Bodrum ‘Yeme-İçme’ Ajanda’m

Yaz gelince insanın İstanbul’dan ziyade güneyi yazası geliyor. Bu yıldan itibaren artık ben de resmi olarak ‘vatandaşı’ sayıldığım için de, size Ege’nin yıldızı, yüreğimin hâkimi Bodrum’u evirip çevirip yazacağım. Her köşesini sizlerle paylaşmaya çalışacağım, umarım sıkılmazsınız. Hepinize bol güneşli, harika bir yaz diliyorum...

Aylin YENGİN Yaşam
25 Haziran 2014 Çarşamba

Balık deyince...

Siz de balık yemek için Yalıkavak’ı seçenlerdenseniz, Gerişaltı’ndaki Çimentepe’yi mutlaka biliyorsunuzdur. Deniz kıyısındaki balık lokantalarının sıralandığı o güzel yolun sonunda, denize ve koya tepeden bakan bir yerde kuruludur. Manzarasına doyum olmaz. 1979 yılından beri yaz kış oradadır Çimentepe, yazın da kışın da geleni gideni boldur. İsim yapmıştır Bodrum’da ve Bodrum’a dışarıdan gelenler arasında. Dededen toruna, babadan oğula devreden bir hizmet anlayışı Çimentepe’yi Çimentepe yapan önemli bir etkendir. Şimdi işletmenin başında olan Yamaç Çetin görevi babası Ali Çetin’den devralmış, o da kendi babasından. Yamaç Çetin “Bu mutfakta büyüdüm ben, aşçıların garsonların arasında, lezzetten anlarım, bu işleri iyi bilirim” diyor. Oturmuş bir hizmet ve servis anlayışını damak tadıyla, kendine has yöresel mezelerle, balığın en hasıyla zenginleştiren bir anlayış, gelenlerin Çimentepe’den memnun ayrılmasını sağlıyor. Balık deyince Çimentepe akla geliyor, Çimentepe deyince de balık... 

Eski Bodrum’un tadı

Gündoğan’ın turistlerin yoğun ilgisini çekmeye başladığı 90’lı yıllarda ufak bir tezgâhla işe başlayan Terzi Mustafa, ilk başlarda yalnızca yaz aylarında plaja gelen turistler için yemek hazırlarken gün geçtikçe kendini misafir gibi hisseden konukları memnun etmek için Ege ve Akdeniz mutfağından özel yemekler çıkarmaya başlamış. Ege insanının misafirperverliği, Hatice Hanım’ın elinden çıkan eşsiz yemekler bir anda dergi ve gazetelerde yayınlanmaya başlamış, duyuldukça da gelenlerin sayısı artmış. Ancak temel değerleri hiçbir zaman değişmemiş, gelenler asla müşteri değil, her zaman için misafir olarak karşılanmışlar. Yaz aylarında her gün 20 çeşit mezenin en taze mahsullerle hazırlandığı bu güzel mekânda, rokanın, maydanozun en yeşili Bodrum’un lezzetli balıklarına eşlik ediyor. Denizin ve mehtabın şahitliğinde, sohbetler gece yarısına kadar sürüyor. Kısacası, eski Bodrum tadını yaşamak için bulunmaz bir mekân Terzi Mustafa’nın Yeri.

Eşsiz yalnızlık

Mimoza Balık Restoranı, Bodrum Yarımadası’nın en güzel koylarından birinde, Gümüşlük’te, Antik Myndos şehrinin en güzel limanı olan taş iskelenin hemen yanı başında saklı. Yakınında hiçbir işletme olmayan mekân, bu eşsiz koyda, yalnızlığını sizinle paylaşıyor. Bodrum’un en meşhur restoranı hangisidir derseniz, istisnasız herkes Mimoza diyecektir. Gümüşlük sahiline vardığınızda, sağa dönüp yürürseniz, en sonda bir balık lokantası göreceksiniz. Kocaman bir mimoza ağacının eteklerindeki Mimoza Restoran, ismini aldığı mimoza ağacı, köklerinin ve gövdesinin kalınlığı, dallarının yere paralel uzanmış uzunluğuyla ilk görüşte insanı adeta çarpıyor. Deniz kıyısındaki masanıza oturduğunuzda Gümüşlük atmosferinin büyüsü dört bir yandan sizi sarıveriyor. Hele bir de mehtap varsa, değmeyin keyfinize… Mezelerin ve balığın tadı damağınızda yer eder. İçkinizi yudumlarken, bir başka gözle görürsünüz dünyayı. Badem ezmesi ve likörle ikram edilen Türk kahvesi buranın adeta simgesi gibi. Denizin içindeki su kabağından fenerlerle gerçekleştirilen ışık oyunları, otantik ile lüksün enteresan karışımı burayı ayrı bir çekici kılıyor. 

