Fed’in piyasalarla imtihanı

Geçtiğimiz hafta ABD’de açıklanan en önemli veri 3. çeyrek GSYIH tahminiydi. Yurtiçi piyasaların kapalı olduğu cuma günü açıklanan bu veri beklentilere yakın %2,0 büyüme olarak açıklandı

Rafi OJALVO Ekonomi
3 Kasım 2010 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta yurtdışında sakin bir görünüm yaşanırken, yurtiçi oldukça hareketliydi. VOB’da ekim vadeli sözleşmelerin kapanış günü olan Çarşamba günü ve ardından Perşembe günü yapılan yarım günlük senaslarda sert satışlar yaşandı. Hacmin önceki günlere göre düşük seyrettiği bu satışlar, IMKB 30 spot endeksin ağustos sonu başlayan yükselen trendin de altına sarkmasına neden oldu. Endeksin teknik görünümüne aşağıda daha detaylı değineceğiz. Öncesinde şunu net bir şekilde söylemek mümkün ki, trend kırılma kurallarına göre bahsettiğimiz bu trendin kırıldığını söylemek için henüz erken. Bu trendin kırılıp kırılmadığını önümüzdeki bir kaç günlük dönemde teyid etmiş olacağız.

Geçtiğimiz hafta ABD’de açıklanan en önemli veri 3. çeyrek GSYIH tahminiydi. Yurtiçi piyasaların kapalı olduğu cuma günü açıklanan bu veri beklentilere yakın %2,0 büyüme olarak açıklandı.

Bu haftaya dair beklentiler neler?

Küresel piyasalar son dönemde olduğu gibi geçtiğimiz haftayı da Fed’in 3 Kasım’da yapacağı toplantıyı bekleyerek geçirdi. Bu hafta bu açıdan kritik bir dönemce girmiş bulunuyoruz. Piyasalarda parasal gevşemenin boyutunun 500 milyar dolardan 2 trilyon dolara kadar olabileceği yönünde çeşitli rakamlar dolaşırken, ağırlıklı görüşün beş altı aylık bir süreçte 500/600 milyar dolar civarında (planın bir yıla yayılması durumunda 1 trilyon doları bulabilecek br rakam) tahvil alımı yapılacağı yönünde. Borsalardaki şu anki fiyatlara bu boyutta bir tutarın dahil edildiğini düşünüyoruz. Bu nedenle Fed’in açıklayacağı plan bu rakamları geçecek olursa piyasalar açısından yılsonuna kadar devam edecek yeni bir coşku dönemi başlayabilir. Fed parasal gevşemenin yanında enflasyon hedefini de yükseltebilir. Parasal gevşeme beklentisine göre çok daha az dilendirilse de Fed’in bu iki planı birlikte açıklama olasılığı da gözardı edilmemeli. Bu iki planın birlikte açıklanamsı ya da parasal gevşemenin yapılarak, açıklamada enflasyon hedefinin de gelecek toplantılarda yükseltilebileceğine dair ifadelere yer verilmesi piyasalardaki iyimserliği destekleyecektir. Bizim ağırlıklı senaryomuz, Fed’in bu toplantısından en azından piyasların beklentisini karşılayabilecek bir plan çıkacağı yönünde. Bunun sebebi de Fed’in elindeki son kurşunları kullandığını düşünüyor olmamız. Piyasalarda bu boyutta bir beklenti oluştuktan sonra Fed sadece 300-500 milyar dolarlık bir tahvil alım programı açıklayacak olursa hem piyasaların beklentisini karşılayamış olacak hem de elindeki son kurşunları da boşa harcamış olacak. Bu durum Fed’in ekonomiyi canlandırabilecek bir güç olduğu inancını da zedeleyecektir. Bu nedenle Fed piyasaya ekonomiyi canlandırma adına çok daha güçlü mesajlar vererek çok daha geniş kapsamlı bir plan açıklayabilir. Fed de şunu çok iyi biliyor ki, piyasalarda bir beklenti oluştuktan sonra piyasalar bu beklentiyi realize etmenin bir yolunu mutlaka buluyor. Bu nedenle Fed’in beklentileri görmezden gelemeyeceğini düşünüyoruz. Buna rağmen Fed’in alacağı kararın piyasaları tatmin edemeyeceği beklentisi de göz önüne alınarak risk-getiri hesaplamasının iyi yapılması ve portföylerin buna göre düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. 

Bu haftanın önemli bir gündemi de ABD’de yapılacak ara seçimler. Obama’nın yürüttüğü politikalara da bir güvenoyu niteliğinde olması nedeniyle de seçim sonuçları önemli olacak. Seçim sonuçları kısa vadede Fed kararının gölgesinde kalabilir fakat Obama bu seçimde önemli ölçüde güç kaybedecek olursa ilerleyen günlerde sonuçların olumsuz etkisini hissedebiliriz. Bu nedenle Obama’nın demokratlarının bu seçimde önemli ölçüde güç kaybetmesi durumunda bu seçimin sonuçlarının da bir kenara yazılması gerektiğini düşünüyoruz.