim Kurulu Üyesi Eti Tastasa üstlendi. Eti Tastasa,  ‘hoş geldiniz’ diyerek başladığı konuşmasına, reorganizasyonun öncüsü Naim Avigdor Güleryüz’ün derneğin tarihçesini yazdığı ‘Asırlık Çınar: Dünden Bugüne Matan Baseter’ adlı kitaptan alıntılarla devam etti: “Ülkemizde 1917 öncesinde Balkan Savaşları’nda şehit düşen veya zarar gören Yahudi askerlerine yardım amacı ile kurulan ve ‘alanı rencide etmemek ve verenle karşı karşıya getirmemek’ ilkesini benimseyen Matan Baseter kurumu, yaklaşık yüz yıllık bir tarihe sahiptir.” 1978 yılında gönüllülerin katkısı ile tekrar yapılandırılarak, 1991 yılında aralarında kimsesizleri barındıran şimdiki adı ile Or-Yom olan Barınyurt binasını da bünyelerine kattıklarını belirten Tastasa, uzun yıllar eski binasında hizmet veren Matan Maseter, ihtiyaçlı ailelere daha iyi hizmetler sunmak ve La Casa Catering’in yüzde yüz hijyen kurallarına uygun, kaşerut kurallarının eksiksiz uygulandığı, modern ekipmanlarla donatılmış mutfaklara kavuşmak için yeni binaya geçtiklerini vurguladı. “Bundan böyle burada aynı azim ve coşku ile çalışmaya devam edeceğiz. Siz değerli Matan Baseter dostları sayesinde tüm bunları yapabilmenin mutluluğunu yaşadığımız için teşekkür ederiz” diyen Eti Tastasa konuşmasını yapmak üzere Matan Baseter Barınyurt Başkanı Mordo Hazak’ı kürsüye davet etti.

Mordo Hazak sözlerine Matan Baseter’in kelime anlamının ‘gizli hediye’ olarak anılmasını gerektiğini arzuladığını belirterek başladı. “Tanrı’nın bize verdiği güzellikler, hediyeler ve bu nimetler içinde daha az paya sahip olanlarla olmayanlar arasında kurulan dengeyi sağlayan cemaatimizin müstesna ve en önemli kurumlarından biridir Matan Baseter.” Gizliliğin en temel unsur olarak kalmasından, yardımı alanın ve verenin, yani hediyeyi verenin ve alanın birbirlerini tanımamaları için büyük özveride bulunduklarına değinen Hazak, “Maalesef ki günden güne artan bir ihtiyaçlı topluma sahibiz. Çok üzülüyoruz ki yaş sınırlaması olmaksızın her gün ihtiyaçlı listemiz kabarıyor. Günümüzde yaşadığımız kentsel dönüşümün projesi de buna bir ek oldu. Tüm aramalara rağmen bu kişiler ev bulamamakta veya buldukları mekânın kirasını karşılayamamaktalar. Haliyle bunlar da bizlere yansıyor. 280 ihtiyaçlı aile -yaklaşık 750-800 kişiden oluşan ailelerimize- yardım etmek onların hayatlarını daha yaşanılabilir, daha kaliteli bir duruma getirebilmek tabii ki sizlerin yardımları ve destekleri olmadan mümkün değildir” dedi. Mordo Hazak, yapılacak yardımların ihtiyaçlıları ve kurum çalışanlarını mutlu edeceğini söyledi; kuruluşundan bugüne görev yapan başkanlara, yöneticilere, hanımlardan oluşan gönüllülere, paket dağıtımlarında yardımcı olan tüm gönüllülere, bağış yapanlara, personellere teşekkür edip, rahmetli olanları saygı ile andı. Neve Şalom Sinagogu Vakıf Başkanı Daryo Katalan’a ve yönetim kurulundakilere yardım ve desteklerinden dolayı çok teşekkür etti. Hazak ayrıca destek ve uğraşlarından dolayı Rav David Sivi ve Türk Musevi Cemaati Onursal Başkanı Bensiyon Pinto’ya da minnetlerini sundu.

Mordo Hazak, La Casa Catering olarak Turkish DO & CO İkram Hizmetleri AŞ’ye verdikleri hizmetin Gazze’de meydana gelen olaylardan dolayı çok büyük kan kaybettiğini, ancak mevlüt yemekleri ve davet organizasyonları ile başarılı sonuçlar verdiklerine değindi. La Casa Catering’in kuruluşunda ve oluşmasında temel taşı olmuş, gayretleri, fedakârlıkları, çalışma disiplini sayesinde catering alanında Matan Baseter’i üst sıraya taşıdığına inandığı Ceni Franko’nun plaketi açılırken kendisine teşekkür etti.

