70’lerin ABD’sine ironik bakış

“DÜZENBAZ” eğlenceli bir dolandırıcılık filmi ve seviyeli bir suç komedisi

Viktor APALAÇİ Sanat
29 Ocak 2014 Çarşamba

Film, Amerikan sinemasının ustası olduğu kara film, gangster, politikacı ihtirasları ve dolandırıcılık türlerini harmanlayıp, kara mizah sosu ekleyerek, dört dörtlük bir sinema şöleni olarak servis ediyor. 140 dakikalık süresinde izleyicisini avucunun içine alan, hoşça vakit geçirten, düşündüren bu film, kaçırılmaması gereken bir Hollywood zirvesi. Watergate skandalı, Vietnam Savaşı ile Amerikan toplumunun, yakın tarihinde hatırlamak istemediği 70’li yılları gündeme getiren ‘Düzenbaz’ yalanlar üzerine kurulu bir film. Dört başrol oyuncusu da Oscar’a aday olan filmin bonus’u Robert De Niro; 10 dakikalık rolünde, sinema tarihinin en iyi karakter oyuncularından biri olduğunu kanıtlıyor. 

Geçen yılın en iyi filmlerinden biri olan ‘Umut Işığım / Silven Lining Playbook’ ile hayranlığımızı kazanan senarist-yönetmen David O. Russell, ‘Düzenbaz / American Hustle’ ile ne denli özgün bir sinema adamı olduğunu kanıtlıyor.

70’lerin Amerikasında geçen eğlenceli bir dolandırıcılık filmi ve seviyeli bir suç komedisi olan ‘Düzenbaz’, 140 dakikalık süresinde izleyiciyi avucunun içine alan, hoşça vakit geçirten, düşündüren, kaçırılmaması gereken bir Hollywood zirvesi. Film, Amerikan sinemasının ustası olduğu kara film, gangster, politikacı ihtirasları ve dolandırıcılık türleri harmanlayıp, kara mizah sosu ekleyerek, dört dörtlük bir sinema şöleni olarak servis ediyor. Watergate skandalı ile Vietnam Savaşı ile Amerikan toplumunun, yakın tarihinde hatırlamak istemediği 70’li yılları gündeme getiren ‘Düzenbaz’ yalanlar üzerine kurulu bir film.

Bütün karakterler, su içer gibi yalan söylüyor ve olaylar geliştikçe yalanlar artıyor, karanlık ilişkileri alışkanlık haline getiren filmin kahramanları yeni yalanlar üretmek zorunda kalıyorlar. O yılların ABD’sini, suç ve rüşvet eksenli bir olay örgüsü içinde toplumsal analizini yapan bu enerjik ve ironik film, vaad ettiği eğlenceyi başından sonuna sunuyor. Film insanoğlunun zaaflarını gözlere sererken, girişimci ve özgürlükçe bilinen ABD sisteminin yaldızını ustalıkla kazıyor.

Yedi filmlik sinema kariyerinden abartılı karakterler yaratmada, bir senaryo yazarı olarak ustalığını kanıtlamış David O. Russell, ‘Düzenbaz’da renkli ve kalabalık bir insan portreleri resmi geçidi sunuyor:  Evli olmasına rağmen gözü dışarıda, kuru temizleme mağaza zinciri dışında, kendi çapında dolandırıcılık yapan, orta yaşlı Yahudi İrving Rosenfeld (Christian Bale), hayata camlara taş atıp kırarak camcı babasına iş çıkaran bir çocuk olarak atılıyor.

RENKLİ KARAKTER RESMİ GEÇİDİ

Sahte sanat eserleri bulup, imal ettirip onları zenginlere satmak yan işlerinden biridir.

Resmen boşandığı ama bir türlü kopamadığı, çocuğu ile yaşayan seksi karısı Rosalyn (Jennifer Lawrence) sağı solu belli olmayan, işlerin nereye varacağını hesaplamadan her belaya bulaşan, tatminsiz bir kadındır.

Büyük şehre zengin olmak amacıyla gelen, kendini İngiliz kökenli Lady Edith Greensly olarak tanıtan, eski striptizci, zeki ve cilveli gazeteci Sydney Prooser (Amy Adams) taşıdığı dolandırıcılık potansiyeli ile İrving’i büyüler, sevgilisi ve suç ortağı olur.

