Dünya’da pek bir şey değişmedi. 2011’den kalan tüm problemler ve çatışmalar 2012’de de gündemdeki yerlerini korudular. Geçen senenin en önemli gündem maddesi olan İran’ın nükleer silaha yakınlaşma çabaları halen çözüme ulaşmış bir sorun değil. İsrail ile ABD’nin ilişkilerini geren konu 2012’de de çözülemedi.
Dünya’da pek bir şey değişmedi. 2011’den kalan tüm problemler ve çatışmalar 2012’de de gündemdeki yerlerini korudular.
Geçen senenin en önemli gündem maddesi olan İran’ın nükleer silaha yakınlaşma çabaları halen çözüme ulaşmış bir sorun değil.
İsrail ile ABD’nin ilişkilerini geren konu 2012’de de çözülemedi. Olan tek gelişme İran’ın ekonomik olarak artık nefes alamayacak hale gelmiş olması. Ancak yaklaşan İran seçimleri, ABD ve İsrail’in istediklerini verecek bir iktidarın seçilmesini mümkün kılmayacak. Zaten İran’da da herhangi bir demokrasiden bahsetmek mümkün değilken kendi hür iradesiyle birinin seçilip mevcut İran politikalarını değiştirmesi mümkün değil.
2012’de başlayan ve bir türlü bitmeyen Suriye iç savaşı. Suriye’de kaç kişinin öldüğü bilinmiyor. Ama iç savaşın yakın vadede bitmesi söz konusu değil. Bu savaşta ölen sivil, kadın ve çocuk sayısı bölgedeki tüm çatışmaların toplamından daha fazla. Mesela İsrail ile Filistinliler arasındaki sürtüşme ve savaşlarda toplam ölen (sadece bu sene değil İsrail tarihi boyunca) kadın, sivil ve çocuk sayısı Suriye’de ölenin yüzde 10’u kadardır.
Kaldı ki Mısır’da da durum hassasiyetini koruyor. Mursi’nin seçilmesinin ardından yapılan anayasa taslağı ve referandum sonuçları tartışmaya ziyadesiyle açık.
Halkın çoğunluğunun oy kullanamadığı ve evet oylarının yüzde 60’larda kaldığı bir referandum süreci yaşandı.
Bu durumda eninde sonunda, ülke gerek yönetim gerekse de anayasa değiştirilmeye şimdiden aday. 2012’de Filistinliler, BM’de kademe atlamıştır. Hamas lideri Halid Meşal, Gazze’ye döndü. Ancak İsrail ile Filistinliler arasında herhangi bir gelişme kaydedilemedi. Kasım ayında patlak veren ve kısa zamanda ateşkesle sona eren bir İsrail – Hamas çatışması Hamas’ın yeni silah gücünü gösterdi. İsrail ile Filistinliler arasında barış umudu 2013’ e kaldı.
ABD ve Avrupa’daki ekonomik problemler günü kurtaracak geçici tedbirlerle 2012 yılı boyunca savuşturuldu.Obama’nın yeniden ABD Başkanı seçilmesi, ABD ekonomisinin önünü açmadığı gibi 2013 Ocak ayından itibaren daha önce dondurulan bazı vergilerin yeniden yürürlüğe girmesiyle ABD yeni bir mali uçuruma sürüklenmek üzere.
Avrupa’da ise homojen olmayan vergi ve maliye politikaları Euro’nun geleceğini tehdit eder boyutta. Birlik ve hatta tek devlet olma hayalinde olan Avrupa’nın değişik ülkelerinde halen farklı vergi politikalarının izlenmesi ortaya komik tablolar çıkmasına sebep oluyor. AB vatandaşlığı tamamen bir illüzyon.
Maya takvimine göre beklenen kıyamet de kopmadı. Zaten gerçekten komik bir hal alan kıyamet senaryolarının en fazla inanılanı ve bekleneni herhalde 21 Aralık 2012 idi. İronik bir şekilde o gün hemen hemen her gün yaşanan korkunç olaylardan biri dahi yaşanmadı.
2012 yılı sessiz sakin bir şekilde Dünya’yı fazla etkilemeden geçip gitti. 2013 yılının çok daha hareketli ve zor olacağı muhakkak.2013 yılının daha az acılı, daha sağlıklı ve mümkünse daha müreffeh bir yıl olması dileğiyle...
