Mutluluğun Formülü – 3

Dizimizin bir önceki yazısında Tora emirlerinin hayatımıza nasıl rehberlik ettiğini ele almış, “[İyi ve kötü eğilim] + Özgür İrade + “Y” = En iyi ahlaki kararı verelim ki mutlu olalım” formülünü bulmuş ancak “Y”nin daha ne olduğunu öğrenememiştik. Şimdi sıra nihayet bu bilinmezin ne olduğunu keşfetmeye geldi

Estreya SEVAL VALİ Kavram
26 Şubat 2014 Çarşamba

Konuya daha kolay girebilmek için emirlere tekrar kısaca bir değinelim. Örneğin Şemot 23:12’de yer alan Şabat’ı tutma emri... Şabat olmasaydı, haftanın yedinci günü sadece cumartesi olacaktı. Cumartesinin özelliği nedir peki? Diasporada yaşayan biri için koştura koştura alışveriş yapmak, akşamın eğlencesine hazırlık yapmak, bazı öğrenciler için dershaneye gitmek... Mübarek kılınması emredilen bir günün tam aksine, olasıya maddiyata dayanan, yapmamız gerekenle değil, yapmaya mecbur sandıklarımızla ya da yapmak istediklerimizle geçirilen bir gün...

Oysa Şabat bütün bunların çok daha fazlasıdır. Yaratıcı faaliyetlerden uzak kalmak suretiyle, yaratma yeteneğimizin ve sorumluluğumuzun farkına varır, dünyevi hazlara kutsiyet ekleriz.

Bunların bilincinde olmayan biri için Şabat kısıtlayıcı ve can sıkıcı bir gün olmaktan ileri gitmez. Oysa Şabat’ı tutmaya alışkın kişi için bu gün, takip edecek haftanın hazlarına odaklanmak için bir yenilenme ve hazırlanma sürecidir.

Kötü eğilim rahata düşkündür. Gelecek bir dünya olduğunu, ondan pay almak için çabalamamız gerektiğini unutmak, sadece bu dünyanın zevklerinin peşinden koşmak ister. Kötü eğilim için yaşamak, bu dünyadan ibarettir ve bu haliyle ölümü andırır. “Sen rahatına bak, gerisine aldırma!”

Oysa Tora, Devarim 30:19’da şöyle der: “Önüne yaşamı ve ölümü koydum, berahayı ve laneti. Ve yaşayabilmen için – hem sen, hem de soyun-, yaşamı seç!” Gayet açık, değil mi sevgili okurlar. Yaşamı seç! Aslında Tora’nın demek istediği, bir yerde şudur. Varolabilirsiniz ama bu, ille de yaşıyorsunuz anlamına gelmez. Tora’ya göre yaşamak, özgür seçimlerinizi en yükseğe çıkarmaktır. Hayatta seçim yapmadan bir o yana bir bu yana sürüklenmek, gerçekten ölmek demektir. Oysa Tora’nın emirlerine göre seçim yapmak, hayatın baharatıdır. Kısıtlama mıdır peki? Aslında değildir çünkü çoğunlukla yapmak istediğinizi yaparsınız. Tora’nın yarattığı değişiklik, yapmak istediklerinizi nasıl yaptığınızdır: zarafet ve asil bir tavırla ya da daha az asil, zoraki, bazen de bayağı bir şekilde. Ancak her seferinde kendi seçtiğinizi gerçekleştirirsiniz.