Güzelliğini, karizmasını kullanan Sydney, İrving’in zengin müşterilerini soymaya başlar. Büyük bir operasyon yapıp mesleğinde yükselmeyi düşleyen, genç ve hırslı FBI ajanı Richie Di Maso (Bradley Cooper), Amerikan siyasetine bulaşan yozlaşma ve rüşveti yakalamak için piyon aramaktadır.

İrving – Sydney ikilisinin ağına düşüren Richie, onların muhbirlik yapıp, suç dünyasının isimlerini kendisine vermesini ister. İkilinin hüküm giymemesi için tek yol FBI için çalışıp diğer dolandırıcıları ele vermektir.

Genç ve hırslı New Jersey Belediye Başkanı, İtalyan kökenli Carmine Polito (Jeremy Renner) politik kariyerinde sıçrama yapmak için, çökmekte olan Atlantic City kentini kalkındıracak kumarhaneleri açma peşindedir.

Richie’nin hedefindeki Carmine’yi sahte Arap yatırımcı kisvesi altında dolandırma projesi İrving – Sydney ikilisinin yeni uğraşıdır. Saf ama ihtiraslı bir politikacıyı ikna etmek, deneyimli üçkağıtçılarımız için çocuk oyuncağıdır. Ancak politikacı ile görgüsüz karısının verdiği davete Rosalyn’in katılmasıyla işler çığırından çıkar. Evde oturmaktan bunalan, tırnaklarıyla kafayı bozmuş, eski kocasının yeni sevgilisine kafayı takmış Rosalyn’in patavatsızlığı planları bozar. Atlantic City’deki kumarhaneye ortak olmayı planlayan deneyimli bir Mafya liderinin devreye girmesi ile işler arap saçına dönüşür.

Operasyona onay verme durumundaki, Richie’nin FBI’daki amirleri, sahte Arap şeyhi gibi yan karakterler, bu curcunanın renkli portreler kervanına katılır.

ARAPÇA KONUŞAN MAFYA BABASI

Filmin sürprizi olarak, jenerikte adı yazılı olmamasına rağmen, finale yakın panayıra katılan, azılı gangster Victor Tellezio rolünde Robert de Niro yine harikalar yaratıyor.

Filmin ana kahramanı iki dolandırıcının naif politikacıya rahatlıkla yutturdukları sahte Arap şeyhine aniden düzgün bir Arapça ile soru soran deneyimli mafya şefi rolünde de Niro, her role eldiven gibi uyma becerisini sergiliyor.

Sinema tarihinin belki de bu en usta karakter oyuncusu, 10 dakikalık bir rolde filmin unutulmazları arasına girmeyi başarıyor.

Rüşvet alan kongre üyeleri, yozlaşmış politikacılar, onları deşifre edip kariyerlerinde yükselmeyi amaçlayan polisler, her durumdan kara geçmeyi bilen mafya babaları, rahatlıkla dolandırılabilen safların sırtından zengin olan dolandırıcılar, dişiliklerini kullanarak amaçlarına ulaşan femme fatale’ler...   ‘Düzenbaz’ insanların gerçekle olan ilişkinin zayıflığını yukarıdaki renkli karakterlerle gözlerimize seriyor.

Film bunu, gerçek aşk, seks, ihtiras, gurur, kirlilik, yalnızlık ve aldatmaca temaları üzerinden, zengin senaryosunda ustalıkla işliyor.

Filmin unutulmaz sekansları arasında, Tom Jones’un Delilah şarkısına eşlik eden bölümü, Sydney ile Rosalyn’in ani ve ateşli öpüşme sahnesini, Rosalyn’in üstüne vazife olmayan işlere karışıp planları bozmasını gösteren bölümü ve tabii de Niro’nun birden Arapça konuşmaya başlamasını gösteren sahneleri sayabiliriz.

BAŞTAN SONA SÜTYENSİZ AMY ADAMS

‘Düzenbaz’ı tadına doyulmaz bir sinema şöleni yapan, kusursuz çizilmiş karakterleri, zeki, esprili ve eğlendirici diyaloglarıyla (Oscar adayı) senaryosu ve beş başrol oyuncusunun dört dörtlük performansları.

