Kutsal Tapınağın yıkılmasına giden hüzünlü yolun başlangıcı ŞİVA ASAR BETAMUZ

Yahudi takviminde dördüncü ay olan Tamuz ayının 17’si (Şiva Asar Betamuz), İsrailoğulları için hüzünlü bir gündür. Bu gün başlayıp birbiri ardına gelen felaketler, Kutsal Tapınak Bet Amikdaş’ın yıkılmasıyla sonuçlanmıştı.

Nazlı DOENYAS Kavram
13 Temmuz 2011 Çarşamba

Yahudilerin kaderini günümüze kadar etkileyen trajik olayların anısına, 17 Tamuz günü (bu yıl 19 Temmuz Salı), Şiva Asar Betamuz orucu tutulur. Bu tarihten sonra, Tişa BeAv’a (9Av=9 Ağustos) kadar, üç hafta süren bir yas dönemi başlar.

Yahudi bilgelerin inancına göre, bu üç haftalık dönemde Kutsal Tapınak Bet Amikdaş’ın yıkılışının yasını samimi olarak tutan kişiler, III. Bet Amikdaş’ın kurulduğu günü görmeye hak kazanacaklar ve o gün, Yahudi takvimindeki bütün yas günlerinin yerini, mutluluk ve neşe günleri alacaktır. “Yüce Tanrı diyor ki: ‘Dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları, Yahudi halkı için sevinç,coşku dolu mutlu bayramlar olacak” (Zeharya 8:19)

17 Tamuz-Şiva Asar Betamuz’da 

neler oldu?

Mişna’ya göre (sözlü Tora),Tamuz ayının 17’si, İsrailoğulları’nın tarihinde birçok felakete sahne olmuştur. Bu günde gerçekleştiğine inanılan olaylar:

1)10 Emir tabletlerinin kırılması 

Moşe Peygamber, Yahudi halkının altın buzağıya taptığını görünce, 10 Emir Tabletleri’nikırdı.

Altın buzağı: Yahudiler Mısır’dan çıktıktan yedi hafta sonra, Sina Dağı’nda, onlara 10 Emir’i söylemeye başlayan Tanrı’nın yüce varlığı ile karşı karşıya geldiler (Şavuot). Halk, şahit olduğu bu ihtişamdan son derece korktu. Bunun üzerine, Moşe Peygamber’e, Tanrı’nın emirlerini, kendisinin teslim almasını ve halka da Moşe’nin bizzat anlatması için yalvardılar. Bunun üzerine, Moşe Sina Dağı’nda, yazılı ve sözlü Tora’yı almak üzere Tanrı ile buluştu.

İsrailoğulları’nın Sina Dağı’nda, Tanrı’nın görkemine bizzat şahit oldukları günden sadece kırk gün sonra, Moşe, 10 Emir’in yazılı olduğu tabletleri alıp Sina’dan indi. Moşe gelmekte gecikince, Yahudi halkının erkekleri (Yahudi kadınlar sonuna kadar karşı çıktılar), onun öldüğüne inanıp, onun yerini tutacak bir Eigel Hazahav- altın buzağı yaptılar. Moşe, halkının altın buzağıya taptığını gördü ve 10 Emir tabletleri kırıldı.

Altın buzağı günahından sonra Moşe Peygamber, halkını yok etmemesi için Tanrı’ya yalvarmak üzere tekrar Sina Dağı’na çıkarak kırk gün kırk gece durmadan dua etti. Tanrı’nın Yahudi halkını bağışlayacağını öğrenince yeni 10 Emir Tabletleri’ni almak üzere Sina Dağı’na çıkarak üçüncü kez kırk gün ve kırk gece dağda kaldı. Tora’nın satırarası yorumlarını içeren Midraş’a göre, Moşe 10 Tışri günü, ikinci 10 Emir Tabletleri ile dağdan indiğinde, İsrailoğulları’nı işledikleri büyük günahtan ötürü pişmanlık içinde oruç tutarken buldu. Tanrı, onların bu pişmanlığını ve tövbesini kabul ederek, 10 Tışri’yi (Yom Kipur- Kefaret Günü) bütün İsrail halkı ve gelecek nesiller için bir bağışlanma ve af günü olarak ilan etti.