İşte “Y” budur. Tora, özgür seçimleri en yükseğe çıkarmak suretiyle kişinin hayattan aldığı hazzı artırır. Hayatlarını Tora’ya göre yaşayan insanlar daha azı ile yetinirler ama yanlış anlamayın lütfen: Tora onlardan daha fazlasını esirgediği için değil, kendileri daha azıyla mutlu olabildikleri için. Mutluluk, sahip olduklarınızdan ziyade ne anladığınız ile ilgilidir. Önünüze kocaman bir ziyafet sofrası kurulabilir. Ancak herhangi bir sebepten dolayı mutsuzsanız, “ben bundan ne anladım?” dersiniz. Hâlbuki mutlu anınızda bir simit peynir, bize en leziz yemeklerden daha lezzetli gelir. Aslında hiçbir şeydan kısmak zorunda değilsiniz. Ancak bazılarını sıralı, kararında ve zamanında yapmak zorundasınız. Çünkü özgür irade canınız her istediğinde, canınızın her istediğini yapmak demek değil; farklı bir karar vermeniz gerektiğini hissettiğinizde, bu kararı tarafsız bir şekilde verebilme yeteneğidir. Özgür irade, sübjektifliğin etkisinden arınmış kararlar alabilmektir. Bu ne anlama geliyor? Vereceğimiz kararlar ahlak kurallarına uygun olmalı. Bu konuda bize yardımcı olan da Tora’dır.

Formülümüzü şimdi gözden geçirecek olursak:

Özgür irade yeteneği + Tora = En iyi kararı verebilmek = Mutluluk

Bu ifadeyi kabul etmek bazıları için zor olabilir. Mantıksız olduğu için değil, zannettiğimizden daha zor olduğu için; düşünme tarzımızla yakından ilgili olduğu için. Tora, bir gözlüğe benzer. Kişinin daha önce göremediği şeyleri görmesini sağlar. Tora öğrendikçe, anlatı ya da emirlerden çıkardığı ilkeler sayesinde düşünce tarzını geliştirir. Her ne kadar insan gözüyle gördüğüne inansa, inandığını da görür.

Rabi Pinchas Winston’un ‘The X Factor’ kitabının özetini böylece yapmış olduk sevgili okurlar. Şimdi izniniz olursa, bilgelerimizin mutlulukla ilgili güzel sözlerinden bir demet aktarmak istiyorum.

Rabi Meir dedi ki: “Tora öğrenmiş olmak için Tora çalışmaya koyulan kişi, birçok şey hak eder. Kendi bir yana, dünya bir yana. Ona ‘arkadaş’ ve ‘sevgili’ derler, o Tanrı’yı sever, insanı sever, Tanrı’ya neşe getirir, insana neşe getirir.” (Pirke Avot 6:1)

Yukarıdaki sözleri yorumlayan Maharal şöyle demiş: “Mutluluk, tam olma durumundan doğar. Üzüntü ise kayıp ve eksiklikten. Bu dünya hayatımızı Tora sayesinde zenginleştirme fırsatlarını bize verdiğinden, Tora’nın yaşamımıza ve dolayısıyla bütün dünyaya tamlık getirdiği açıktır. Samimiyetle Tora çalışan kimse, Tanrı’ya neşe verir.”

“Bilgeliği bulan ve idrak kazanan kişi mutludur.” (Mişle 3:13) Bilgeliğin peşinden uzak diyarlara gidenlere duyurulur. Bilgelik uzakta, dağ başında, inzivada değil.

Mitsva’ları yerine getirmekten ve onları emreden Tanrı sevgisinden doğan mutluluk, Tanrı’ya hizmet etmenin en güzel şeklidir. İbadetten ötürü mutluluk duymaktan kendini alıkoyan kişi, bunun hesabını vermek zorundadır çünkü Devarim 28:47 der ki: ‘Her şeyin bol olduğu bir ortamda Tanrım Aşem’e mutlulukla ve kalpten bir neşe ile hizmet etmediğin için... düşmanlarına hizmet edeceksin.’ En gerçek büyüklük ve onur, Tanrı’ya hizmet etmekten ötürü mutluluk duymaktır.” (Rambam, Hilhot Lulav 8:15-16) Her şeyin bol olduğu bir ortamda sözlerine dikkatinizi çekmek isterim, sevgili okurlar. Hiçbir eksiğiniz yokken hâlâ kendimizi eksik hissediyorsak, bu halimize ancak düşmanlarımız sevinir. Bir de geçimini bu işten kazanan şifacılar...

