ŞEMOT KENDİMİZ OLMAK - KARIŞMAMAK

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
6 Ocak 2010 Çarşamba

“Uvne Yisrael paru vayişretsu vayirbu vayaatsmu bimod meod vatimale aarets otam – İsraeloğulları çoğaldılar, daha çoğaldılar, fazlalaştılar ve toprak onlarla doldu.”

(Şemot 1/7)

 

Toprak onlarla dolu ifadesi Midraş Yalkut tarafından Mısır tiyatroları ve eğlence yerleri onlarla dolu ifadesine yer verir. Rabi Yeoşua Leib Diskin ve Bet Halevi kitabının yazarı olan Rabi Yosef Dov Sloveitchick her ikisi de aynı fikirdedir ki İsraeloğulları Goşen eyaletinde yaşadıkları zaman mutlu ve bir aradaydılar. Yaakov ve oğulları yaşadığı sürece İbraniler Goşen’den çıkmazlar ve orada kapalı bir yaşam sürdürürler. Ancak Yaakov ve oğulları öldükten sonra yavaş yavaş Goşen’den çıkış başlar. Mısırlılarla kaynaşırlar, onların geleneklerini benimserler ve sonunda tiyatro ve eğlence yerleri onlarla dolar. Bu da Mısırlıları İsraeloğullarının düşmanı yapmaya yeter.

Bet Halevi buna ek olarak şu cümleyi de ekler: Sen Ben’im için kutsal olacaksın. Çünkü Ben Aşem kutsal olanım. Seni diğer halklardan benim için bir halk olmanız için ayırdım. (Vayikra 20/26) Tanrı bizlerin diğer toplumlara mesafeli olmamızı ve kendi değerlerimiz içinde kalmamızı emretmiştir. Biz böyle kaldıkça fazlaca görünen bir sorun yoktur. İyi ilişkiler hep devam eder veya inişler çıkışlarla eder görünür. Fakat biz onlar gibi olmaya çalışıp asimile olmaya gayret edince dost bildiklerimiz Mısır esaretinde olduğu gibi karşımızda olmaya hazır olacaklardır. Ne zaman ki bizler asimilasyonu netleştirmek istediysek antisemitik hareketler o kadar hız kazanmıştır. Tarih her seferinde tekerür etmiştir. Bizler Yahudi gibi yaşadığımız sürece sorun olmamıştır. Ancak asimilasyona heveslenip yolumuzu değiştirdiğimiz zaman nedense bu gerçek her zaman karşımıza çıkmıştır.

Gemara Masehet Megila’(12/A)’dan bir alıntı yapan Rabi Tuvia Tavyomi Haman’ın Yahudilere karşı niyetinin açığa çıkmasının nedenini Yahudilerin Kaşer olmayan yemekler ve içeceklerle dolu olan Ahaşveroş’un davetine gitmelerine bağlar. Rabi, Haman’ın antisemitik şevklerinin açığa çıkmasının sebebini şöyle izah eder. Yahudiler kendi aralarında ve genel toplumdan ayrı oldukları zaman Haman’ın korkulacak bir şeyi yoktur. Onlar kendisi için bir tehdit unsuru değildirler. Ancak ne zaman ki Yahudiler Kaşer kurallarını hiçe sayarak o ziyafete giderler ve yavaş yavaş önemli kademelere yükselirler sorun Haman gibiler için sorun teşkil ederler. İmre Tal adlı kaynağın verdiği bilgiye göre Mordehay saraya da girince Haman’ın korku dolu rüyaları gerçek olur. Sonunda Haman bizi yok etmek isteyen bir düşman olarak karşımıza çıkar.

Rabi Dr. Avraham Twersky 1965 yılında Pittsburg’da yer alan bir Yahudilerin alınmadığı bir kulüpten söz eder. Bir hekim olarak oraya davet edilen Rabi kendi yiyeceğini kendisi götürür ve kulübe girme konusunda kendisine ısrar edenleri her zaman nazikçe geri çevirir. Kendi deyimiyle onlar için hiç bir zaman “tehdit” olarak görülmek istemez.

Auschwitz kampının müzesinde yazılı olan bir söz her zaman olduğu gibi bu gün de geçerliliğini korumaktadır. Kendi geçmişinden ders almayanlar o geçmişi tekrar tekrar yaşamak zorundadırlar. Bilgece davranarak sıkıntılı anlarımızı tekrar yaşamamak sanırım bu gün bile elimizdedir.