Özellikle kadın karakterleri canlandıran Amy Adams ile Jennifer Lawrence, dişiliklerini kullanmadaki becerileriyle, yaralı kadının ne denli tehlikeli olabileceğini sergilemeleriyle, kazandıkları Altın Küre ödüllerini ve Oscar adaylıklarını hak ettiklerini gösteriyorlar.

Film boyunca sütyen giymeden, derin göğüs dekoltesiyle oynayan, hanım hanımcık rollerden tanıdığımız Amy Adams’ın bu kadar seksi olabileceğini kestirmek zordu. Film ilk yarısında, senaryo gereği onun gölgesinde kalan (ödül avcısı) Jennifer Lawrence, sonraları her rolün altından ustalıkla kalkabilecek bir süperstara dönüşüyor.

Filmin açılış sekansında, yandan uzattığı saçlarla kelini ustalıkla kapatan dolandırıcı İrving rolü için kilo alan Christian Bale, iki kadın arasında kalan erkek rolünde, kendisine ikinci bir Oscar ödülü kazandırabilecek mükemmel bir performans yakalıyor.

Evde uzatmalı nişanlısının yanında bigudili saçlarıyla dolaşan, ağına düşürdüğü dişi dolandırıcının cazibesine kapılan Makyavelist FBI ajanı rolünde Bradley Cooper, ‘Umut Işığım’dan sonra, iyi bir komedyen olmanın dışında, usta bir karakter artisti olduğunu kanıtlıyor.

Filmin bir diğer sürprizi, permalı saçlarıyla, sevecenliğiyle, becerikli bir politikacıyı canlandıran Jeremy Renner, müthiş bir uyum içinde oynayan kadronun başarısını tamamlıyor.

Altın Küre’de ‘Komedi ve Müzikal’ dalında En İyi Film Ödülü’nü kazanan ‘Düzenbaz’, 2 Mart gecesi ilan edilecek Oscar gecesine 10 adaylıkla gidecek.

En İyi Orijinal Senaryo dalında aday filmin senaryosunun bir özelliği tüm karakterlerin kendi mutlu sonunu yaratmaya çalışan bencil tiplerin oluşu. Yazımızı Hollywood’un yıldızı yükselen yönetmeni olarak gösterine    ile ilgili birkaç not ile noktalayalım.

DAVİD O. RUSSELL

İki yıldır üst üste Oscar’a aday gösterilen 56 yaşındaki senaryo yazarı – yönetmen David O. Russell’ın aktifinde sadece yedi uzun metrajlı film var.  Kuveyt’te geçen konusuyla, dört askerin öyküsüne odaklanan ‘Üç Kral / Three Kings’ (1999) Russell’ı uluslararası arenada tanıtan filmdi. ‘Tesadüfler / I Heart Huckabees’(2004) dedektifliğe soyunan bir karı-kocanın öyküsüydü. Amy Adams’ı oynattığı, Christian Bale’e En İyi Aktör Oscar Ödülünü kazandırdığı, Mark Wahlberg’in genç bir boksörü canlandırdığı ‘Dövüşçü / The Fighter’ (2010) Russell’ın oyuncu yönetimindeki başarısını kanıtlayan filmdi.  ‘Üç Kral’da, Archie Gates karakterleri ile George Clooney’e büyük bir fırsat tanıyan Russell, ‘Dövüşçü’nün Dicky Eklund karakteri ile Christian Bale’e bir Oscar kapısı açıyordu. Aynı şeyi ‘Umut Işığım / Silver Lining Playbook’ (2012)daki nevrotik karakteri canlandıran ve En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazanan Jennifer Lawrence için de söyleyebiliriz.  Bakalım, ‘Düzenbaz’ Russell’ın bu yıl En İyi ve En İyi Yardımcı kategorilerinde aday gösterilen dört oyuncusundan birine ödül getirebilecek mi?

American Hustle Yön: David O. Russell, Sen: Eric Singer, David O. Russell,

Gör: Linus Sandgren, Müz: Danny Elfman, Oynayanlar: Christian Bale, Bradley Cooper, Amy Adams, Jeremy Renner, Jennifer Lawrence, Robert de Niro.