‘Amaç tarihi hatayı düzeltmek’

İspanya’nın Sefarad Yahudilerine vatandaşlık yolunu açtığı yasa tasarısı geçtiğimiz günlerde basında geniş yer buldu. İspanya’nın İstanbul Başkonsolosu Pablo Benavides Orgaz, yeni kanun ve uygulama ile ilgili tüm merak edilenleri yanıtladı.

Virna BANASTEY Toplum
5 Mart 2014 Çarşamba

Başkonsolos Pablo Benavides Orgaz


ÇİFTE VATANDAŞLIĞA İZİN

  Başkonsolos Orgaz, İspanya’nın Sefarad Yahudilere vatandaşlık hakkı veren bir yasayı hâlihazırda uyguladığını, mecliste onay bekleyen yeni tasarının ise çifte vatandaşlığa izin verdiğini açıkladı. Tasarının kabul edilmesiyle, İspanya pasaportuna hak kazananlar, mevcut vatandaşlıklarından feragat etmek zorunda kalmayacaklar.

MECLİSTE MUHALEFET OLMAZ

  500 yıl önceki politik durumu günümüzde değerlendirmenin doğru olmayacağını belirten Başkonsolos Orgaz, yine de yürürlüğe girecek bu yeni kanunun asıl amacının tarihte yapılan hatayı düzeltmek olduğunu vurguladı. Orgaz, tasarının İspanyol meclisinden oybirliği ile geçmesini beklediğini de ekledi.

 

Yaklaşık son on yıldır, Sefarad kökenlerini ispatlayabilen bazı Türk Yahudilerinin İspanyol pasaportu ve vatandaşlığı aldıklarını biliyoruz. Gündemdeki bu yeni kanunun farklılığı nedir? Değişen ne oldu?

Öncelikle şunu belirteyim; bu bir yasa tasarısı. Dışişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı, ortaklaşa olarak bu tasarıyı meclise sundular. Meclis tasarıyı görüşecek. Herhangi bir sorun çıkacağını düşünmüyorum -  belki tasarıyı daha iyi hale getirmek için ufak tefek düzeltmeler önerilebilir. Büyük ihtimalle oybirliğiyle kabul edilecek. Meclisteki hiçbir politik partinin karşı çıkacağını sanmıyorum.

Tekrar ediyorum, bu henüz bir yasa tasarısı, insanların bunun yürürlükteki bir kanun olduğunu düşünmesini istemiyorum. Bu tasarının mevcut uygulanan kanun ile farkı ise; bu tasarı bizim medeni kanunumuzda bir değişiklik öneriyor. Diğer bir deyişle, yasanın bizim medeni kanunumuz üzerinde doğrudan bir etkisi var.

Söylediğiniz gibi Sefarad kökenli olanların İspanyol vatandaşlığı alma şansı zaten vardı, yeni bir şey değil. Asıl fark -ve bu çok önemli bir fark- eskiden İspanyol vatandaşlığı alan Sefaradlar sahip oldukları vatandaşlıktan feragat etmek zorundaydılar. Yeni yasayla artık mevcut vatandaşlıklarından feragat etmelerine gerek kalmayacak. Şunu söylemeliyim ki bu sadece Türk Yahudileri için geçerli değil; tüm dünyadan başvurular için geçerli bir durum. Türkiye’den, Panama’dan, Afrika’dan başvuran herkes için artık aynı kanun geçerli olacak.

Kısacası, çifte vatandaşlığa izin veren bir yasa. Vatandaşlar, iki ülke vatandaşlığına sahip olabilecek. Türk Yahudilerinin durumunda bu hem Türk hem de İspanyol vatandaşlığı olacak ve tabii ki iki pasaportları olacak. Ana farklılık bu.

Birçok kişi, aralarında ben de bulunuyorum, eski uygulamanın haksızlık olduğunu düşünüyordu zaten. Yani bir kişiden, mevcut vatandaşlığından feragat etmesini istemek doğru değil. Sonuçta Sefaradlar uzun yıllardan beri İstanbul’da, Türkiye’de  yaşıyorlar; mutlu Türk vatandaşılar. Onların Türk vatandaşlığını feragat etmelerini istemek neden? Son birkaç yıldır, bu uygulamanın adil olmadığını savunanların sayısı artıyordu. Bu adaletsizliği önlemek için kendi medeni kanunumuzu değiştirmemiz gerekiyordu. Bu, çok önemli bir yasa değişikliği, bu nedenle de meclisten geçmesi şart.

Daha önceden İspanyol vatandaşlığı başvurusunda bulunmuş olanların başvuruları halen geçerli mi? Eski başvurularda süreç hâlâ devam ediyor mu? Yoksa yeni yasa kapsamında yeniden mi başvurmaları gerekiyor?

Eski başvurular halen geçerli. İsterlerse yapabilecekleri şey şu: yeni yasa uyarınca oluşturulacak yeni başvuru formlarını da doldurabilirler. Bu işlem başvuruyu pekiştirir, destekler.

Yeni yasa eskisi ile uyumsuz değil. Diğer bir deyişle, eski süreç yenisiyle uyumlu. Yenisine başvurmak isteyenlerin buraya gelip, başvuru formu doldurmaları gerekecek. Ancak eskisi de halen geçerli.

‘Sefarad olduğunu kanıtlayan gerekli belgeleri olan ve İspanyol vatandaşlığı için başvuran biri, eninde sonunda mutlaka İspanyol pasaportu alacaktır,’ diyebilir miyiz?

