İngiltere Yahudi bir başbakana hazır mı?

İngiltere’de iktidardaki Muhafazakar Parti’ye muhalefet eden İşçi Partisi’nin liderliğini Ed Miliband yapıyor. Polonyalı göçmen bir Yahudi ailesinin oğlu olan Miliband’ın 2015 seçimlerinde şansı olabilir mi?

Nelly BAROKAS Kültür
27 Şubat 2013 Çarşamba

Kamuoyu araştırmaları doğru çıkarsa iki yıl sonra İngiltere’nin Yahudi bir başbakanı olabileceği kuvvetli bir olasılık olarak görülüyor. Başbakan David Cameron Muhafazakâr Parti lideri olarak hükümeti yönetirken, buna karşılık İşçi Partisi liderliğini Polonyalı göçmen bir ailenin çocuğu olan Ed Miliband yapıyor.

Birleşik Krallık Yahudi Cemaati’nin çatı kuruluşu olan ‘Board of Deputies of British Jews’ Başkanı Vivian Wineman, İngiltere’deki bazen aleni, bazen de gizli antisemitizme rağmen Ed Miliband’ın Yahudi olmasının sorun oluşturmadığını söylüyor. “Miliband, İngiltere’nin Yahudi doğmuş ilk başbakanı olmayacak” diyor. Bugünkü istatistik sonuçlarının dayandığı yüksek performansını koruyabilirse… Zira 2015 seçimlerine daha iki yıl var ve iki yıl siyasette çok uzun bir süreç sayılıyor. Eğer başarırsa İngiltere’nin dinine sadık kalan ilk Yahudi başbakanı olur.

İngiltere’nin ilk Yahudi başbakanı Benjamin Disraeli (1874-1880 arasında görev yaptı) dini bütün bir Yahudi ailesinde doğdu, babası ve bağlı oldukları sinagog yetkilileri ile münakaşasının ardından vaftiz oldu. Kraliçe Victoria kendisini dini hakkında sorguladığında Benjamin Disraeli; “Ben Eski Ahit ile Yenisi arasındaki boş sayfadayım” yanıtını vermişti.

Geçtiğimiz hafta İsrail’i ziyaret eden Vivian Wineman; “Disraeli’nin babası Isaac, İngiltere Yahudi Cemaati’nin önde gelen simalarından biriydi. Günümüzde ‘Board of Deputies of British Jews’un Londra Bloomsbury meydanında bulunan ofisi geçmişte Isaac Disraeli’nin eviydi. Benjamin belki de bizim ofis olarak kullandığımız odalardan birinde sünnet olmuştu” bilgisini vermekte.

Wineman’a göre Miliband’ın Yahudi olması seçimlerde önemli bir faktör oluşturmuyor. 2005 seçimlerinde Muhafazakârların lideri Michael Howard’ın Yahudi olduğu herkesçe malumdu. Howard’ın babası kantordu. Howard o seçimlerde İşçi Partisi lideri Tony Blair’e yenildiyse de, yenilgisinin Yahudiliği ile hiçbir ilgisi yoktu.

“Seçim sonrasında analistler oyları etkileyen sebepleri araştırdılar. Bu sebeplerden hiç biri Howard’ın Yahudiliği ile ilgili değildi” diyen Wineman; “O halde İngiltere Yahudi bir başbakana hazır mı?” sorusuna “Öyle olduğuna inanıyorum” yanıtını veriyor.

2010 yılında İşçi Partisi liderlik yarışında, eski Dışişleri Bakanı olan kardeşi David’i açık farkla geride bırakan Ed Miliband Yahudi kimliğine sahip çıkıyor. 2011’de gerçekleşen düğün töreninde Yahudi geleneklerine uygun olarak bardak kırmasına rağmen fazla dindar değil.

“Miliband’ın Yahudi olması Israil ile ilgili görüşlerini etkiler mi?” sorusunu bir zamanlar Şimdi Barış hareketinin liderliğini yapmış olan Wineman şöyle yanıtlamakta: “Geçmişte İsrail’e karşı tavrı oldukça eleştireldi. İşçi Partisi’ne lider seçildiği ilk dönemlerde Israil’in Filistin politikasını üzerinde durulması gereken konular arasında belirlemişti. Şimdi ise bunun üzerinde fazla durmadığını gözlemliyoruz.”

‘Board of Deputies of British Jews’ Başkanı Vivian Wineman, büyük büyük babası ve annesinden dolayı Yahudi kökenlere sahip olan Başbakan David Cameron’un bu konuda konuşmaktan çok mutluluk duyduğunu söylüyor. Ayrıca Muhafazakar Parti üyesi ve Londra Belediye Başkanı olan Boris Johnson’un büyükbabalarından birinin Yahudi olduğuna değiniyor.

Her ne kadar İngiltere’de antisemitizm var olsa da kabul gören bir olgu değil. İsrail eleştirilerinin antisemitizme dönüştüğü durumlar da yok değil. Buna örnek olarak Wineman; Iran’ın desteği ile Ramazan’ın üçüncü cumasında gerçekleşen gösteride Yahudiler hakkında dehşet verici söylemler kullanıldığını anlattı.

İngiltere Yahudi toplumunda okul çağındaki gençlerin yüzde 30’u dindar ailelerin çocukları. Londra’nın ardından en yoğun Yahudi toplumu Manchester’de yaşamakta.

‘Board of Deputies of British Jews’ Başkanı Vivian Wineman geçen haftaki İsrail ziyareti  sırasında Devlet Başkanı Şimon Peres ve İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer ile görüştü. Görüşmelerin odak noktasında İsrailli Arapların yaşam koşullarının ve sosyal haklarının daha da düzeltilmesi projesi yer aldı.

Wineman, İngiltere Yahudilerinin yüzde 85’nin İsrail’e oldukça bağlı olduğunu, yüzde 90’nın İsrail’i ziyaret ettiğini belirtiyor. 2011’deki nüfus sayımına göre İngiltere’deki resmi Yahudi nüfusu 267 bin kişi. Ancak sayım sırasında din sorusu yanıtlanması zorunlu bir soru olmadığı için cemaat üyelerinin bir kısmı yanıt vermemeyi tercih etti.

“Sizce Ed Miliband din hanesinin Yahudi bölümünü işaretlemiş midir?” sorusunu Wineman; “Eminim işaretlememiştir. Aşırı solcu bir eğilimi olan annesi de işaretlememiştir bence” şeklinde yanıtladı.