Merkez Bankası ve ardından kalanlar…

Rafi OJALVO Ekonomi
27 Ocak 2011 Perşembe

Yurtiçi piyasalarda geçen haftanın en önemli gündem maddesi, TCMB’nin Para Politikası Kurulu toplantısından çıkan kararlar oldu. Bu toplantıya kadarki son bir haftalık süreçte piyasanın beklentisi faiz indirimi olmayacağı şeklinde ağırlık kazanırken, Merkez Bankası bu konudaki kararlılığını sürdürdü ve politika faizini 25 baz puan indirerek %6,50 seviyesinden %6,25 seviyesine çekmiş oldu. Merkez Bankası’nın bu kararının temel hedefinin, ülkeye giren kısa vadeli sıcak parayı kontrol altına alma isteği ve cari açığı azaltıcı yönde bir baskı oluşturmak olarak görmekteyiz.

Uygulanan bu politika, piyasa katılımcılarının bir kısmı tarafından doğru bir hamle olarak değerlendirilirken, bir kısım ise Merkez Bankası’nın riskli bir yola girdiği ve deyim yerindeyse ateşle oynadığını düşünmeye başlamış durumda. Bizim düşüncemiz ve gördüğümüz ise, uygulanan bu politikanın doğruluğu veya yanlışlığı bir yana, faiz indirimlerinin piyasa tarafından olumlu karşılanmadığı yönünde.

Aynı şekilde Dolar/TL’nin faiz indirim kararına ilk anda verdiği tepki de aşağıda görülmekte. 1,55 seviyelerinden 1,5830 seviyelerine kadar yükselen bir kur.

Geçen hafta piyasada dikkatimizi çeken bir diğer unsur da IMKB’nin lokomotifi olan bankacılık sektörü hisselerine gelen satışlar oldu. ISCTR bir önceki dip seviyesini aşağı yönde kırarken, GARAN, AKBNK ve YKBNK hisseleri ise haftayı son bir aylık süreçteki dip seviyelerinden kapattılar. Bu paralelde bankacılık sektörü endeksine baktığımız zaman ise karşımıza olumsuz bir teknik görünüm çıkmakta. 2009 Nisan ayından beri bankacılık endeksinin üzerinde hareket ettiği 150 günlük basit hareketli ortalaması, geçen haftaki sert satışlar ile aşağı yönde net bir şekilde kırmış durumda. Aynı şekilde Mart 2010 başında başlayan yükseliş trendinin de altında seyretmemiz, önümüzdeki günlerde yukarı yönlü tepkiler olsa dahi, bankacılık endeksinde 130,000 seviyelerinin altına doğru bir hareketi bize gösterebilir.

Geçen hafta yurtdışı tarafına neler olup bittiğine bakarsak, Dow Jones ve S&P de recovery sürecinin yeni zirvelerini gördük. (Dow Jones 11,905, S&P 1,296) Keza aynı görünüm, her ne kadar Avrupa’ya ilişkin makro ekonomik sorunlar devamlı konuşulsa da Almanya Dax endeksinde de oluşmuş durumda. Aşağıdaki Dow Jones ve S&P’nin geçen haftaki günlük hareketlerini görebilirsiniz. Dikkat çeken bir durum S&P de günlük fiyat bandının son 3 günde genişliyor olması ve satışların finansal sektörde bir miktar artmış olması.

Aşağıda ise tüm dünya piyasalarındaki trendi belirleyen EUR/USD paritesinin grafiği mevcut. İrlanda, Yunanistan, Portekiz, İspanya ve hatta İtalya’ya ilişkin korkular piyasa katılımcıları tarafından konuşuladursun, Euro’nun 1,28 seviyelerinden başlattığı yükseliş hareketi devam ediyor. Geçen hafta pariteye ilişkin yayımladığımız raporda 1,3450 üzerindeki kalındığı sürece yukarı yönlü potansiyelin paritede devam edeceğinden söz etmiştik. Paritede geçen haftanın kapanışı 1,36 seviyesinin üzerinde gerçekleşti. Önümüzdeki hafta için paritede 1,3750 – 1,38 bölgesinin kuvvetli bir direnç olarak takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şayet bu seviyeler görülecek olursa, iyi bir satış fırsatı olarak değerlendirilebilir.