Altın buzağı olayında kırılan sadece 10 Emir tabletleri miydi: Altın buzağı olayında, 10 Emir Tabletleri kırıldı. Bu günahtan dolayı affedilen Yahudiler’e daha sonra ikinci 10 Emir Tabletleri verildi. Bu olayda asıl kırılan, Yahudi halkının Sina Dağı’nda Tora ile aralarında gelişen özel bağları oldu. Altın buzağı günahı sonucunda Sina’da Tanrı’nın görkemi ile aralarında oluşan benzersiz ilişkileri zayıflamakla kalmadı. Buna ek olarak, bir gün, başka Yahudiler’in de Sina Dağı’nda verilen öğretilere, Tora’ya olan bağlarını, bağlılıklarını koparabilme olasılığını da yarattı. Altın buzağı günahı olmasaydı, böyle bir ihtimal söz konusu bile olmayacaktı.

Rabbi Mordechai Becher’e göre, özüne bakıldığında, sürgündeki bütün trajik olaylar, Yahudiler’in Tora’dan ve İsrail topraklarının kutsiyetinden uzaklaşmaları sonucu meydana gelmektedir. Yahudi halkının başına ceza olarak gelen her olay, içinde altın buzağı ve İsrail toprakları hakkında olumsuz rapor veren casusların günahının cezalarından ufak bir parça barındırmaktadır.

2) Kutsal Tapınak’ta sürekli yapılan kurban Tamid’in yapılamaması

Kutsal Tapınak’ta her sabah ve öğleden sonra, korban tamid (sürekli olarak yapılan günlük sunu) tüm İsrail halkı adına yapılıyordu. Her gün iki kez Tanrı’ya sunulan bu kurbanlar, Yahudiler’e Tanrı’ya olan daimi bağlılıklarını ve yükümlülüklerini hatırlatırken, aynı zamanda İsrail halkının tek bir bütünün parçaları olarak birbirlerine olan bağlılıklarını da simgeliyordu. Bu kurbanlar Yahudiler’e, her gün, günde iki kez, Tanrı ile bağlantılarının sadece Tora kurallarına uymaları ve kendi uluslarıyla bütünleşmeleri ile mümkün olabileceğini hatırlatıyordu. Yeruşalayim’in kuşatılmasının sonucunda uygun hayvan bulunamadığından, günlük kurban yapılamamaya başladı.

3) Yeruşalayim’i çevreleyen surlarda gedik açılması

 MÖ 586 yıllarındaBabil KralıNebukadnezar’ın ordusu aylar süren kuşatma sonucu, Yeruşalayim’in surlarında gedik açmayı başardı. Bu da, Yeruşalayim ve Bet Amikdaş’ın yıkılışına giden yolun başlangıcı oldu.

II. Bet Amikdaş zamanında, Romalı General Titus, şehir sakinlerini açlık, hastalık ve türlü zorluklarla karşı karşıya bırakan aylar süren kuşatma sonucu Yeruşalayim’in surlarında gedik açtı. Bu da II. Bet Amikdaş’ın yıkılışıyla sonuçlandı.

4) Apostomos’un Tora yakması

Romalılar’ın işgali sırasında zalim kumandan Apostomos, İsrail halkının içinden Tora’yı koparıp atmak, kutsallığını aşağılamak adına alenen bir Tora’yı yaktı.

5) Kutsal Tapınağa bir put yerleştirilmesi

Kutsal Tapınağa put yerleştirilmesi ile kurbanların durduğu gün, eş zamanlı idi: “Günlük sununun kaldırılıp yıkıcı iğrenç şeyin konduğu zaman” (Daniel  12:11)

Tapınağa putu kimin yerleştirdiği hakkında farklı yorumlar bulunmaktadır. Bazı yorumcular, Apostomos’un hem Tora’yı yakıp hem tapınağa putu koyduğunu savunur. Başka yorumcular ise iyi bir namı olmayan Yahudi kral Menaşe’nin, tapınakta ‘Kutsalların Kutsalı’na (Kodesh Kedoshim) bir put yerleştirdiğini iddia eder.

Şiva Asar Betamuz Orucu

Bu tarihte gerçekleşen acı olayların anısına, sağlığı elveren ve bar/bat mitzva çağına gelmiş her Yahudi, 17 Tamuz günü oruç tutar. 17 Tamuz Şabat Günü’ne denk gelirse oruç Pazar gününe ertelenir.

Bu yıl 19 Temmuz Salı günü tutulacak olan oruç, şafak vakti başlar.18 Temmuz Pazartesi akşamı yatana kadar, yemek içmek serbesttir. 

Şiva Asar Betamuz orucunda, Tişa Beav’da yasak olan yıkanmak, orucu bozmayacak şekilde (86gr.dan  az bir suyla) ağzı çalkalamak, deri ayakkabı giymek, yasak değildir. 

Oruç tutulan günde hiçbir şey yemeyip içmemek, olayın maddi unsurunu teşkil eder. Manevi boyutta ise, oruç günü, Tanrı’nın erişilebilir olduğu, Tanrı’ya ulaşılabilen, mübarek bir gündür.