Matan Baseter’e sağlamış oldukları sağlık destekleri ve özverili çalışmalarından dolayı Emel ve Prof. Dr. Moiz Bahar’a, Casa Catering’in kuruluşunda büyük destek veren ve Turkish DO & CO İkram Hizmetleri AŞ ile yapılan anlaşmayla cemaatte çok önemli bir yere taşımasına vesile olan Rav Mendy Chitrik’e teşekkür ederken Rav Chitrik’in duvardaki teşekkür plaketi görüldü. Matan Baseter ve La Casa Catering inşaat projelendirmesinde verdiği destek için Neve Şalom Yönetim Kurulu Üyesi Mimar Yusuf Kohen’e teşekkür ederken plaketi açıldı. İhtiyaçlı ailelere yapmış olduğu destek ve yardımseverliğinden dolayı Rafael Torel’in plaketi açılırken kendisine teşekkür edip, iyi dileklerde bulundu. Ayrıca Da-Vet Creative Group ortakları Dalya Akohen’e organizasyonlardaki katkılarından dolayı teşekkür etti.

Daha sonra Barınyıldızların ilk başkanı Ceni Franko söz aldı. Franko, “Mutluluğun anahtarı başarı değil, başarının anahtarı mutluluktur. Yaptığınız işi seviyorsanız eğer, başarılı olacaksınız demektir” dedi. Catering çalışmasında kuruma bu imkânı sağlayan Onursal Başkan Bensiyon Pinto ‘ya, o dönemin Neve Şalom Başkanı Şapat Aviente’ye ve aynı dönemin Barınyurt Matan Baseter Başkanı Rav David Sevi’ye çalışmalarındaki destekleri için teşekkür etti. Franko, ayrıca Başkan Viktor Ülçer, Aldo Elhadef ve Selim Nahmiyas’ın da çok emekleri olduğuna değindi. Ceni Franko “Selim Başkan’la elimizde menü örnekleri ile Do&Co’nun İngiliz şeflerine kaşkarikas a la şaka balık ve almodroteyi beğendirdik. Çalışmam sırasında çok emeği geçen Başkan Mordo Hazak’a, Emel Bahar’a, Yaşar Öztuzcu’ya, Aldo Elhadef’e, Lazar Aroyo’ya, Mordo Zakuto’ya, Barın Yıldızlar’a kucak dolusu teşekkür ederim. Bana yapılan övgülerin gerçek sahipleri sizsiniz ve bu konuda ortaklarımızsınız. Yaşamın bize getirdiklerini hissedebiliyorsak, ruhumuzun ışığını başkalarına yansıtabiliyor isek ne mutlu bize” diyerek plaketin onurunu yardımcıları ile paylaştı.

Eti Tastasa, Matan Baseter’e sağlık çalışmalarındaki desteği için yaptırılan plakete istinaden sözü Prof. Dr. Mois Bahar’a verdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar kendi yaşamı ile ilgili mesaj verdi: “Hepimizin bir kişiliği vardır. Birinci unsur kendi karakterimize paralel giden bir kişiliktir. Diğer bir unsur profesyonel kimliğimizdir. Bu iki unsur bizi yaşama bağlayan, insanlar arasında da kardeşliği, sevgiyi, barışı ve aynı zamanda dayanışmayı da getiren iki önemli unsurdur. Bir tane daha vardır ama olmazsa olmazı değildir. Fakat o kişiye çok önemli özellikler katar. O da gönüllülük kimliğidir. İşte buradaki bütün bu kişiler gönüllülük kimliği ile bu ortamı yarattılar.”

Son söz Hahambaşı Rav İsak Haleva’ya verildi. Hahambaşı cemaatin en yüce yönlerinden biri kardeşlik sevgisi ve yardımlaşma olduğunu belirtti ve ‘II. Dünya Harbi’nden sonra cemaatimizde çeşitli kurumlar kuruldu. Matan Baester 100 yıllık bir kurum olarak cemaatimizin can damarı sayılabilir” dedi. Tanrı’nın isteklerinden biri olan yardıma ihtiyacı olana yardım elini uzatmak, ona yardım etmek olduğuna değinen Hahambaşı gönüllü olarak başlayıp, profesyonel olarak devam eden bu kuruluşlarda yapılan tüm çalışmaları takdir etti. Rav Haleva güne katılan konuklara yurtdışı gezilerinde bulunacakları zaman hava yolu şirketlerinden kaşerut kurallarına uygun menü talep etmeleri çağrısında bulundu.

Konuşmaların ardından konuklar yeni binayı gezip La Casa de Barınyurt Catering’in hazırladığı ikramları yeme imkânı buldular.