Yahudi mitolojisi ve folkloru -2: Golem

Yahudi folklorunda canlı heykel veya tasvir anlamına gelen Golem, Tevrat’ta Mizmorlar Kitabı 139. mizmorda ve Talmud metinlerinde ‘cenin’ veya ‘kusurlu varlık’ anlamında kullanılan bir sözcüktür.

Sara YANAROCAK Kavram
22 Ocak 2014 Çarşamba

Golem sözcüğü, bugünkü anlamını Ortaçağ’da kazandı. Bu dönemde, kutsal bir sözcüğü ya da Tanrı’nın sıfatlarından birini oluşturan harfleri yeniden dizerek veya muska yazarak heykel veya tasvirleri canlandıran din bilgeleriyle ilgili çok sayıda efsane doğdu. İnanışa göre harflerin yazılı olduğu kâğıt veya muska Golem’in ağzına yerleştirilir veya başına iliştirilirdi; muska kaldırılınca, Golem de cansız duruma gelirdi.

En eski öykülerde, Golem genellikle kusursuz bir hizmetkârdı. Tek kusuru zeki olmaması, efendisinin buyruklarını fazla mekanik biçimde veya harfi harfine yerine getirmesiydi. 16.yüzyılda Golem, uğradıkları kıyımlar karşısında, Yahudilerin koruyucu kimliğini kazandı. Bu yüzyılda Prag’da yaşayan Rabi Judah Loew ben Bezalel’in yarattığı Golem’in hikâyesi, bunların içinde en şöhretli olanıydı. Bu öykü, Gustav Meyrink’in, ‘Der Golem’(1915) romanına ve Alman sessiz sinemasının aynı adı taşıyan ünlü klasiğine esin kaynağı oldu. Film daha sonra ‘Frankenstein’ tipini konu alan popüler Amerikan filmlerinin işlediği, insan elinden çıkmış canavarların davranış biçimiyle ilgili ayrıntılara da kaynaklık etti.

TEVRAT VE TALMUD’DA GOLEM

Golem kelimesine ilk defa Tevrat’ın içinde bulunan Mizmor Kitabında, David’in 139. mizmorunun 16.dizesinde rastlıyoruz.

“Henüz döl yatağındayken gözlerin gördü beni;

Bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden,

Hepsi senin kitabında yazılmıştı.”

Burada İbranice sözü geçen ‘GALMİ’ sözcüğü, ‘Benim Golemim’ anlamına gelir. “Döl yatağındayken” yani ‘cenin iken’ sözcüğü, henüz şekillenmemiş, ruh kazanmamış anlamına da gelir. Böylece Golem sözcüğünün, şekillenmemiş, ruh kazanmamış demek olduğu da anlaşılır.

Yidiş dilinde kullanılan ‘Goylem’ sözcüğü ise “Kafası az çalışan, ağır ve hantal” anlamlarına gelmektedir. Yahudi folklorunda birkaç tane Golem’den bahsedilir.

Talmud Kitabı’nda (Sanhedrin 38b), Adam’ın (Adem) ilk kez çamurdan yaratıldığı zaman onun ilk 12 saat boyunca Golem olduğu yazılıdır. Daha sonra tıpkı Adam gibi yaratılan bütün Golemler de çamurdan yaratılmıştır. Bu yüzden Tanrı’ya yakın ve kutsal sayılırlar. Bu yaratıklar her ne kadar insan yapısı olsalar da, sonuç olarak Tanrı’nın adı ve gölgesi onların üzerindedir.

Golemler konuşamazlar. Zeka olarak da geridirler. Talmud’da (Sanhedrin 65b) Golem’den şöyle bahsedilir: “Rava, Gavra adında bir Golem yaratır. Onu Rav Zeira’ya gönderir. Rav Zeira onunla konuşur. O cevap veremez. Rav Zeira ona, ‘sen sihirbazlar tarafından yaratıldın; şimdi kendi küllerine dön,’ der.”

