Gerçekler acıtır

BİR AYRILIK’tan sonra ASGHAR FARHADİ ‘GEÇMİŞ’te de ahlak ve vicdan meselelerine odaklanıyor.

Viktor APALAÇİ Sanat
12 Şubat 2014 Çarşamba

Hep insanı ele alan, zengin ayrıntılarla karakterlerin psikolojisini derinden inceleyen senaryolarıyla sade, gösterişsiz, etkileyici anlatımıyla, gerilimi eksik olmayan duygusal ve sürükleyici mizanseniyle Asghar Farhadi evrensele ulaşan sinemasıyla ustalığını kanıtlıyor. ‘Geçmiş’ten gelen sırların açığa çıktığı  bu yeni filminde, bizlere ayrılığın eşiğine gelmiş bir çiftin öyküsünü anlatıyor. İnsani zaaflarımız, zayıflıklarımız hakkında müthiş tespitler eşliğinde, film ahlâk, sorumluluk, suçluluk, vicdan, pişmanlık, bağışlama temalarını ustalıkla işliyor.

Aile içi derslerden hareket ederek, günlük yaşamdan evrensel hikâyeler çıkarmadaki olağanüstü becerisiyle İranlı yönetmen Asghar Farhadi ‘Geçmiş/Le Passé’de yine ahlak ve vicdan meselelerine odaklanıyor.

‘Elly Hakkında/ Darbareye Elly’(2009) ile tanıyıp sevdiğimiz, Altın Ayı ve Oscar ödüllü görkemli  başyapıtı ‘Bir Ayrılık/Joadeirye Nader Az Simin’ (2011) ile hayran kaldığımız 42 yaşındaki sanatçı ‘Geçmiş/Le Passé’ ile ilk kez ülkesi dışında film çekiyor.

Hep insanı ele alan, zengin ayrıntılarla karakterlerinin psikolojisini derinlemesine inceleyen senaryolarıyla, sade, gösterişsiz, ancak izleyiciyi avucunun  içine alan, etkileyici anlatımıyla, gerilimi eksik olmayan duygusal ve sürükleyici mizanseniyle, Asghar Farhadi evrensele ulaşan sinemasıyla, izlenmesi mutlaka gereken bir usta olduğunu kanıtlıyor.

‘Bir Ayrılık’da İran bürokrasisi içinde sıkışıp kalmış küçük insanlardan evrensel bir hikâye çıkarmayı başarmış yönetmen ‘Geçmiş’ten gelen sırların açığa çıktığı  bu yeni filminde, ayrılmanın eşiğine gelmiş  bir çiftin öyküsünü anlatıyor.

İnsani zaaflarımız, zayıflıklarımız hakkında müthiş tespitler yapan Asghar Farhadi, günümüz toplum hayatında mutluluğu yakalamanın içerdiği zorlukları, hatta mutlu olmanın imkânsız olduğunu gözlere seren gerçekçiliği ile izleyicisini etkiliyor.

Farhadi, kahramanlarının itirafları eşliğinde ‘Geçmiş’in acılarını bir polisiye film gerilimi içinde anlatırken, karı-koca ayrılıklarında çocukların yaşadığı travmaları otopsi masasına yatırıyor.

Ahlak, sorumluluk, suçluluk ve vicdan temaları eşliğinde ‘Geçmiş’, aile içi gerginlikleri, duyguları, insan ilişkilerini Farhadi, ‘Bir Ayrılık’ta kaldığı yerden anlatmaya devam ederken, finaldeki müthiş sürprizi ile usta bir senaryo yazarı da olduğunu kanıtlıyor.

İnsanlık hallerini, inanç, vicdan, sevgi ve adalet gibi temalar aracılığıyla işleyen film, geçmişten kaynaklanan sırların, bastırılamayan  duyguların öne çıktığı , yalın ve yoğun bir aile dramı.

GERÇEK NEREDE?

Farhadi’nin Fransa’da, Fransızca olarak çektiği film dört yıllık bir ayrılığın ardından, Fransız eşi Marie’den (Bénericé Bejo) boşanmak üzere Ahmet’in(Ali Mosaffa) İran’dan Paris’e gelmesiyle başlıyor.

Brüksel’deki ilk kocasından doğurduğu 16 yaşındaki Lucie (Pauline Burlet) ve küçük Lea’yı annesi Marie ile bırakıp ülkesine dönen Ahmet, karısının boşanma kâğıtlarının onaylaması talebi ile gelmiştir.

