Holokost kurbanı efsanevi antrenör İtalya’da anılıyor

Bir zamanlar İtalya futbol takımlarına şampiyonluklar kazandıran, Naziler tarafından Auschwitz’de hayatına son verilen efsanevi antrenör Arpad Weisz son yıllarda yeniden anımsandı

Nelly BAROKAS Kültür
2 Ocak 2014 Perşembe

Bazı futbol otoriteleri Arpad Weisz ile Jose Mourinho’nun oyuncularla kurdukları mükemmel ilişki, yenilikçi liderlik ruhu nedeniyle birbirlerine benzediklerini iddia ederler.

Macar Yahudi’si olan Arpad Weisz 1920 ile 1930’lu yıllarda Bologna FC ve Inter Milan takımlarını şampiyonluklara taşıyan, galibiyetlere imza atmış bir futbolcuydu. Weisz bir dönem Chelsea takımının tarihinde de belirleyici oldu. Çünkü 1937’de Paris’te gerçekleşen ‘Tournoi international de l’Exposition Universelle’de Chelsea, Weisz sayesinde finalde Bologna FC’ye mağlup olmuştu.

Bu olaydan tam bir yıl sonra orada yaşayan yabancı bir Yahudi olarak Weisz, Benito Mussolini’nin antisemit kurallarının hüküm sürdüğü İtalya’yı terk etmek zorunda kalacaktı. Kaçtığı Hollanda bir süre sonra Nazi ordusu tarafından işgal edilince, eşi ve iki çocuğu ile birlikte Auschwitz’e sürüldü. Bütün aile gaz odasında yaşamını yitirdi.

O dönemden sonra Arpad Weisz onlarca yıl unutuldu. Son birkaç yıldır Weisz’ın adı 1935 ile 1936’da şampiyonluk getiren bir sima olarak sadece Bologna’da değil aynı zamanda Inter Milan’da da yeniden anımsandı ve gündeme taşındı. 1930’da şampiyon olduğunda Nerazzurri’nin antrenörlüğünü Weisz yapmaktaydı. Ayrıca İtalya’da tüm zamanların en iyi oyuncusu sayılan Giuseppe Meazza’yı Weisz keşfetmişti.

İtalya Yahudilerinin bir yayını olan Pagine Ebraiche geçtiğimiz sayılarından birinde Arpad Weisz’a geniş yer verdi. Onu anımsatan yazılara, 2012 Holokostu Anma Günü’nde Milano San Siro stadyumunda onun adını taşıyan plaketin açılışına ait haber ve görüntülere yer verildi. Ayrıca bu yıl Inter ile Bologna arasındaki şampiyonluk maçı onun adına atfedildi. İki takımın da oyuncuları sahaya; üzerinde Arpad Weisz’ın resmi ve “Arpad Weisz’a ırkçılığa hayır” yazısının bulunduğu formaları ile çıktılar.

Inter Milan Başkanı Massimo Moratti, “Arpad Weisz, Inter’in tarihinde yer alır. Öncü ve yenilikçiydi, yetenekliydi, işine çok önem verirdi” demekte. Bologna FC’nin Başkanı Albano Guaraldi ise, “İtalya’dan kaçmak zorunda kaldığında bizim takımın antrenörü olduğunu unutmamalıyız. Onun gibi bir kişinin, bu kadar kısa zaman önce bu denli kötü bir sona maruz kalmış olması inanılır gibi değil,” sözleri ile duygularını ifade etti.

Bu yıl Arpad Weisz’ın adını taşıyan bir dostluk turnuvasının ilk denemesi 26 Eylül’de başladı. Bundan böyle her yıl tekrarlanacak olan turnuvaya bu yıl 17 takım katıldı. Yüzlerce öğrenci ve genç sporcunun da davet edildiği etkinlikte ırkçılığa ve antisemitizme karşı mesajlar verildi.

Spor gazetesi Guerin Sportivo’nun editörü Matteo Marrani, “Okullarda konuşma yaptığımda, Weisz’ın öyküsünü dinlerken öğrencilerin nasıl da etkilendiklerini görmeniz gerekir,” demekte. Matteo Marrani aynı zamanda Yahudi antrenörün biyografisini “Dallo scudetto ad Auschwitz” (From championship to Auschwitz) adı altında kaleme alan ve yayınlayan kişi. Marrani bu biyografi sayesinde onlarca yıllık unutulmuşluğun ardından Arpad Weisz’ı İtalya gündemine taşıyan kişi oldu.