ORTAÇAĞ DÖNEMİNDE GOLEM

Ortaçağ döneminde, Sefer Yetzira’da (Yaratılış Kitabı), Golem yaratma çabalarından ve mistiklerin bunu başarabildiklerinden bahsedilir. İbrani alfabesinde, ‘ŞEM’ kelimesinin anlamında, Tanrı’nın diğer isimlerinden birini kullanarak, bir kâğıda bu isimlerden biri yazılır ve çamurdan yapılan Golem’in ağzına veya alnına bu kâğıt iliştirilir, böylece heykele hayat verilir ve aksiyona geçmesi sağlanırdı.

Polonya Yahudilerinin anlattıkları Golem hikâyelerinde ve onlardan etkilenen Grimm Kardeşlerin masallarında özellikle Chelm ve Prag Golemlerinin hikâyelerinde, rabilerin bir kâğıda İbranice ‘EMET /Hakikat’ yazdığı ve bunu Golem’in alnına yapıştırarak, onu canlandırdıkları söylenir. Onu yok etmek istedikleri zaman ise Emet’in ilk harfini, sildiklerinde İbranice ‘MET /Ölüm’ kelimesi kalır, Golem parçalanır, toz ve küle dönüşüp yok olurdu. Veya yaratık çamur ve kille şekillendirildikten sonra rabi, onun ağzının içine sihirli sözcüklerle birlikte bir ‘şem’ fısıldar, ona hayat üflerdi. Böylece yaratık canlanırdı.

CHELM GOLEM’İ

Chelm’li Rabi Eliyahu Baal Shem’in (1550-1583) çamurdan bir adam yarattığı anlatılır. Bu yaratık çok uzun bir süre Rabi Eliyahu’ya hizmet vermişti. Alnına koyduğu ‘Emet’ adlı yazıyla ona can vermişti. Sonunda bilinmeyen bir nedenle alnından yazıyı almış ve Golem anında parçalanıp küle dönmüştü. Golem dağılırken Rabi Eliyahu’ya çarpmış ve suratını yaralamıştı.

PRAG GOLEM’İ

Dünyada en çok tanınan Golem, Prag Golemi’dir. 16.yüzyılda Prag’ın en bilge hahamı olan Judah Loew ben Besalel (Maharal) tarafından yapılmıştı. Rabi Loew, bu Golem’i Prag Gettosu’nda yaşayan Yahudileri antisemitizmden, kan iftiralarından ve sık sık tekrarlanan pogromlardan korumak için hayata geçirmişti.

O dönemde Prag, Kutsal Roma İmparatoru 2.Rudolph tarafından yönetilmekte olup, ülkedeki Yahudiler sürekli olarak, özellikle Pesah Bayramları süresince ‘kan iftiraları’na uğruyor, pogromlarla katlediliyorlardı. Rabi Loew halkını korumak için Prag’ın içinden akan Vltava Nehri’nin kıyılarında biriken çamurlardan bir Golem yaptı. Ona Yahudi mistik kurallarına uygun sözler ve dualarla hayat üfledi ve canlandırdı. Golem’e Josef adını verdi. Getto sakinleri ona ‘Yossele’ derlerdi. İnanışa göre Josef istediği zaman kendini görünmez kılabilmekte, böylece iyi ruhlardan yardım alabilmekteydi. Rabinin dikkat etmesi gereken en önemli şey Golem Josef’in şabat günleri canlı olmamasıydı. Rabi Loew her cuma akşamüstü daha şabat başlamadan önce Josef’in alnındaki ‘Şem’i siler ve onu devre dışı bırakırdı. Şabat bitiminde ise onu yeniden aktive ederdi. Böylece Josef de her şabat dinlenmiş olurdu. Bir cuma akşamı, Rabi Loew onu devre dışı bırakmayı unuttu. Golem’in şabatı ihlal edeceğinden korkmaya başladı. Diğer bir anlatıda ise, yaratığın bir genç kıza aşık olduğu ve kontrolsüz hareketlerde bulunduğu, aşkı engellendiği zaman ise hızla büyümeye başladığı, devasa boyutlara ulaşarak canavarlaştığı, çevresine öldürücü zararlar verdiği nakledilir. Başka bir ifadede ise, giderek devleşirken çılgın bir koşu tutturduğu ve önüne gelen her şeyi yıkıp tahrip ettiği anlatılır. Rabi Loew sonunda onun alnındaki ‘Şem’i almayı başarır. Josef yere düşer ve parçalara ayrılır. Rabi Loew, Golem’in parçalarını evinin hemen karşısında bulunan Eski Yeni Sinagogu’nun (Alt Neu Shul) bodrum katında bulunan genizasına taşır, gerektiğinde tamir edip yeniden canlandırmak üzere, orada muhafaza etmeye karar verir.