“Bir mitsva’yı yerine getirirken duyulan mutluluk, kişiyi tinselliğin en üst seviyesine çıkarabilir.” (Rabi Elazar Ezkari, Sefer Haredim, giriş) Mitsva yaptığınız için sevinmeyi ayıp saymamalıyız. Nedense öyle bir izlenim var... Evet, böbürlenmenin yeri yok ama samimi bir sevinç, doğaldır.

Mitsva’lar, Tanrı tarafından hayatımızı zenginleştirmek için tasarlanmıştır.” (Rabi Menachem Schlanger, The Joy of Servitude, s.5)

“Bir mitsva’yı yerine getirmeden önceki beraha’dan yararlanarak, Aşem ile kuracağınız özel ilişkinin mutluluğunu yaşayın.” (Rabi Alexander Ziskind, Yesod Veshoresh HaAvodah, giriş)

“Her mitsva yaptığınızda, sınırsız ödeme aldığınızı hayal edin.” (Rabi Hayim Vital, Shaar HaMitzvot) Lütfen aklınıza parasal ödeme getirmeyin...

“Tüm mitsva’ların arkasında yatan yaklaşım şudur ki, bizler Tanrı’dan mutluluk almak üzere yaratıldık.” (Rabi Shlomo Wolbe, Ma’amarei Yemei HaRatzon, s.242)

“Tanrı’nın mevcudiyeti hakkındaki açık bilinç, mutluluk saçar.” (Chazon Ish, Emunah u Bitachon, 2:9)

“Hayatta sahip olduklarımızla mutlu olmak bir mitsva’dır” (Rabi Yehudah Halevy, Sefer HaKuzari, 3:11)

“Kişinin sahip olduklarıyla sevinmesi ve Tanrı’nın sadece bizim yararımız için hareket ettiğini bilmek, depresyonun çaresidir.” (Rabi Hayim Vital, Shaare Kedushah, 1:2)

“Soluduğunuz havanın değerini bilin ve başkalarının olumsuzluğunun, hayatın basit zevklerinden aldığınız mutluluğu azaltmasına izin vermeyin.” (Rabi Zelig Pliskin, Gateway to Happiness)

“Kıskançlık, maddiyatla ilgili istekler ve onur arayışı, mutluluğu elimizden alır.” (Rabi Eliyahu Dessler, Michtav MeEliyahu)

“‘Akranını sevmek’ demek, bir başkasının başarısından ötürü mutlu olmak demektir.” (Rambam, Hilchot Deot, 6:4)

“Mutluluğumuzu, sahip olmadığımız şeylere dayandıramayız.” (Rabi Yitzchak Berkowitz)

“Hayatımıza kasteden kişinden kaçtığımız gibi, mutluluğumuzu mahveden endişelerden de kurtulmalıyız.” (Rabi Zelig Pliskin, Gateway to Happiness, s.154)

“Mutlu olmayı bilmek, teknikler uygulamayı ve alışkanlıkları değiştirmek için çaba sarf etmeyi gerektirir.” (Rabi Noach Weinberg, Happiness)

“İleri teknoloji neslinin hızlı ve kolay sonuçlar elde etme beklentisi, mutluluğun anahtarı değildir.” (Rabi Zeev Leff) Yani bir arama motoruna mutluluk yazıp, mutlu olmayı beklemek boşunadır, sevgili okurlar.

“Mutlu olmak, başkalarının duygularına özen göstermeğe de bağlıdır, o bakımdan seçime bağlı değildir.” (Rabi Noach Weinberg, Happiness)

“Mutluluğumuz, bir kişiyi hayata geri getirebilir.” (Likutei Eitzot, Simchah, 38)

“Pek çok insan, mutsuz olmanın normal olduğunu sandıklarından, gereksiz yere mutsuz.” (Rabi Yerucham Levovitz, Daas Chochmah u Mussar, 2. Cilt, s.139)

Mutluluk hakkında epey fikir edindik sanırım. Mutluluğun formülünü de öğrendik. Y = Tora’nın Yolu. Bu köşenin adı gibi. Ne güzel, değil mi?

Mutlu olun ve mutlu kalın sevgili okurlar.