ŞEMOT: GENÇLER YAŞLILAR VE BİLGELER

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
3 Ocak 2013 Perşembe

Bu hafta okuduğumuz Şemot peraşasında Bene Yisrael’in iki yüz on sene sürecek olan sürgününün başlangıcını okuyoruz. Yaakov ve ailesi yetmiş kişi olarak Mısır’a gelirler. Bu gelişten iki yüz on yıl sonra üç milyonu aşkın kişi Mısır ülkesini terk eder. Hâlbuki normal istatistikî ve matematiksel bilgilere göre bu sürede yetmiş kişi ancak bin beş yüz kişiye ulaşabilir. Rabiler bunu bir nüfus patlaması olarak değerlendirir ki Mısır’da kadınlar bir seferde altız çocuklar dünyaya getirmektedirler.

Burada almamız gereken bir başka mesaj da vardır. “Vatimale aarets otam – toprak onlarla doldu” cümlesinde Rabiler atalarımızın galutun yani sürgünün karanlığında yok olmaya başladıklarını yani asimile olduklarını anlatmaktadır. Yaakov ve ailesi yaşarken Bene Yisrael geleneklere bağlıdır. Çünkü başlarında bir otorite vardır. Bu otorite onları bir arada tutmakta ve karışmalarını önlemektedir. Ancak önce Yosef sonra da bütün kardeşler zamanları gelip ebediyete göçtüklerinde atalarımız Yaakov’un onları ‘korumak’ amacı ile kurduğu Goşen mıntıkasını terk etmeye başlarlar. Hâlbuki bu getonun amacı onları korumak ve karışmalarını önlemektir. Büyüklerin otoritesi varken yani “babam ne der” veya “büyükbabam ne düşünür” korkusu varken Bene Yisrael varlıklarını sürdürür. Çünkü onlar geniş toplumdan kendilerini izole ederek sadece kendileri olmak için yaşamaya devam etmektedirler. Ancak büyüklerin korkusu ortadan kalkınca toprak onlarla dolmaya başlar. Etrafta hiç Yahudi görmeyen Mısır halkı her yerde onlarla karşılaşmaya başlar.

Hafets Hayim yaşamının sonlarına doğru Avrupa’yı terk ederek İsrail ülkesine yerleşmek ister. Zamanın en büyük Rabilerinden biri olan Rabi Hayim Hafets Hayim’in kendilerini terk etmesinin mümkün olamayacağını söyler. Rabi buna itiraz eder. Çok yaşlandığını ve artık Bene Yisrael’in mücadelelerinde ön saflarda yer alamayacağını ve emekli olmak istediğini söyleyince Rabi Hayim şöyle der: Büyükbaba otoriter biçimde masanın başında otururken torunlar adam gibi davranır. Ancak büyükbaba masayı terk ederse o zaman torunlar kendi başlarına buyruk olurlar. Hafets Hayim’in ismi, varlığı Avrupa’da var olmaya devam ettikçe herkes onun sözünü dinlemeye devam edecektir. Çünkü onun varlığı, ismi herkes için büyük şeyler ifade etmektedir. Ancak eğer orayı terk edecek olursa ciddi bir kaos başlayacaktır. Bu Yaakov ve ailesinin ölümünden sonra Mısır’da Bene Yisrael’in savrulmasına neden olan sebeplerle benzerlik göstermektedir.

Gelelim zamanımıza. Ne yazık ki hiç birimiz ölümsüz değiliz. Bir gün mutlaka ebediyete intikal edeceğiz. Ancak hepimizin toplumumuza karşı önemli sorumlulukları ve görevleri vardır. Ne zaman ki o toplumda iyi liderler, iyi Rabiler, örnek insanlar geçmişi ve gelenekleri iyi bile yaşlı insanlar varsa o toplum her zaman varlığını sürdürecektir. Çünkü gençler yaşlılara, büyüklere, Rabilere önem vererek büyümektedirler. Bir sorun olduğu zaman büyüklerinin ne yaptıklarını sorgulayabileceklerdirler. Onların tecrübelerinden yararlanabileceklerdir. Çünkü onlara karşı saygı ve sevgileri vardır. Toplum hayatı bizleri ebedi hayata göçmesi ile bitmez. Devam eder. Ancak nasıl devam edeceğine bizler karar veririz. Hayatta iken kendimizi, çocuklarımızı, çevremizi, öğrencilerimizi nasıl yetiştirdiysek aynı şekilde bizden sonra gelenler de bizim çizdiğimiz çizgiyi muhafaza edeceklerdir. Ancak bizler bilgelerin, büyüklerin görüşlerine önem vermez ve kendi bildiğimizi okursak, yanlış yollara sapıp onları yaşam felsefesi yaparsak o zaman toplum istenmeyen yerlere doğru sürüklenecektir.

Gemara bizlere şöyle öğretir: Eğer gençler “inşa edelim” diyorlarsa onları dinlemeyiniz. Ancak yaşlılar “yıkalım” deseler de onları dinleyiniz. Neden diye sorduğumuzda Gemara oldukça iddialı bir söz söyler: Gençlerin inşası yıkım, yaşlıların yıkımı ise inşa etmek anlamını taşır. Bu iddialı sözde öğrenmemiz gereken de şudur: Gençler bazen idealleri, yeni fikirleri ve atılım isteyen düşünceleri ile gelirler ve yaşlılardan çok daha akıllı olduklarını zannederler. Gemara burada dikkatli olmak gerektiğini yazar. Çünkü gençlerin inşası bazen yıkım anlamını taşır. Ne zaman mı? Gençler inşa etmek uğruna eğer gelenek ve görenekleri sahip olunan kültürü hiçe sayıyorlarsa bu kesinlikle yıkımdır. Çünkü geleneklerin, öz kültürün olmadığı bir yerde bir şeyler oluşturmak zaten mümkün değildir. Ancak bazen bilgeler “yapmayın” derler. İlk bakışta bu yıkım gibi görünebilir. Çünkü ilerlemeyi engellemektedirler. Çünkü yeni fikirlere, modernliğe karşı geliyorlardır. Ancak onların mutlaka ve mutlaka bildikleri bir şeyler vardır. Onun için onların “yapma” dediğini mutlaka gözetmek ve düşünmek lazımdır. Rabiler defalarca bizleri yanlış yollara düşmememiz, karışmamamız, dikkati elden bırakmamamız konusunda uyarırlar. Fakat modern fikirler ne yazık ki karışmaktan, entegre olmaktan, emansipe olup sonunda özümsenmekten yanadırlar. İşte bu fikirlerin sonunda gelen yıkım da büyüktür. Bunun örneklerini defalarca tarih karşımıza çıkarmıştır. Bizler bu olaylardan ders almadıkça, modernlik diye yanlış fikirlerin ardına takıldıkça sonuç değişmeyecektir. İşte bu yüzden Gemara demektedir ki bilgeler yapma dediği zaman onları dikkate almak gereklidir.