Mark Fields, Ford’un yeni CEO’su

Henry Ford rüyasında görse inanmazdı

Nelly BAROKAS Kültür
2 Temmuz 2014 Çarşamba

25 yıldır Ford için çalışan 53 yaşındaki Mark Fields, bir dönem Lincoln, Jaguar, Land Rover, Aston Martin ve Volvo’yu kapsayan Premium Automotive Group PAG yöneticiliği yapmış, Ford ailesinin prenslerinden biriydi… Şimdiye dek Ford Kuzey Amerika’nın tepe yöneticiliğini yürüten ve zararla geçen uzun yıllar sonrasında geçtiğimiz yıl vergi öncesi en yüksek karlılık ile rekor kırılmasını sağlayan Fields, aslında son iki yıldır Ford Motor Company’nin ikinci ismiydi, unvanı ise COO, yani Chief Operating Officier idi…

Fields ailesinin Finkelman olan soyadlarını henüz değiştirmediği, şirketin liderinin de Henry Ford olduğu eski dönemlerde böyle bir gelişme olabileceği düşünülemezdi. Finkelman, Fields olduğu gibi ABD’nin en belirgin antisemitlerinden biri tarafından kurulmuş bu otomotiv şirketi de zamanla değişime uğradı. Ford geçtiğimiz 1 Mayıs günü Mark Fields’i şirketin başkanlığına ve CEO’su olarak atayınca, Fields bu şirketi yöneten ilk Yahudi olmanın ötesinde, ABD’nin en önemli oto üretim kuruluşunun başkanlığını yapacak ilk Yahudi olma sıfatını kazandı.

Yeshiva Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Jeffrey Gurock, “Henry Ford’un günün birinde şirketinin başına bir Yahudi’nin geçeceğini rüyasında bile görse inanmazdı. Antisemit olmasının yanı sıra Ford Motor Company’de bir Yahudi’nin insanları emri altında çalıştırabileceğini düşünemezdi,” demekte.

Brooklyn’de doğan, Harvard Business School mezunu Fields, akranları Wall Street’te bol kazançlı işler peşinde koşarken Ford’da çalışmayı yeğledi. “Bir şeyler üreten bir şirkette çalışmayı arzu ettim,” diyen yeni CEO’nun, aslında otomobilleri sevdiği için bu sektöre yöneldiği söyleniyor.

Henry Ford, otomobil sanayi kurucusu olarak tanınmasının yanı sıra ‘The Dearborn Independent’ adlı Michigan merkezli gazetenin sahibi olmasıyla da göze çarpan bir simaydı. 1918 yılında satın aldığı bu gazetede Yahudi karşıtı yazılar ve Yahudilere yönelik hakaretler yer almaktaydı. Bu tür yazılardan oluşan 91 bölümlük bir dizi daha sonraki yıllarda Ford’un adıyla ‘The International Jew’ başlığı altında kitaplaştırılmıştı. 1920’li yıllarda ülke çapında, Ford’un bütün satış bayilerinde dağıtımı yapılan Ford’un bu gazetesi, okurları açısından antisemitizmin en belirgin örneğini oluşturmaktaydı.

Henry Ford ‘The International Jew’ kitabından 500 bin nüshayı ABD’nin her tarafına dağıtmasının yanı sıra dahi etkin olması için kitabın Avrupa’da da baskısını yaptı. Adolf Hitler ile diğer Nazi ileri gelenleri Ford’u takdir ediyor, Nazi Partisi bu kitabın tercümesi ve Almanya’da dağıtımı için önayak oluyordu. 1938 yılında Nazi rejimi otomobil üretim devi Henry Ford’u ideolojilerine katkılarından dolayı en üst düzeyde bir madalya ile onurlandırdı.

Büyükbabasının görüşlerine hiç sıcak bakmayan, hatta çok karşı olan II. Henry Ford, İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllarda durumu telafi etmeye çalıştı. Detroit Yahudi Cemaati lideri, işadamı ve yardımsever kişi Max Fisher ile kişisel bir ilişkiye girdi ve onunla bir ticari ortaklık kurdu. Fisher’in önerileri ile torun Ford Detroit’da aralarında United Jewish Appeal olmak üzere birçok Yahudi kuruluşlarına ciddi bağışlarda bulundu. Mervyn Manning adlı bir Yahudi ilk kez 1970’li yılların sonlarına doğru Ford’un şubelerinden birinde başkan yardımcılığı görevine getirildi.

Otomotiv sanayinin devi Henry Ford’un torun çocuğu Benson Ford Jr. 1999’da Detroit’un banliyösü Batı Bloomfield’deki Shir Shalom Sinagogu’na 500 yıllık antik bir ‘Tora’ bağışlayınca büyük takdir kazandı. Bu ‘Tora’ 1492 ile 1560 yılları arasında Yahudiliğin kesinlikle yasak olduğu İspanya veya Portekiz’de gizlice kaleme alınmıştı.

2012’den beri Ford’da Chief Operating Officer olarak görev yapmakta olan Fields, Yahudi kökenlerini hiçbir zaman inkâr etmemekle birlikte dini kimliğinin vurgulandığı ortamlardan kaçınmakta, kendisinden söz edildiğinde şirket ile ilişkisine vurgu yapılmasını tercih etmekte.

IBM’de çalıştıkları dönemde tanışan Fields ile eşi iki erkek çocuk sahibi. Mark’ın Ford şirketindeki işi icabı dünyanın farklı ülkelerinde görev yapması nedeniyle Jane Fields mesleki kariyerine son vermek zorunda kaldı.

Mark Fields’ın büyükbabaları ABD’ye Romanya ve Rusya’dan göç ettiler. Finkelman olan aile soyadı zamanla Fields olarak değiştirildi. Kendisi ile yapılan söyleşilerde Mark, Ford’da çalıştığı çeyrek asır süresince antisemitizmle hiç karşılaşmadığını söylemekte.

1989’da şirkete girmesinin ardından pazarlama konusunda etkinliğini sürdüren Fields bu becerisini uluslararası pazarlarda kanıtladı. Los Angeles’in ardından Arjantin, Japonya ve Avrupa ülkelerinde görevde bulundu. Annesinin Fields’in ABD dışında görev yaptığı dönemlerde Yahudiliğini uygulayabilmesi için ona Pesah’ta Matsa, Hanuka’da mum gönderdiği biliniyor.