Öze Dönüş Yolculuğu: TRANSFORMAL NEFES

İnsanın yaşamını sürdürmesi için neye ihtiyacı vardır? Nefes, hayatımızda ne kadar önemlidir hiç düşündünüz mü? İnsan nefes almazsa kaç dakika dayanabilir? Bu soruları kafamda düşünürken, Transformal Nefes Eğitmeni Alegra Benardete ile görüştüm.

Yaşam
9 Temmuz 2012 Pazartesi

Lian PENSO


Farkında olmadan aldığımız o doğal nefes, farkında olmadan tuttuğumuz o nefes, aslında bize hayatta neleri depoladığımızı, bastırdığımızı, akışına bırakmadığımızı gösteriyor. Birçok hastalığın temelinde yatan; fiziksel stres, olumsuz duygu ve düşüncelerimizden kaynaklanan nefes tutma alışkanlığımız bizim hayatımızdaki çözümsüz deneyimlerimiz olarak ortaya çıkıyor. Nefes bizim yaşam ile kurduğumuz bağdır, hayatımızdır, bir kez daha hatırlamak, hatırlatmak istedim…

Transformal nefes nedir?

Transformal nefes ağızdan ve bağlantılı alınan-verilen, şimdiye kadar bilinen, bulunan en etkin kişisel gelişim ve şifa tekniğidir.

Transformal nefesle nasıl tanıştın?

Dört sene önce baş ağrılarından, kronik yorgunluktan dolayı bir arayış içindeydim. Önceden farklı enerjilerle tanışmıştım; Reiki, EFT çalışmaları, İlahi Nur gibi. Bu çalışmalar kendimi enerjik ve iyi hissetmemi sağlıyordu ancak tam olarak baş ağrılarımı geçirmek için çözüm değildi. Bir gün gittiğim kurstan bana nefes hakkında tanıtım maili geldi. Sordum kendime nefesin nesini öğrenmeli?

Bu tanıtımda yirmi dakika kadar nefes alıp, verirken çok güçlü bir enerjinin aktive olduğunu hissettim. Bu yaşadığım deneyim, beni yaşam enerjimle tanıştırdı.

Bu nefesin hayatımızdaki önemi ve yararları nedir?

Aslında bu özümüze dönüştür, 0-3 yaşa kadar diyafram nefesi alan saf enerji dolu varlıklar olarak dünyaya geldik, fakat toplum, aile, baskılardan, yasaklardan dolayı karıştığımız stresli hayatla diyafram nefesini almayı bıraktık. Kimimiz sadece kalp bölgesine, kimimiz sadece solar plexus dediğimiz bölgeye ve kimimiz sadece karın bölgesine nefes almayı sürdürdük. Fakat bir şeyin farkına vardık ki; nefes alırken durduk, nefes verirken durduk...

Almamız gereken bağlantılı diafram nefesi, doğru ve bilinçli alındığında, gerginliği yok edip, dünyaya gelirken almaya başladığımız özümüzdeki nefese döndürür; yani temelde öze dönüş yolculuğudur bu. Ayrıca, nefesin her şey ve herkes için yararı var… 0-77 yaşına kadar herkes nefes seansına katılabilir; burada dikkat edilmesi gereken kişinin sağlığıdır. Biz sağlık hakkında önce bilgiler alıp, sonra bedene bakıp nefesin gitmediği yerleri tespit ederiz…

Nefes analizinden sonra nefesin gitmediği yerlere ellerimizle baskı yaparak o bölgelere nefesin gelmesini sağlıyoruz. Böylece o bölgede oluşan tıkanıklıklar ve bilinç hafızasında olan geçmiş kodları şifalandırıp, blokajları çözülüyoruz.

