Avrupa’nın Yahudi hukukçuları Brüksel’deydi

Yahudi hukukçular Avrupa’da antisemitizmle mücadelede yasal bir güç oluşturmak üzere harekete geçti. Kıtanın farklı ülkelerinden gelen Yahudi hukukçular Brüksel’de yaptıkları toplantıda merkezi ABD’de bulunan Anti-Defamation League’i (ADL) örnek alarak yeni bir güç oluşturma çabasının ilk adımını attı

Nelly BAROKAS Kültür
7 Aralık 2011 Çarşamba

Avrupa’nın 16 farklı ülkesinden yaklaşık 100 Yahudi hukukçu 30 Kasım Çarşamba ve 1 Aralık Perşembe günü AB’nin başkenti Brüksel’de bir araya geldiler. Toplantıda, Avrupa’da yeniden ortaya çıkan antisemitizm, anti Siyonizm ve İsrail devletinin yasallığının inkârına karşı nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiği tartışıldı.

Tanınmış kişilerin konuşmacı olarak katıldıkları bu iki günlük etkinlik, European Jewish Union (EJU) tarafından düzenlendi. EJU, Avrupa’da Yahudi yaşamının kalitesini yükseltmek üzere Avrupalı Avukatlar Birliği Tzedek (Tzedek, The European  Jewish Lawyers) tarafından bu yılın başında hayata geçirilen bir kuruluş.

Fransa, Almanya ve İngiltere’den beş hukukçu, diğer ülkelerden uzmanlarla birlikte antisemitizme karşı mücadelede stratejilerini, güdülecek taktikleri ve bilgilendirme yönündeki girişimleri koordine edecekler.

Toplantıda bazı katılımcılar antisemitizme karşı mücadelede hukuki mücadelenin büyük önem taşıdığını savunurken, bir kısmı da bunun yeterli olmadığını ileri sürdü. ADL’in Vatandaşlık Hakları Sorumlusu Deborah Lauter bu konuda görüşlerini şöyle ifade etti: “Kanunlar antisemitizmi yok edemeyecektir. Bizlerle işbirliği yapacak kişilerle eğitim programları düzenlememiz, okullarda antisemitizmin neden yanlış olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Bunun yanı sıra siyasetçilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza ve dini liderlerimize antisemitizme karşı sürekli söylemlerde bulunmaları yönünde çağrıda bulunmamız zorunludur. İnsanların kalplerine ve akıllarına hitap edemezsek, antisemitizmi hiçbir zaman dünya üzerinden yok edemeyeceğiz. Antisemitleri yargıya taşımak sorunu çözümlemez. ”

Merkezi New York’ta olmak üzere 1913 yılında kurulan ADL, düzenlediği çok çeşitli girişimlerle nefrete, önyargılara ve antisemitizme karşı mücadelede başı çeken bir kuruluştur.

Uluslararası hukukçu ve yazar Samuel Pisar etkinliğe katılan kişiler arasındaydı. Aynı zamanda bir Holokost Kurtulanı olan Samuel Pisar, son ekonomik krize paralel olarak Yahudi karşıtlığının yenilenmiş bir boyutta ortaya çıktığını ileri sürdü ; “Antisemitizmle farklı platformlarda mücadele edilmesi gerekir; siyaset, eğitim ve dini platformlarda…”dedi.

Pisar’a göre Avrupa’da Yahudi okullarının, sinagoglarının ve etkinliklerinin korunmaya gereksinimi olmasını, ciddi boyutta antisemit bir iklimin sonucu olarak değerlendirdi.

Katılımcılar, geçmişi ancak bir yıllık olan EJU’nun bu denli kısa zamanda bir Yahudi televizyonunu, ‘Jewish News One’ı hayata geçirmesini takdirle karşıladıklarını dile getirdiler.

İsrail’in BM Büyükelçisi Ron Prosor, JN1’in getireceği farklı bir bakış açısı ile İsrail’i ve Yahudi halkını savunma yönünde olumlu bir girişim olduğunu söyledi. “İsrail’i şeytanlaştırma ve meşruiyetini sorgulama girişimleri gün be gün devam ediyor. Bunlarla mücadele etmek gerçekten büyük önem taşımakta” şeklinde konuştu.

Yahudi hukukçuların Brüksel’deki toplantı tarihi, Belçika’nın haftalık dergisi Le Vif L’Express’de; “Belçika’da Yahudiler Niçin Korkuyor?” başlıklı yedi sayfalık bir yazının yayınlanması ile aynı döneme rastladı. Yazı, bu ülkede antisemit girişimlerin çoğaldığına odaklanmakta… İki hafta kadar önce 13 yaşında bir kız çocuğu sadece Yahudi kimliğinden dolayı Fas kökenli beş çocuk tarafından dövüldü. Kendisine; “Pis Yahudi, ülkene dön” sözleri ile hakaret edildi. Kız o olayın ardından okul değiştirmeye karar verdi. Daha önce de 16 yaşında bir genç kız İsrail ile ilgili olarak sürekli hakaretlere maruz kaldığı için okulunu değiştirmek zorunda kalmıştı.