Ahmet, karısının kuru temizlemecilik yapan Samir (Tahar Rahim)adlı Arap sevgilisiyle yeni bir hayat kurmaya çalıştığını görür. Marie’nin otele göndermeyip evinde ağırladığı Ahmet, Lucie’nin annesinin yeni ilişkisini onaylamadığını ve evden kopmak üzere olduğunu görür.

İyi niyetle arabulucu olmayı üstlenen Ahmet, Samir’in karısı Celine’in intihar teşebbüsünden sonra bitkisel hayata girdiğini öğrenir.

Kocasına sinirlenip, çamaşır suyu içerek intihara teşebbüs eden Celine’in komaya girmesiyle, küçük oğlu, sorun yumağı, uyumsuz Fuat, Marie’nin evinde yaşıyordur.

Olaylar geliştikçe, etrafı yatıştırıp arabuluculuk görevini layıkıyla yapmayı deneyen Ahmet, yeni sırların ortaya çıktığını görür.

İhtilaflarda herkesin kendi gerçekleri vardır, ama kimse suçsuz değildir. Evi paylaşanların sırları tıpkı Rus bebekleri Matruşkalar gibi birbirlerinin içinden çıkmaya başlarlar. Film bu pişmanlıklar koreografisi içinden “gerçek nerede?” sorusuna cevap arar.

Farhadi sinemasının gözde temaları, vicdan azabı, pişmanlık, suçluluk, bağışlamak, hesaplaşma eşliğinde devreye giren her yeni karakteri sürprizler içeren yeni hikâyelerde izleriz.

SIRLAR MATRUŞKALAR GİBİ

Farhadi’nin son iki filminde anne ve babaların  ihtilaflarını çözme gücü olmamalarına rağmen, taraf tutma durumunda  kalan çocukların, ayrılıkları engellemek  için ellerinden geleni yapmaya  çalıştıklarını görüyoruz.

Çözümlenmemiş sorunları üstüne kurulan, çocukların da acı çektiği  bu aşk üçgeninde, endişeli ve huzursuz  karakterlerin titizlikle işlenen  içsel dramlarını izliyoruz.

İzleyiciyi içten içe sarsan  bu etkileyici dramda Farhadi karakterinin  tutumlarını belirleyen  detayları üzerinde  ustalıkla duruluyor. Bu küçük gibi gözüken ayrıntılar, detayları birbirine bağlı olarak  olayları tetikliyorlar.

Ölçülü biçili, diyalog ağırlıklı bir sinema dili,  kameraman Mahmut Kalari’nin birinci sınıf görüntüleri, ikna edici karakterleriyle, ayrıntılara önem veren şaşırtmacalı ama sağlam senaryosu ‘Geçmiş’i izlenmeyi hak eden birinci sınıf bir film yapıyor.

Bu romantik dramanın yükünü çeken, ikisi çocuk beş kişilik  oyuncu kadrosu Farhadi’nin yükünü azaltıyor. İki yıl öncesinin  Oscar rekortmeni ‘Artist’in kadın oyuncusu Bénérice Bejo, sevecen eski sevgili iken asabi bir anne de olabilen Marie’de son derece zor bir rolün üstesinden geliyor. Kendisine Cannes’da  En İyi Kadın Oyuncu ödülünü getiren ‘Geçmiş’ aynı festivalin Ekümenik Jüri Ödülünü de kazandı.

Bizlere Ali Mosaffa ile müthiş bir İranlı oyuncuyu tanıtan filmde, Jacques Audiard’ın ‘Bir Peygamber/Un Prophéte’inden tanıdığımız Tahir Rahim yine çok başarılı bir iş çıkarıyor.

Bu filmden sonra Ashgar Farhadi’nin adı, Abbas Krarostami ile birlikte, İran sinemasının en güçlü yönetmenleri olarak anılacak.

 

‘LE PASSE / GEÇMİŞ’

Yön ve Sen: Asghar Farhadi

Gör: Mahmut Kalari-    

Kurgu: Juliette Welfling    

Dekor: Claude Lemoir

Oyuncular: Bénérice Bejo, Ali Mosaffa, Tahar Rahim, Pauline Burlett, Elyes Agius, Jeanne Destin