2,5 milyon kitap geziyor

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
8 Haziran 2012 Cuma

Kitap okumanın günü, saati, yeri yoktur ama her nedense yaz aylarında daha çok okurum. Hafta sonlarında deniz kenarında şezlonga uzanıp okuduğumu sanmayın. Öyle yerlerde kendimi kitaba verip dikkatimi yoğunlaştıramıyorum. Ya çevremdeki konuşmalara takılırım, ya da denizi seyrederim. O kadar ki, bir arkadaşım, ‘insan kaç saat denize bakar?’ diye takılmıştı. Tabii, herkes benim gibi değil. Çoğu kez, kısa da olsa, tatile çıkarken insanların çantalarına koydukları ilk eşya, kitaptır. Okuduktan sonra bazen o yörede bırakılır, çok önemli değilse, çöp sepetine atılır. Beş-altı ay arayla, kitap konusu ile ilgili iki ayrı kişiden aynı e-postayı aldım. İlginizi çekeceğini düşündüğümden aynen aktarıyorum. Belki siz de katılırsınız.

Book Crossing

Amerika’da yeni bir moda çıkmış; bir takım kişiler, kamuya açık yerlere kitap bırakıyorlarmış. Diyelim bir parka gidip bir banka oturuyorsun, bankta bir kitapla karşılaşıyorsun.

Mahallede yaşayan birçok kadının ortaklaşa kullandığı ‘çamaşır yıkama merkezine’ gidiyorsun, makinelerden birinin üstünde bir kitap. Trene biniyorsun, aa, koltuğunda bir kitap bulunuyor. ‘Marketten’ alışveriş ederken elini atıyorsun, birisi bisküvi paketleriyle cips paketlerinin arasına bir kitap yerleştirmiş. Telefon kulübesine giriyorsun, telefonun yanında bir kitap... Define bulmak gibi! Roman, şiir, öykü, deneme, artık bahtına ne çıkarsa... Bu moda İtalya’da ve Fransa’da da yayılmakta. Kitabı bırakan kişi kimliğini gizli tutuyor, parasını da helal ediyor. Tek ricası var, siz de okuduktan sonra buna benzer bir yere bırakın da başkaları yararlansın. Fakat bunu başlatan kişi belli: Ron Hornbaker adında, Missouri eyaletinden bir bilgisayarcı. Bu olaya ‘Book Crossing’ deniyormuş. ‘Kitap gezdirme’ diye mi tercüme edelim... Fransa’ da böyle ‘crossing’ yapan dokuz bin kişi varmış daha şimdiden, ortalıkta dolaşan  kitap sayısı da on bini geçmiş...

Bu nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Bu bir çeşit ‘okuma ve okutma kampanyası’dır. Paylaşmaktır ve başlı başına bir projedir. Londra’daki uygulama Türkbükü’nde de başlamış. Türkbükü’nde plajdayım. Bir baktım, yattığım yerde bir kitap var. Adı, ‘Yıldızlı, Yağmurlu Geceler’“Ah, biri unutmuş” derken, kapağını açıp içine bakmak istedim ve beni şaşırtan bir yazı gördüm; ‘Ben bu kitabı severek okudum. Ve bitirdiğim yerde bırakıyorum. Sizin de seveceğinize eminim. Severseniz okuyun, sevmezseniz aynen bulduğunuz yerde bırakın. Okursanız, numara verdikten sonra siz de olduğunuz yerde bırakın lütfen...’

03. Üçüncü kişinin bu kitabı bıraktığını belirtiyormuş. Diğer iki kişiden biri İstanbul’da bırakmış, diğeri ise Bodrum’da bırakmış. Aldım kitabı İstanbul’a geldim ve hâlâ okuyorum. Bitirince ben de ‘04’ ve nerede bitirmişsem yazıp bırakacağım. Meğerse yeni adet insanların okudukları kitapları parklarda bırakmalarıymış. Özellikle Londra’da çok yaygınmış. Londra’da bırakılan bir kitap Kuzey İrlanda’dan çıkmış. Bakalım benim bırakacağım kitap nereden çıkacak?  Elinizdeki kitabı bulduğunuz ilk noktaya bırakmadan önce http://www.bookcrossing.com/ sitesini incelemenizi tavsiye ederim. Siteye girince 2,5 milyon kitabın hâlâ dolaşmakta olduğunu göreceksiniz. Amaçları tüm dünyayı bir kütüphaneye çevirmek! Kitaba bir etiket alınıyor, sisteme kitapla ilgili bir takım giriliyor, bu etiket üzerinde ise bulana kitabın Book Crossing eylemi içerisinde bırakıldığı, eğer ulaşım imkânı var ise sisteme bulunma ile ilgili ve eğer el değiştirecekse bir sonra bırakılacağı durak, v.s ile ilgili bilgiler veriliyor. Bu sayede kitabınızı takip edebiliyorsunuz. http://www.bookcrossing.com cafe’de, otel lobisinde, sinemada kitap bulursanız, şaşırmayın hemen içine bakın, Book Crossing olabilir.