Bet Amikdaş Neden Yıkıldı?

I.Bet Amikdaş’ın yıkılmasının sebeplerinin en önemlileri, o neslin Tora’daki mitzvaları yerine getirmemeleri ve getirseler bile gereken şevki göstermemeleri, puta tapmaları, adam öldürmeleri ve cinsel ahlaksızlıktı.

II. Bet Amikdaş’ın yıkılma sebebi ise, o nesildeki sebepsiz nefret- sinas hinam idi. Ayrıca insanların kibiri, başarılarının kendi çabaları ve yetenekleri sonucu gerçekleştiğine inanmaları, her şeyin Tanrı’dan geldiğini unutmaları, II. Bet Amikdaş’ın yıkılma sebeplerindendi. “Bolluğa eriştiğinde içinden ‘Bana bu serveti kuvvetim ve kol gücüm sağladı’ deme” (Devarim 8:17)

Rabbi Yaakov Hillel der ki: “Tora’nın bizden beklediği davranış biçimini elde edecek şekilde karakter özelliklerimizi geliştirmek, farkındalık seviyemizi yükseltmek, sadece Tora öğrenimi ile gerçekleşebilir. ‘Talmud Torah k’neged kulam’-Tora öğrenimi her şeyden önce gelir ve her şeyden daha önemlidir. Tora’nın bir kelimesi bile bütün diğer mitzvaların toplamından daha önemlidir.”

Tora öğrenimi, hem kendisi bir mitzvadır, hem de diğer mitzvaların anahtarıdır.

İçimizdeki Bet Amikdaş

I.Bet Amikdaş dönemindeki günahları işleyen nesil, 70 yıl sonra kurtularak tekrar Bet Amikdaş’ı inşa etmişti. Ancak, kibir ile sebepsiz nefret, Tanrı tarafından ne kadar ciddi boyutta bir suç olarak kabul edilmektedir ki, o kibir ve nefretin nesli hâlâ kurtuluşun gelmesini beklemektedir.

Bilgeler; “Kendi zamanlarında III. Bet Amikdaş’ın kurulmadığı her nesil, sanki Bet Amikdaş o nesilde yıkılmış gibi kabul edilir” der. Buna göre, her Yahudi, kendi kişisel Bet Amikdaş’nı kurmak, Tanrı’nın yüce varlığını Şehina’yı, kendi içinde barındıracak seviyeye gelmekle yükümlüdür. Ancak Tora öğrenimi ile kişi kendi Bet Amikdaş’ını ‘kendi içinde’ kurarak, kendini yeniden yapılandırabilir ve bu şekilde dünyaya mükemmelliği getirme yolunda ona düşen adımı atabilir…

ÜÇ YAS HAFTASININ ÖNEMLİ GÜNLERİ 5771-2011

19 Temmuz Salı: Şiva Asar Betamuz orucu ve üç haftalık yas döneminin birinci bölümünün başlangıcı. Oruç bu yıl, 19 Temmuz Salı sabah gün ağarmadan başlar ve aynı günün batımında yıldızların çıkmasıyla sona erer.

1 Ağustos Pazartesi: 31 Temmuz Pazar akşamından itibaren Roş Hodeş Av, Av ayının ilk günü. Yas döneminin, ikinci ve daha yoğun olan 9 günlük kısmının başlangıcı.

6 Ağustos Cumartesi: Şabat Hazon. Tişa Beav’dan önceki Şabat. Bu gün okunan aftara, Peygamber Yeşayau’nun, Bet Amigdaş’ın yıkılışıyla ilgili gördüğü vizyon ile başladığı için, bu Şabat, Şabat Hazon adıyla anılır.

7 Ağustos Pazar: Türk Musevi Cemaati uygulama ve geleneklerine göre, Tişa BeAv’a kadar süren en yoğun yas günlerinin başlangıcı.

9 Ağustos Salı: Tişa Beav orucu. Bir gece önce, 8 Ağustos Pazartesi akşamı gün batımıyla başlar, Salı akşamı gün batımında gökyüzünde üç yıldız görülene kadar devam eder. Üç haftalık yas dönemi, bu oruç gününün bitimiyle sona erer.

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, Ascending Jacob’s Ladder, Gateway to Judaism, Kutsal Kitap, El Gid Para El Pratikante kitaplarından ve www.chabad.com; www.torah.org; www.torahtots.com; www.ou.org; www.ahavat-israel.comsitelerinden,okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla derlenmiştir. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için, yas dönemi ve oruç ile ilgili yasaklar ve kısıtlamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.