UNESCO, Uruguay’da unutulmuş bir Yahudi tarihine ışık tuttu

UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak koruma altına alınan Uruguay’daki Colonia del Sacramento tarihi kenti, İberik yarımadasından kaçan ve yeni dünyaya uyum sağlamaya çalışan Yahudilerin yaşadıkları yerleri gözler önüne seriyor

Nelly BAROKAS Kültür
19 Eylül 2012 Çarşamba

Uruguay’ın güneybatısında yer alan küçük, sokakları parke taşlı, tarihi Colonia del Sacramento kenti, Rio de la Plata nehir ağzının manzarasını görmekte. İspanya ile Portekiz 100 yıl boyunca, 168o yılında kurulmasının ardından bir ticaret merkezine dönüşen kenti sahiplenmek mücadelesi verdiler. Geçmişteki azameti göz önüne alınarak günümüzde bu kent UNESCO tarafından Dünya Mirası statüsünü kazandı.

Kent surlarının duvarları arasındaki yollarda ve asma köprü üzerinde dolaşan turistler bu yerleşimde sadece sömürgeci güçlerin izlerini değil, mekânın Yahudi tarihinde de önemli bir rol oynadığının izlerini buldular. Birçok Yahudi dinadamı ve turist eski kentin Posada Plaza Mayor Inn bölümünde yer alan bir binanın merdiven altında bulunan kalıntıların yaklaşık 1722 yılında inşa edilmiş bir Mikve’nin kalıntıları olduğunu gözlemlediler. Her ne kadar diğer Güney Amerika kentlerindeki ve Karaib adalarında olduğu gibi Colonia del Sacramento’daki Yahudi geçmişi tam olarak araştırılmadıysa da, Hıristiyan-Yahudiler Araştırma Merkezi’nin (Society for Crypto-Judaic Studies) Başkanı Dolores Sloan, elde edilen bulguların bu kentin tarihte Atlantik dünyasında Sefarad Yahudileri liman kenti olarak tanındığı yönünde bilgiler içerdiğini belirtmekte. Dolores Sloan; “Kazılar sonucu bir Mikve’nin kalıntılarının ortaya çıkması burada bir sinagogun da bulunması gerektiği olasılığını düşündürmekte” sözleri ile bu konuda bilgi vermekte.

Akdeniz kıyıları ve Atlantik Okyanusunun önemli kıyı kentlerinde yaşamış Yahudiler 16. yüzyıldan itibaren denizaşırı ticarette önemli bir rol oynamışlar ve bu nedenle ‘Liman Yahudileri’ olarak adlandırılmışlardı. Örneğin Amsterdam Yahudileri Brezilya’nın liman kenti Recife’ye yerleşmişler, 1630’dan itibaren ülkeleri ile sıkı bir ticari ilişki kuran bir Hollanda kolonisi kurmuşlardı. The College of William and Mary’de Latin Amerika’nın sömürge dönemi tarihi üzerine uzman olan Prof. Fabricio Prado, Colonia del Sacramento Yahudilerinin hepsinin İberik yarımadasındaki engizisyonlardan kaçmış Yeni Hıristiyanlar, Katolikliğe geçmek zorunda kalan İspanya ve Portekiz Yahudilerinin torunları ve hiçbir zaman tam olarak assimile olmayıp Yahudiliklerini gizlice sürdüren Hıristiyan- Yahudiler (Crypto-Jews) oldukları bilgisini vermekte.

“Liman Yahudileri, önemli kamusal görevlere gelme özgürlüğüne sahip olabildikleri için Colonia del Sacramento’ya yerleşmeyi tercih ettiler” diyen Prof. Prado, Yahudi tacirlerin Güney Amerika’nın iç bölgelerinde çıkarılan gümüş madenini deniz aşırı ülkelere pazarlayarak ekonomide önemli bir rol oynadıklarını vurgulamakta. Ticari mektuplaşmalar da bir vali tarafından yönetilen bu sömürgenin İspanya ve Portekiz’den kaçan, Londra ve Amsterdam gibi kentlere yerleşmiş Yahudi toplumları ile güçlü ilişkilere sahip olduğunu ortaya koymakta.

Journal of American Archaeology dergisinde yayımlanan Nelsys Fusco-Zambetogliris’in yazısında, Colonia del Sacramento’da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan seramiklerin, Amsterdam’ın Yahudi mahallesinde bulunan 17. ve 18. yüzyıllara ait seramiklerin tıpatıp aynısı olduğu belirtilmekte. On yıldır araştırmalarını bu konu üzerine yoğunlaştıran tarihçi/ Colonia del Sacramento’da rehber Alberto Gustavo Pintos Lareo; “Bu tarihi pazzle’da her zaman örtüşen bir gerçek, Yahudilerin varlığıdır” demekte.

Lareo ayrıca Calle de los Suspiros olarak bilinen sokaktaki evlerin kapılarının pervazında ‘Mezuza’ların izine rastlandığına, valilik binasının karşısındaki kalıntıların arasında bir ‘Mikve’nin kalıntılarının yer aldığına da dikkat çekmekte. Colonia del Sacramento’da Yahudiler giderek Yeni Dünya’nın Hıristiyanlarına uyum sağladılar, Sefarad kimliklerini nesilden nesile geçerken yitirdiler. Ancak 1880 tarihli sinagog, göçmenlerin adeta bir vasiyeti olarak varlığını sürdürmekte. Ancak bu binanın terk edilmiş olması Colonia del Sacramento Yahudileri hakkında herşeyi anlatıyor. Sinagogun kapıları her zaman kapalı, bir fırın, bir giyim dükkanı ve Exotica adlı bir bar uzun yıllardır o cephede dikkat çekiyor.

Atlantik’teki bu kapının fethedilmesinden, limanına sayısız geminin yanaşıp ayrılmasından yüzyıllar sonra, günümüzde bu eski sinagogun civarında yaşayanlar bir zamanlar Colonia del Sacramento’da bir Yahudi tarihinin var olduğunu biliyorlar.