1969’da Norveçli Nobel Ödüllü bilim adamı Otto Walburg’un kanıtladığı gibi, kanserli hücreler, oksijenli ortamda üreyip, çoğalamaz. Çağımızın hastalığı ve bunun yanında birçok anaerobik hastalıklar için nefes alıp vermek, hücrelere oksijen göndermek, kendimizi bu tür hastalıklardan korumak için de önemlidir. Unutmayın, tutulan her nefes enerji blokajı haline gelir ve yumruya dönüşür. Daha rahat, daha sağlıklı bir hayat için nefesimizi akışına bırakmalı ve bilinçli nefes almayı öğrenmeliyiz

Transformal Nefes üç aşamalı çalışıyor: Fiziksel, zihinsel ve ruhsal. Bu üç aşamanın birbiriyle bağlantılı çalışması sonuncunda elde ettiğimiz sonuç SAĞLIK’tır. Öncelikle nefes, detoksu hızlandırıyor ve yaşam enerjimizi almamızı sağlıyor aynı zamanda hastalıkların alternatif tedavilerinde iyi sonuçlar alınıyor. Geçmiş travmalar dönüştürülüyor. Yeni deneyimlere daha açık bir hale geliyoruz. Bakış açımız değişip, daha rahat teslim olabiliyoruz. Ruhsal seviyede iyileşme ile özümüzden gelen bilgileri almaya başlıyoruz, hayatımızla ilgili rehberlik alıp yaşam amacımızı bulma yolunda daha kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Yaşamlarımızda neşe ve sevgi dolu olup bu enerjiyi etrafımızla paylaşıyoruz…

Ne hissedip de bu nefese başlayabiliriz?

Nefes her türlü sağlık sorunu olanlar, depresyon, panik atak, görme, konuşma, sindirim ve boşaltım bozuklukları, alerji, stresle baş edemeyenler, kalp ve damar hastalıkları olanlar başlayabilir. Bunlar hep olumsuz duygu ve düşüncelerin güçlü etki ettiği hastalıklardır.

Düşünün; çok heyecanlandığımızda, korktuğumuzda ve öfkelendiğimizde hepimiz ne yapıyoruz? Nefesimizi tutuyoruz, tutuğumuz her nefeste bir şeyleri baskılıyoruz ve bilinçaltı devreye giriyor, o duygudan güvenli bir şekilde geçmemizi engelliyor, bunu bizi korumak adına yapıyor. Hâlbuki o sırada burun ya da ağız nefesi alsak o duyguyu nefesle şifalandırabiliyoruz. Aldığımız bağlantılı diyafram nefesi ile zorluklarla baş etme gücünü arttırıyoruz.

Bir seansta neler yaşanıyor?

Öncelikle bu bir enerji çalışması ve bizler yüzde 80 yaşam enerjimizi nefesle alıyoruz. Ayrıca nefes seanslarında fiziksel ve zihinsel olarak toksinlerimizi atıyoruz ve daha sağlıklı bir hayata merhaba diyoruz. Her seansın bir niyeti oluyor, o seansta ihtiyacımız olana ve hayatımıza çekmek istediklerimize odaklanıp pozitif niyet oluşturuyoruz. Bu niyet için nefes alıp veriyoruz. Nefesimizi tutmadan, akışına bırakmak amacımız. Duygu ve beden haritasından yola çıkıp, analize göre ellerimizle kişinin nefes gitmeyen yerlerine nefes gönderip, tıkanıklıkları çözüyoruz. Tonlama (sesle şifa) tekniğiyle de duygular dönüşüyor. Kişi bu seansta kendi içini dinleme fırsatı bulup, nefes ile farklı duygulardan güvenle geçiyor.

Hücresel hafızadaki kodları silip, yarım kalmış duyguları bütünleme fırsatı yaşıyor. Beş ila yedi seans arasında bu süreci tamamlayabiliyorsunuz.  

Seans sonunda hissettiklerimiz ise; huzur, dinginlik, kendi ile barışık olma hali neşe ve mutluluk…

Kendi nefesinizle tanışıp, istediğiniz yaşamı sürdürmek elinizde, SEÇİM sizin…