Bir haftada iki önemli adım

<p class="MsoNormal"><span>Son dönemde yaptığı askeri hatalarla tüm dünyanın tepkisini çeken İsrail bir hafta içinde duyurduğu iki önemli gelişme ile geleceğe yönelik olumlu sinyaller verdi. Ulusal ve bölgesel güvenlik ile ilgili bu iki gelişme, bölgede dengeleri yeniden belirleyebilir </font></span></p>

Diğer
28 Temmuz 2010 Çarşamba

Viktor KUZU


Geçtiğimiz günlerde yaşanan iki gelişme İsrail-Filistin sorununun seyrini yakın gelecekte değiştirebilecek kadar önemli. Eğer gelişmeler beklenilen sonuçları yaratırsa İsrail’in bölgede sürdürdüğü tek taraflı sürecin yeni bir evresine geçildiğini söylemek bile mümkün.

Filistin ile dolaylı ya da dolaysız görüşmelerin askıya alınması ve İsrail’in açıkça Gazze’yi kontrolü altında tutan Hamas’ı kendisine muhatap olarak almayacağını açıklaması, İsrail’i bölgede tek başına hareket etme durumunda bırakmıştı. Bu tek taraflı durum da dünya kamuoyunun İsrail üzerindeki baskısını son derece arttırmıştı. Son olarak Türkiye’den hareket eden ve İsrail’in Gazze ablukasını delerek Gazzelilere yardım ulaştırmaya çalışan gemilere düzenlenen başarısız operasyon dünya kamuoyunun İsrail’e karşı tavrını son derece sert bir seviyeye getirmişti.

İsrail’in Temmuz ayının sonuna doğru dünya ile paylaştığı iki gelişme bu ortamda büyük anlam taşıyor.

İlk gelişme 19 Temmuz tarihinde gerçekleşti. İsrail ordusu uzunca bir süredir üzerinde çalıştığı Çelik Kubbe Projesi’nin büyük başarı ile denendiğini belirtti. Çelik Kubbe İsrail’in çok gelişmiş yeni roket savunma kalkanı projesinin adı. Temmuz ayı ortasında gerçekleştirilen denemeler o kadar başarılı oldu ki, projeyi kamuoyu ile paylaşan İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın mutluluğu yüzünden okunuyordu.

Çelik Kubbe’yi bu kadar önemli kapan Hamas’ın Gazze sınırlarından İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği Kassam roket saldırılarını önlemede gösterdiği başarı. Kassam roketleri Filistinli teröristler tarafından geliştirilen ve 2002 yılından beri yaygınlıkla kullanılan bir roket türü.

Kassam roket rampalarının çok hızlı bir şekilde kurulup, çok hızlı bir şekilde ateşlemeye hazır hale getirilmesi bu silahı İsrail’in güney gölgelerinin güvenliğinin ana tehdidi haline getirmişti.

2002 yılında menzili üç kilometre ile sınırlı olan roketlerin yıllar içinde geliştirilen ileri versiyonları menzili önce sekiz kilometreye, daha sonra da on kilometreye kadar çıkarmıştı.

İsrail Ocak 2009 tarihinde gerçekleştirdiği Gazze Operasyonu’nu ülkesine yönelik Kassam saldırılarına son vermek amacı ile gerçekleştirmişti.

Geçtiğimiz hafta tanıtımı yapılan ve Kassam roketlerini ateşlendikten çok kısa bir sure sonra havada yok edecek şekilde geliştirilen Çelik Kubbe sistemi bu nedenle büyük önem taşıyor.

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’a göre bu sistem İsrail’in ulusal savunması açısından bir dönüm noktası yaratacak.  Konu ile ilgili görüşlerine başvurulan İsrailli uzmanların heyecanı da Ehud Barak’tan geri kalır seviyede değil. İsrail’de tüm savunma projelerinin arkasındaki isim olarak tanınan Uzi Rubin’e göre geliştirilen savunma sistemi sadece İsrail açısından değil tüm dünya askeri teknolojileri açısından bir dönüm noktası.

Uzi Rubin’in tüm detayları ile anlattığı tatbikatta çok kısa menzilli bir Kassam roketi ateşlendikten kısa süre sonra Çelik Kubbe sistemi devreye giriyor ve bir roket ateşleyerek Kassam’ı havada etkisiz hale getiriyor. Sistemin başarısı Kassam’ın İsrail radarlarında tespit edilmesinden çok kısa bir süre sonra roketin ateşlenerek hedefine doğru yola çıkması.

