İçeriği nasıl paylaştığımız neden önemli?

Haymi BEHAR Köşe Yazısı
18 Haziran 2014 Çarşamba

New York Times’ın mayıs ayında basına sızdırılan İnovasyon Raporu, geleneksel medyanın da artık oyunu yeni medya kurallarına göre oynaması gerektiğinin resmi.  Dünyanın en büyük ve köklü gazetelerinden birisi şüphesiz New York Times ve habercilikteki başarısı yadsınamaz. Fakat yayınlanan son rapora göre dünya devinin aynı başarıyı haberlerini okurlarına ulaştırırken gösteremediğini görüyoruz. Sosyal gazetecilik yükselirken bu değişime ayak uydurmakta zorlanan köklü gazeteler hızla tiraj ve itibar kaybediyor. Buzzfeed.com gibi okurları da oyuna dâhil eden, özgün ve kullanıcı odaklı içerikler sunmayı başaran mecralarsa arayı günden güne açıyor. Asıl mesele sadece kaliteli içerik üretmek değil, kaliteli içeriği hedef kitlenin okumak, paylaşmak ve etkileşime geçmek isteyeceği şekilde üretmek ve dağıtmak.

‘İşin sırrı nedir?’  diye sorguladığımız noktada ise, bu oyunu kurallarına göre oynayabilmemiz için superhypeblog.com yazarı David Deal’ın birtakım tavsiyeleri var...

 Şirket ortamında üretilen tüm kaynakları sosyal medyada paylaşılabilir hale getirin. Örneğin kreatif direktörünüzün Cannes’da yaptığı sunumun içeriğini birkaç blog yazısına bölerek ve yazının içerisinden de sunuma link vererek kurumsal blogunuzda paylaşın. Sunumun gizlilik ayarlarını ‘public’ yaptığınızdan ve herkes tarafından ulaşılabilir olduğundan emin olun.

 Çalışanları, içerik paylaşmak için kişisel sosyal medya hesaplarını da kullanmaya teşvik edin. (Tabii bir sosyal medya politikanızın yürürlükte olduğundan emin olun.) En üretken kurumsal bloggerlarınızı LinkedIn’deki yeni platformunuzda da içerik paylaşma konusunda seferber edin.

 

 Ödenmiş (paid), kazanılmış (earned) ve edinilmiş (owned) medya tanımları açısından düşünün. İçeriğinizi sahip olduğunuz tüm mecralardan paylaşın ve arama motorlarında bulunabilir hale getirin. Facebook, SlideShare ve Twitter gibi sosyal kanalları,  içeriklerinizi paylaştığınız ana mecraya trafik çekmek için kullanın. ‘Promoted Tweets’ gibi çeşitli uygulamalardan yararlanarak ve destek programları kullanarak içeriklerinizin görünürlüğünü artırın.

 New York Times’ın yaptığı gibi diğer içerik üreticilerinden de bir şeyler öğrenmeye çalışın ve sektörünüzde neler olup bittiğine göz atın. Yayıncıların ürettikleri içeriklerin kalitesini yargılamaya kalkmayın. Aksine, yarattıkları içerikleri ne kadar başarılı şekilde yaydıklarına odaklanın.

Geleneksel medya ile yeni medya arasındaki en önemli fark haberi yayınla tuşunuda gizlidir. Geleneksel medyada haber yayınlanınca iş biter, yeni medyada ise yayınla tuşuna basınca asıl iş başlar.

Sonuç olarak, temel bir varsayımı gözden kaçırmayın. İçeriğiniz başkaları tarafından paylaşılmaya değer olmalı. Buzzfeed sadece bir içeriği nasıl paylaşması gerektiğini değil, onun okuyucular tarafından beğenilmesini nasıl sağlayacağını da iyi biliyor. Okurlar eğlenceli, iyi yazılmış, kolay okunabilir ve güçlü görsellerle zenginleştirilmiş içerikleri tercih ediyor.