İlan Halimi cinayeti beyaz perdede

2006 yılında Fransa’da gerçekleşen trajik İlan Halimi cinayeti, bu ülkenin tanınmış yönetmenlerinden Alexandre Arcady tarafından belgesel bir filme çekiliyor. 30 Nisan’da vizyona girecek olan film, son dönemlerde yaşanan antisemit şiddete Fransız halkının ilgisini çekmeyi hedefliyor

Nelly BAROKAS Kültür
22 Ocak 2014 Çarşamba

Yönetmen Alexandre Arcady, “Bu film yedi sene önce gerçekleşmiş bir olayı konu edinmekte ancak son dönemlerde bazı şiddet olayları nedeniyle bu türden antisemit girişimlerin yaygınlaştığına tanık oluyoruz,” demekte.

Bilindiği gibi 2006 yılının 21 Ocak günü Fransız vatandaşı İlan Halimi, Youssouf Fofana liderliğindeki 16 kişilik bir çete tarafından kaçırıldı. Çete, İlan Halimi’nin ailesinden önce 450.000 Euro fidye isteminde bulundu. Ancak ailesi istenilen para tutarını tedarik edemeyeceklerini iletince, çete sinagoglara başvurmalarını istedi.

23 yaşındaki Halimi’ye fidyeci çete tarafından işkence edildi. Polisin yoğun aramaları sonucunda İlan Halimi, 13 Şubat günü, vücudu yüzde 80’i yanmış, yarı çıplak bir şekilde demiryolunda, kaçırılışından üç hafta sonra bulundu ancak hastaneye yetiştirme çabaları sırasında hayatını kaybetti. Halimi’nin cenazesinde, Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın yanı sıra, üç semavi dinin ileri gelenleri hazır bulundular. 

Cinayet para için işlenmiş gibi görünse de olayda antisemitik bir kışkırtma olduğu açıkça ortaya çıktı. Acılı ailesi, “Eğer İlan Yahudi olmasaydı kaçırılmazdı” yorumunu yaptı. Vahşi cinayeti aydınlatan Fransız polisi çetenin Yahudi olan beş-altı kişiyi daha kaçırmayı planladığını açıkladı. Olayın üzerine açıklama yapan Nicolas Sarkozy, çetenin cinayeti para uğruna işlediği görünse de olayın  altında antisemitik bir yaklaşım olduğunu da söylemekten kaçınmadı ve suçluları ‘barbar’ olarak tanımladı.

Yönetmen Alexandre Arcady filmini İlan Halimi’nin annesi Ruth’un kaleme aldığı kitaba dayandırdı. Richard Berry ile Thomas Langmann da bu cinayeti konu alan farklı kitapları sinemaya uyarlamanın hazırlığını sürdüren iki yönetmen.

1991’de ‘For Sacha’ ve 1992’de ‘Day of Atonement’ adlı çok ses getiren filmleriyle büyük prodüksiyonlara imza atan Arcady, yeni filmi ile Halimi ailesinin dramına dikkat çekmeyi amaçladığını ifade ediyor.

Arcady, “Bu filmi yapmak istememin sebebi Fransa’da kurban yerine, faile odaklanma gibi bir eğilim gözlemlememdir. Bu film benim bazı şeyleri doğruya yöneltme aracım oluyor,” dedi.

Bu filmin çekimleri öncesindeki araştırma sürecinde Alexandre Arcady, Fofana’nın İlan’ı kaçırdıktan sonra babası Didier Halimi’yi 700 kez telefonla aradığını öğrendi. Bu acıyı, elemi ve stresli ortamı en iyi şekilde yansıtmak amacıyla Arcady, üzgün aileyi gösteren planlarla polisin o dönemde yürüttüğü dedektiflik çalışmaları planları çekimlerinde çok çeşitli sinematografik teknikler kullandı.

İlan’ın annesi Ruth Halimi kitabı yazarken çektiği acıları, yönetmen Arcady ile birlikte çalıştığı süreçte de çektiğini dile getirmekte ve “Film çalışmaları her gün yaşadığım anıları daha da yoğun yaşamama neden olmakta. Yahudilerin hafızaları güçlüdür, anılarına bağlıdırlar. Başka seçeneğimiz yok,” sözleri ile duygularını ifade etmekte.

Fransa’da antisemitizm

2012 yılında Toulouse kentinde işlenen cinayetlerin ardından Fransız medyası ülkede yükselmekte olan antisemitizmin araştırılması konusunda baskı yaparken İlan Halimi cinayeti de sürekli gündemde tutulmuş oldu. Son ara Dieudonne adlı ünlü komedyenin Show programlarında Hitler’vari selam vermesi, İlan Halimi’yi alay konusu etmesi ve onun katili Youssouf Fofana’nın serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunması Fransa’da tepkilere yol açtı.

İçeriğinde antisemit öğeler bulunduğu gerekçesi ile valilik tarafından gösterisi yasaklanan Fransız komedyen Dieudonne sahneye çıkmasına saatler kala hukuk mücadelesini kaybetti. Nantes idari mahkemesi, valiliğin iptal kararını kaldırarak komedyenin ‘Le Mur’ (Duvar) adlı gösteri için sahneye çıkmasına izin verdi. Ancak, Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls, Nantes mahkemesinin kararını Danıştay’a götürdü. Danıştay Dieudonne aleyhinde karar vererek gösteriyi iptal etti.

İlan Halimi olayından sonra Toulouse cinayeti de aynı antisemitizm zincirinin bir halkası olarak değerlendirilmekte. Bu bağlamda Halimi’nin bedeninin bulunduğu bölgenin Belediye Başkanı Jerome Guedj, antisemitizm ile mücadelede başı çekecek kişileri onurlandırmak üzere İlan Halimi’nin adını taşıyan bir ödül tesis etti.