Biz burada süreci başlatıyoruz, ardından dosyayı İspanya’ya gönderiyoruz. Sonrasında bu Bakanlar Kurulu’nun bir kararıdır. Adalet Bakanlığı başvuruyu destekleyen belgelerin doğruluğunu onaylar. Bu belgeler arasında en önemli olan da Hahambaşılık’tan alınacak olan sertifikadır. Bunun yanı sıra, başvuruya başka belgeler de eklenebilir. Bazen durum çok kolay, çünkü zaten isimden-soyadından kolayca anlayabiliyorsunuz. İspanya’da akrabası olanlar, İspanya’da malı, mülkü olanlar, Ladino konuşanlar, bunlarla ilgili belgeleri Hahambaşılık’tan alınan sertifikaya tamamlayıcı unsur olarak ekleyebilir.

Son 2-3 yılda, çevremizde İspanyol pasaportu alan kimseleri duymaz olduk. Söylentiler, İspanya’nın her yıl için bir kotası olduğu ve son yıllarda önceliğin Güney Amerika Yahudilerine verildiği yönünde…

Mevcut sistemde Latin Amerikalılara uygulanan sistem farklıydı. Onların bir istisnası vardı; ülkeler arasındaki özel ilişkilerden dolayı İspanyol vatandaşlığı alan Latin Amerikalıların mevcut vatandaşlıklarından feragat etmelerine gerek yoktu. Şimdi herkes bu uygulamadan yararlanacak.

İkinci olarak son yıllarda Türk Yahudilerinin İspanyol vatandaşlığı almadığı doğru değil, çünkü bizim burada işlemlerini tamamladığımız ve pasaportlarını teslim ettiğimiz kişiler oldu. Tam rakamı hatırlayamıyorum ancak pasaport alan birkaç kişi oldu.

Problem şu ki gecikme gerçekten çok fazla. İnsanların gerçekten çok uzun zaman beklemesi gerekiyor ama bunun sebebi sadece bürokratik, yani bir kota sorunu değil. İspanyol Adalet Bakanlığı, sadece Sefaradların başvurularını değil, dünyanın herhangi bir yerinden yapılan tüm başvuruları –İspanyol biriyle evlendiği için ya da İspanya’da mülk aldığı için vatandaşlık isteyenleri– değerlendiriyor. Bürokrasi ile ilgili bir sorunumuz olduğu doğru, umalım ki yeni yasa bu durumu düzeltebilsin…

Ancak yeni yasa öyle bir beklenti yarattı ki, bundan sonra çok daha fazla başvuru alacağız, ve bu durum beni endişelendiriyor. Yine de yeni durum hakkında çok olumlu ve pozitif düşüncelerimiz var çünkü bu Sefarad Cemaatine borcumuz. Tarihte yaşanmış olayı düzeltmek istiyoruz. O dönemin politik gelişmelerini 500 yıl sonra tartışmak doğru değil ama şunu söyleyebilirim ki yeni yasada asıl amaç hatayı düzeltmek.

İspanyol vatandaşlığı alan bir kişinin ne gibi sorumlulukları olacak? İspanya’ya yaşamak ya da belli aralıklarla ziyaret etmek gibi zorunlulukları olacak mı?

İspanyol vatandaşlığı elde ettiklerinde, İspanya anayasasına uygun olarak yemin edecekler ve sonrasında tüm İspanyol vatandaşların sahip olduğu hak ve sorumluluklara sahip olacaklar. En basitinden İspanyol anayasasına bağlılıklarını ifade etmek zorundalar ama İspanya’ya gitmek gibi zorunluluk yok.

Başvurmayı düşünen bir kişiye ne önerirsiniz? Doğrudan konsolosluğa mı başvursunlar yoksa bu konuda uzman olan bazı hukuki kişilerden yardım mı alsınlar?

İstanbul’da yaşayan her başvuranın şahsen konsolosluğa gelmesi gerek. Hahambaşılık’tan alınan sertifikanın bize gelmesi gerek çünkü. Ancak İspanya’da bu konuda uzman olan bazı avukatlar olduğu da doğru, bazı durumlarda bu kişiler süreci hızlandırma konusunda yardımcı oluyorlar.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Aslında bugün konusu değil ancak şunu da eklemek istiyorum. 500 yıl önce yaşanan olayı isterseniz hata olarak adlandırın ya da ne demek istiyorsanız onu deyin… Ancak unutulmaması gereken bir şey daha var; İspanya II. Dünya Savaşı’nda binlerce Yahudi’nin hayatını kurtardı ve sadece Sefaradların değil. Savaş sırasında Naziler Avrupa’yı işgal ettiğinde, bazı ülkelerdeki İspanya konsolosları ve elçileri -İspanya savaşa katılmadığı ve tarafsız kaldığı için- insanların Yahudi köklerini onlara İspanya pasaportu vermek için kullandık. Bu sayede binlerce hayat kurtardık. Şahsen ben konuyu çok iyi biliyorum, o dönemde yaşamamış olsam da Macaristan’a elçi olduğum dönemde konuyla ilgilendim. Savaş sırasındaki ataşenin neler yaptığını Macar kamuoyuna açıklayan bendim, sadece Macaristan’da beş bin kişi kurtarıldı. Macaristan’da elçi olduğum dönemde Holokost’un ellinci yıldönümünde törenleri gerçekleşti ve bu törenler kapsamında ortaya çıkan tarihi gerçekleri, yaşananları açıklayan ben oldum. Tören için İspanya Kralı ve Kraliçesi Macaristan’a geldi, İspanyol pasaportu ile Macaristan’dan kaçabilen ve hayatı kurtulan, hala hayatta olan birkaç kişi kamuoyuna tanıttık.

İspanya üç kültürün beşiği olarak bilinir; Yahudiler, Müslümanlar ve Hıristiyanlar asırlar boyunca İspanya’da bir arada olmuşlardır. Bunu kültürümüzde görebilirsiniz ve bu bizim çok gurur duyduğumuz bir şey.