Dünya Güzellik Kraliçesi tecavüze uğrarsa…

Linor Abargil, İsrail’in Netanya kentinden modellik yapmak üzere Milano- Roma arasında yolculuk yaparken turizm acentesi görevlisi tarafından bulundukları araçta cinsel tecavüze uğradığında 18 yaşında bir genç kızdı. Bu olaydan yedi hafta sonra Linor Abargil Seychelles’de gerçekleşen yarışmada 1998 Dünya Güzeli seçildi. Genç kız tecavüze uğradığını Roma ve İsrail’de yetkililere duyurmasının ardından İsrail’de açılan dava 1999 Ekim ayında sonuçlandı, tecavüzcü Uri Shlomo 16 yıl hapse mahkûm oldu.

ÇİÇEĞİ BURNUNDA BİR MANKEN

Mesleği icabı Milano’ya gittiğinde Linor Abargil yalnızdı, evinden uzaktaydı. İsrailli turizm şirketi görevlisine güvenmiş, İtalya’da işi biter bitmez Uri Shlomo’dan İsrail’e dönüş uçağı ayarlamasını istemişti. Shlomo genç kıza Milano’dan uygun uçak olmadığını, kendisini uçağın kalkacağı Roma’ya arabasıyla götürebileceğini söyledi. Abargil kabul etti. Yıllar sonra bu yolculuğu “hayatımın en uzun saatleri” sözleri ile tanımlayacaktı.

Milano il sınırları dışına çıkar çıkmaz Uri BMW’yi yol kenarına çekerek durdurmuş, bıçak çekmiş, genç kızı öldürmekle tehdit ederek tecavüz etmişti. Tecavüz sonrasında Uri Shlomo özürler dilemiş, bu yaptığından kimseye söz etmemesini rica etmişti. Genç kız öldürülmekten korkarak kimseye anlatmayacağına söz vermişti. Uri Shlomo genç kızı Milano tren istasyonuna geri getirmişti. Linor gece yarısı tren istasyonundan annesini aradı, başına gelen felaketi anlattı, Roma’ya vardığında İtalyan polisine suç duyurusunda bulundu. Kısa zaman sonra tecavüzcü gözaltına alındı.

Oldukça sarsılan ve içine kapanma eğilimleri gösteren Linor’u başladığı yolda devam etmesi, yakında gerçekleşecek Dünya Güzellik Kraliçesi yarışmasına katılması yönünde annesi yüreklendirdi. Linor Seychelles’den ülkesine kraliçe olarak döndü. İsrail’e gönderilen Uri Shlomo, aracında DNA araştırmaları yapılmasının ardından suçu kanıtlandı ve 16 yıl hapse mahkûm oldu. Linor Abargil 2006 yılında Litvanyalı ünlü basketçi Sarunas Jasikevicius ile İspanya’nın Barselona kentinde hayatını birleştirdiyse de, ünlü çiftin birlikteliği 2008’de son buldu.

SEKSÜEL ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE

O tarihten beri Linor tüm zamanını kendisi gibi tecavüz mağduru hemcinslerine destek olmaya ayırıyor. Ünlü oyuncu Gregory Peck’in kızı Cecilia Peck yönetmenliğinde çekilen ‘Brave Miss World’ adlı belgesel, 2008’de açtığı web sitesinde tecavüz mağdurlarından kendi öykülerini anlatmalarını isteyen Linor Abargil’i takibe alıyor. O dönemde e-posta yağmuruna uğrayan Linor diğer mağdurlarla bir araya gelmek üzere ABD’nin ve Güney Afrika’nın değişik bölgelerine gidiyor. Amacı seksüel şiddete karşı dünya çapında mücadele etmek.

Tecavüze uğrayanlar ile gerçekleştirilen söyleşiler filmin ana temelini oluşturuyor. Anlatılan öyküler bazen o denli çarpıcı ki izlenmesi oldukça zorlaşıyor; 12 yaşındaki bir kızın Linor Abargil’e bazı insanların AIDS tedavisinde yararlı olacağına inandıklarından bakirelere tecavüz ettiklerini anlatması gibi. Nasıl tecavüze uğradığını anlatmaktan kaçınan Princeton Üniversitesinin bir öğrencisi, daha sonra tecavüzcüsü (İrlandalı aktör Maxwell Reed) ile evlenen ve yaşadığı bu kâbusu ilk kez kamera karşısında ağlayarak anlatan ünlü artist Joan Collins, evlerine giren iki erkek tarafından arkadaşı ile birlikte tecavüze uğrayan Fran Drescher belgesel filmde rol alan kişilerden.

Linor Abargil tecavüz mağdurlarının bu ağır çileden kurtulmaları eski sağlıklarına kavuşabilmeleri için konuşmaları, anlatmaları gerektiğine inanıyor. Anlatılan öykülerden tecavüz olaylarının sık yaşandığı ancak tecavüzcüye cezai takibat açılmadığı anlaşılıyor.

Linor, “Konuşmak, anlatmak en iyi tedavi yöntemi. Acınızı içinizde gizleyemezsiniz, bu acı giderek büyür ve sizi yok eder. Bedeninizden kötüyü atmalısınız, aksi halde yaşamınızın sonuna dek onu sırtınızda taşırsınız,” demekte.

Belgesel, tecavüz kurbanı olmuş bir kişiye aile bireylerinin veya arkadaşlarının nasıl ve ne şekilde yaklaşmaları gerektiğine de ışık tutuyor. Güney Afrika’daki bir toplantıda seyircilerden biri Linor Abargil ve annesine kızının tecavüze uğradığını anlatmış ve ne yapması gerektiğini sormuş. Linor’un annesi; “Onunla ol. Kızının arkadaşlarını da çağır, onlara bu felaketi birlikte aşmanız gerektiğini söyle” yanıtını vermiş. Laik bir ailenin kızı olan Abargil son yıllarda giderek artan bir tempoda dindar oldu. Tevazu içinde giyiniyor, başını örtüyor, hiçbir erkeğin elini sıkmıyor.

Geçmişte çektiği ıstıraba rağmen Linor tecavüzcülerin kötü insanlar olduklarına inanmıyor. “Çok büyük sorunları olan kişiler onlar, tedavi olurlarsa belki normal insanlar olabilirler,” demekte.

‘Brave Miss World’ belgeselinin yönetmeni Cecilia Peck ile Linor Abargil sık sık Washington’a gidip Beyaz Saray’ın Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele Danışmanı Lynn Rosenthal ve insan hakları konusunda uzman Mala Adija ile buluşup görüş alış verişinde bulunmaktalar. 91 dakikalık belgesel 2014 Ocak ayından itibaren ABD’nin bütün üniversitelerinde gösterime girecek.