Torunuma mektuplar 11/ Yeni yılın kutlu olsun

Hergün bir yerde dönmek ne iyi / Hergün bir yere konmak ne güzel / Bulanmadan, donmadan akmak ne ala / Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım Mevlana

Sara YANAROCAK Kavram
29 Aralık 2010 Çarşamba

Sevgili güzel torunum Guy, bu hafta İstanbul’a geri döndüm ve senin özlemin yine dolu dizgin başladı. Sen yeni dişler çıkardığın için bu hafta keyifsiz ve rahatsızdın. Ben de ayrılıktan olsa gerek pek de parlak değilim. Ama yine de 2010 yılını geride bırakırken, gelecek olan 2011 yılını en ışıltılı ve mutlu hallerimizle, güzelliklerle karşılamamız gerekiyor.

Guy David, Mevlana’dan birkaç dizeyle başlayarak mektup geleneğini sürdürmek her ne kadar güzelse de, Mevlana’nın bu incelikli sözlerine senin dikkatini çekmek istiyorum.

Hayatta hergün değişik insanlarla görüşüyoruz, farklı duygular tadıyoruz. Bunların içinde kah sevinçler, mutluluklar var, kah acılar, küsmeler, üzülmeler var. Her duyguya ve karşılaştığımız her olaya karşı bir takım yargılara vararak seviyoruz, nefret ediyoruz, kutluyoruz, alınıyoruz, küsüyoruz. Bazen yargısız infazlar bile yapıyoruz. Fakat bunların daha sonra muhasebesini yaparken, yaşadığımız her olayı, bize yapılanları ve yaptıklarımızı yine, yeniden düşünmemiz gerekiyor.

Aşklar ve nefretler yatıştıkları vakit, yani her türlü sıcak, yakıcı duygu soğuduktan ve sakinleştikten sonra, oturup her şeyi soğukkanlılıkla durup yeniden düşünmek lazım.

Acıtıcı, yakıcı duygular acaba gerçekten de o anda onlara yüklediğimiz anlamlar kadar önemli ve değerli miydi? Değer miydi bir insanı o denli çok sevmeye veya ona sövmeye?

Guy’cığım ne kadar söz varsa dünle gitti, bugün yeni şeyler söylemek lazım!

Bağışlamasını bilmek lazım Guy. İnsanları acımasızca eleştirmemek, iyi taraflarını da görmeye çalışmak lazım. Unutma ki ayın aydınlık ve karanlık yüzlerinin olduğu gibi, insanların da aydınlık ve karanlık yüzleri vardır. Bir insan zaman zaman sana karanlıklarını gösterirken, başkalarına aydınlık ve parlak yüzünü gösterir. Veya aynı insan, seni ışıtırken, başkalarını karanlıklara boğmaktadır, kimbilir?

Şimdi Guy, demek ki insanları yargılarken, kızarken, severken veya yüceltirken aslında kendi içlerinde iyi ve kötü özellikleri bir arada barındırdıklarını hesap etmen gerekir. Eğer bunu başarabilirsen ne fazla hayal kırıklığına uğrarsın, ne de orantısız seversin. Biliyor musun, aslında her şeyin kararı en iyisi!

Yeni bir yıla giriyoruz. Herkes yeni bir yılın eşiğindeyken, farklı umutlar ve beklentilere kapılır. Bu yeni bir sevgi de olabilir, umulmadık bir kazanç veya başarı da.

Güzel minik suratlım, beklentilerimiz, umduklarımız ne olursa olsun, ister onlara kavuşabilelim veya kavuşamayalım, her zaman dengeli, umutlu ve ölçülü olmalıyız. Yaşama karşı olan umutlarını kaybetmediğin sürece güçlü ve dengeli olursun. Sana daha önce de söylediğim gibi mutluluklar anlık şeylerdir.

Mutlu olmak istiyorsan etrafına sevgi vermelisin. Dengeli ve istikrarlı davranmalısın. Verdiğin sözleri, ettiğin vaatleri unutmamalısın. Sen evrene ne kadar güzellik saçarsan bu duygular sana misliyle geri dönecektir.

Yeni bir yılın eşiğinde sana gönlümün verdiğince, aklımın erdiğince mutlu ve erdemli bir adam olmanı gerektirecek birtakım davranış biçimleri aktarmaya çalışıyorum. “Gerçek erdem zengin, güçlü ve bilgili olmasını, mis kokulu yataklarda yatmasını bilir. Hayatı sever, güzelliği de, şan ve şerefi de, sağlığı da sever. Fakat onun gerçek amacı bu nimetlerden ölçü ile tatmasını ve gerektiğinde korkusuzca bırakıp gitmesini bilmektir”*

İşte Guy, hayatın en incelikli noktası budur. Elbette ki hayatta her şeyin en iyisine ve güzeline ulaşmak herkesin dilediği bir şeydir. Ama bu maddi şeylere kul köle olmaman lazım. Bunlar için şerefini iki paralık etmemen, servet ve ihtişam peşinde maneviyatını, karakterini bozmaman gerekir. Aslında sahip olman gereken en önemli şeyler erdemli olmak, bilgili olmak ve cesur olmaktır. Sende bu enstrümanlar mevcut olduğu zaman hayatın gel geç heveslerini kaybetsen bile, arkana bakmadan bırakmak ve yeni bir yolda güvenle ve başarıyla hayatına yeniden devam etmek sana hiç zor gelmeyecektir.

Yeni yılın kutlu olsun benim minik torunum. Tanrı seni, aileni ve tüm sevdiklerini korusun.

Seni seven babaannen Sara

28 Aralık 2010

*Montaigne/ Denemeler Kitabı’ndan