Çelik Kubbe’nin başarılı olması İsrail açısından hayati öneme sahip. Eğer bu sistem gerçek saldırı ortamında da tatbikatta gösterdiği etkinliği gösterebilirse, İsrail’in Hamas’ın roket saldırılarına karşı sınırlarını koruması yönünde önemli bir adım atılmış olacak. Bu sayede Ocak 2009 tarihinde gerçekleştirilen ve Kassam altyapısını ortadan kaldırmayı amaçlayan Gazze Operasyonu’nun bir benzerinin hayata geçirilmesi gerekmeyecek.

Tabiî ki Çelik Kubbe’nin başarısı henüz test aşamasında ve hâlâ sistem ile ilgili onlarca soru işareti var. İsrail içinde sistem büyük heyecan yaratmayı başarmış olsa da askeri teknolojiler konusunda uzman bir grup İsrailli de sistemin düşük açılı rampalardan ateşlenen Kassamlara karşı başarı şansının olmadığını belirtiyor. İşin bu kısmı tartışmaya açık ama tartışmaya açık olamayan ve Çelik Kubbe’nin gelecekteki başarısı konusunda endişe yaratan çok somut bir gerçek var. Filistinli teröristler tarafından sadece 100 dolara mal edilen Kassam roketini havada etkisiz hale getirmek için ateşlenen bir Çelik Kubbe roketinin fiyatı tam 100 bin dolar.

Geçtiğimiz hafta İsrail tarafından gerçekleştirilen ve bölgenin seyrini değiştirebileceğini düşündüğümüz ilk gelişme İsrail’in iç savunmasına yönelik Çelik Kubbe haberiydi. Çok önemli ikinci gelişme ise İsrail’in komşuları ile giriştiği çatışmalara yönelik aldığı önemli bir karar.

Geçtiğimiz hafta İsrail’in Ocak 2009 tarihinde gerçekleştirdiği Gazze Operasyonu üzerine İsrail ordusu tarafından hazırlanan kapsamlı bir rapor yayınlandı. Raporda İsrail’in gelecekte yaşanacak çatışmalarda Filistin bölgelerinde sivil kayıpların sayısını azaltmak için alınacak önlemler yer alıyor. Rapor aynı zamanda gelecekte beyaz fosfor kullanımının da azaltılacağını açıklıyor.

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamaya göre İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın internet sayfasında yayınlanan 37 sayfa uzunluğundaki rapor BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’a iletildi.

Raporun en can alıcı içeriği İsrail ordusunun taarruz doktrinini yeniden oluşturduğunun duyurusunu yapması. Bu yeni doktrine göre İsrail saldırılarında sivil halkın can güvenliğine gelecek hasarı minimuma indirirken, sivil yerleşimlere verdiği zararı da azaltacak.

İsrail ordusu komutanlarının görev tanımları ‘bölgedeki sivil halkın can güvenliğini korumaya yönelik önlemleri alma’ şeklinde genişletilecek. Çatışma bölgesinde yaşayan sivil halkın güvenliği için yeni prosedürler uygulamaya sokulacak. İsrail ordusunun operasyona çıkan her askeri biriminde insani işlerden sorumlu bir üst düzey askeri yetkili yer alacak.

İsrail’in 2009 Ocak ayında gerçekleştirdiği Gazze operasyonundan içlerinde yüzlerce sivilin yer aldığı 1400 Filistinli ve on üç İsrailli hayatını kaybetmişti. Geçtiğimiz Eylül ayında açıklanan bir BM raporunda gerek İsrail ordusunun, gerekse Gazze’yi kontrolü altında tutan Hamas örgütünün gerçekleştirdiği hatalara yer verilmiş ancak İsrail’e daha yoğun bir vurgu yapılmıştı.

İsrail raporda yer alan tarafına yönelik iddiaları kabul etmemiş, aynı şekilde Hamas da savaş suçu işlediği iddialarına itiraz etmişti. Gazze Operasyonu’nun ardından İsrail kendi askerlerinin bölgede gerçekleştirdiği eylemler üzerine 47 ayrı suç araştırma dosyası açtı.

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen ve İsrail ordusunun yeni operasyon doktrini olarak yorumlanan bu gelişme de İsrail’in komşuları ile gelecekte gireceği çatışmalarda sivil halka yönelik zararları minimuma indirmeyi hedefliyor.

İki gelişmeyi alt alta koyduğumuzda şu tablo ortaya çıkıyor. İsrail Çelik Kubbe ile ülkesine yönelik saldırıları engellemeyi başarırsa komşularına yönelik daha az operasyon gerçekleştirme durumu oluşacak. Yeni askeri doktrin ile azalan bu operasyonlarda sivil kayıpların oluşması da engellenebilirse, işte bu durumda Ortadoğu’da gerçek anlamda olumlu yönde bir değişim mümkün olabilir.

Mavi Marmara operasyonunda yarattığı skandal ile tüm dünyanın tepkisini çeken İsrail bu iki adımı başarı ile sonuçlandırabilirse, geleceğe daha umutla bakabilir.