Efsaneye göre Rabi Loew’in Golem’i hâlâ aynı sinagogun genizasında durmakta. Başka bir söylentiye göre, Golem’in parçaları sinagogdan çalınmış, Prag’ın Zizkov bölgesinde bulunan mezarlığa gömülmüştür. Günümüzde bu mezarlık alanının üzerinde, Zizkov Televizyon Kulesi yükselmektedir.

Diğer bir iddiada ise, 2.Dünya Savaşı sırasında, Prag Nazilerin işgali altındayken bir Nazi subayı Eski Yeni Sinagoga girerek, genizada Golem’in parçalarını ararken, oracıkta yere yığılır ve can verir.

Günümüzde, tarihçi ve arkeologların tüm aramalarına rağmen Golem’e ait bir ize rastlanmaz. Nedir ki her şeye rağmen, bugün turistlerin ve araştırmacıların, genizaya girmeleri yasaklanmıştır.

Yidiş ve Slav söylencelerinin yanı sıra, bu halkların arasında sıklıkla anlatılan ve Golem hikâyesi ile benzerlikler taşıyan ünlü bir masalla, bu haftaki kahramanımız Golem’e son noktayı koymak istiyorum.

‘ÇAMUR OĞLAN’ MASALI

‘Çamur Oğlan’ masalı, Golem efsanesi ile ‘Zencefilli Çörek Çocuk’ masalından etkilenerek yazılmış bir Yidiş-Slav masalıdır.

Bir zamanlar, hiç çocukları olmamış yaşlı bir çift yaşarmış. Çocuk hasreti ile yandıklarından, kil ve çamuru yoğurarak bir erkek çocuk heykeli yapmışlar. Onu çok severler ve yüreklerinin tüm sevgisi ve sıcaklığı ile onu kurutup, hayranlıkla seyrederlermiş. Oğlancık aniden canlanıp, neşe içinde zıplayıp hoplamaya başlamış. İhtiyarlar mutluluk içinde oğlana sevgiyle sarılıp, bağırlarına basmışlar. Tanrı, yıllarca özlemledikleri evladı nihayet onlara bağışlamıştır. Nedir ki çamur oğlan aniden hızla büyüyüp uzamaya başlamış. Büyümesinin sonu gelmez, metrelerce uzunlukta bir dev haline gelmiş. Önce evdeki bütün yiyecekleri yalayıp yutmuş. Sonra kilerdeki tüm erzakı da silip, süpürmüş. Ardından tükenmeyen iştahına yenilmiş ve onu yaratan yaşlı anne ve babasını da midesine indirmiş. Çamur oğlan, köye inmiş ve evlere dadanmış, eline geçirdiği her şeyi yemeye devam etmiş. Masal bu ya, sonunda çok zeki ve kurnaz bir keçi tarafından tuzağa düşürülüp ve paramparça edilmiş…

Gelecek hafta yeni bir efsane ile birlikte olmayı diliyorum.

                                                                                 devam edecek…