Sadık Bodrum’lu

Otel, bar, restoran ve ‘beach club’ hizmetlerini sunan Fidèle, Türkbükü’nün en popüler mekânlarından biri. Fransızcadan Türkçeye çevirdiğinizde ‘sadık’ anlamına gelen Fidèle bu anlamın bilincinde Türkbükü’nü Bodrum’un incisi yapan değerlere hep sadık kalmış. Yöresel değerleri aynen koruyan ve Bodrum’un yerel lezzetlerini müşterilerine sunan Fidèle, Türkbükü’nün sayılı alacarte restoranlarından biri olma özelliğini de taşıyor. Gün boyunca güneşlenip denize girdiğiniz iskelesinde, geceleri yalnızca mum ışıklarının aydınlattığı romantik bir atmosferde, unutulmaz bir yemek yiyebilirsiniz. Özellikle akşam yemekleri için tercih edilen Fidèle, dünya ve Türk mutfağının harmanlanmasından oluşan menüsü, soft jazz müziği eşliğinde sunulan güler yüzlü servisi, tahta iskele üzerine kurulu masa düzeni, tüm gün süren ikramları ile Türkbükü’nün gizemli havasını yaşamaya davet ediyor. Mekânın sıcak ve samimi ortamı ise Fidèle’i insanların çabuk kaynaştıkları bir yer haline getiriyor. 

Lezzet odaklı yaratıcılık

Deniz kenarında bir masa, deniz börülcesi, patlıcan ezme, ızgara balık ve rakı... Kulağa gayet sıradan gelse de, aslında iyi bir balık lokantasından beklentimiz basit: dondurulmamış, taze ve yerel ürünler kullanması ve deniz ürünlerini gereğinden fazla pişirmeyerek lezzetini koruması... Peki, beklentimizi biraz arttırsak, tazelik ve yerelliğin üzerine biraz yaratıcılık, farklı deniz ürünleri ve alışılmamış pişirme tekniklerini de eklesek, farklı, özenli, şaşırtıcı ve son derece etkileyici lezzetler bir bir masanıza gelse ve yaşamış olduğunuz deneyim üzerinde uzun süre konuşacağınız, anlatacağınız harika bir anınız olsa... Tekrar gideceğiniz günün hayalini kursanız... Şanslıyız ki sınırsız beklentilerimizi karşılayan tamamen lezzet odaklı küçük bir deniz ürünleri lokantası mevcut. Bodrum’da Halikarnas yokuşunda, Mavi Bar’ın hemen yanında: Orfoz. Çağrı ve Çağlar Bozçağa kardeşlerin işlettiği Orfoz lezzet odaklı, küçük ve salaş bir mekân. İlk olarak Marmaris Bozburun’da açılmış, sonrasında da Bodrum şubesini açmışlar ve aynı özenle işletmeye devam ediyorlar. Orfoz’da ızgara ve tava balık bulunmuyor, menü çeşitli deniz ürünleri üzerine kurulmuş. Yine de önceden sipariş verirseniz size fırında balık yapabiliyorlar. Ancak pembe domates ve özel bir nane cinsinin kullanılarak yapıldığı salata dâhil menüde olan her şey o kadar lezzetli ki ayrıca balık sipariş etmenin çok da anlamı yok. 

En iyi kokteyller 

Burası Yalıkavak’ın en popüler plajı, bu kadar restoranın arasında ne işi var diye düşünebilirsiniz? Ancak yemek seçimi, lezzeti ve sunumu o kadar güzel ki, bence Xuma bir ‘beach club’ olmanın ötesinde çok başarılı da bir restoran aynı zamanda. Mavi bayraklı özel bir koyda bulunan Xuma Beach Club, 1998 yılından beri titiz işletmecilik anlayışıyla hizmet veriyor. Keyifli ve rahat atmosferi, konuklarına günlük hayatın temposundan uzaklaşıp, palmiye ve meyve ağaçlarıyla gölgelenen yemyeşil çimenlerde güneşlenebilecekleri ve sakin bir koyun berrak sularında yüzecekleri bir ortam sunuyor. Xuma’yı ayrıcalıklı kılan özellikler arasında Bodrum’da içebileceğiniz en iyi Sandoz ve Mojito kokteylleri bulunuyor. Ayrıca organik ürünlerin tercih edildiği salatalar, makarnalar, ızgaralar ve odun fırınında yapılmış pizzalar içeren zengin bir mönü denemeye değer. Sürpriz DJ performanslarıyla birlikte hareketli ve unutulmaz bir yaz için harika bir tercih...