Tarihi kurgulayan eski sosyalist yazar: Maggie Anton

İnternet aracılığıyla röportaj yapmaktan hiç hoşlanmam. Doğal gelmez bana! Hazırladığın soruların dışına taşamazsın, kısıtlısındır… Ama bu röportajı yapmak için başka çarem yoktu. Aramızdaki binlerce kilometreyi bir e-posta kadar yakınlaştırdıktan sonra, bir solukta okuduğum Raşi’nin Kızları – Yoheved adlı kitabın yazarı Maggie Anton’u herkesin tanımaya hakkı var, diye düşündüm.

Aylin YENGİN Yaşam
6 Ocak 2010 Çarşamba

Böylesi bir kurgunun, böyle bir anlatının ardındaki kahraman tüm kitapseverlerle paylaşılmalı...

Laik ve sosyalist bir ailede doğup büyüdünüz. Yahudilik hakkında çok az şey biliyordunuz, Yahudiliğe ilgi duymaya ne zaman başladınız?

Her şey, kocamla birlikte, çok küçük bir Yahudi cemaatinin yaşadığı bir şehre taşınmamızla başladı. Ben bir Yahudi mahallesinde doğup büyüdüm ve Yahudi cemaatinin içinde yaşamak benim için çok önemliydi. Taşındığımız şehirde yaşayan bir avuç Yahudi’nin tamamını ancak sinagogda görmek mümkündü, bu yüzden biz de sinagoga gitmeye başladık. Hazır gitmeye başlamışken, sinagogun hahamının derslerine de katıldık.

 Gerçek mesleğiniz nedir?

UCLA Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü mezunuyum ve 30 yılı aşkın bir süre tıbbi laboratuarlarda klinik kimyager olarak çalıştım.

 Kitap yazmaya nasıl karar verdiniz?

Pek emin değilim aslında, Raşi’nin Kızları’ndan önce asla bir şey yazmadığımdan, bu süreçte bir güç tarafından ele geçirilmiş olabileceğimi düşünüyorum.

 Onca Yahudi âlimi varken, neden özellikle kadınlar ve Raşi hakkında yazdınız?

1992 senesinde, sadece kadınlara özgü bir sınıfta Talmud öğrenmeye başladım. Kadınlar yeşivaya alınmadıklarından, özel bir sınıf açılmıştı. Öğretmenimiz bize Raşi’nin hiç oğlu olmadığını, çok eğitimli ve tefilin takan kızları olduğunu anlattı. Bu efsanenin doğru olup olmadığını merak ettim ve bu konuda bir araştırma yapmak istedim.

 Bu kitap çok derin bir araştırmanın ürünü. En çok yararlandığınız kaynaklar nelerdi? Aradıklarınızı kolaylıkla bulabildiniz mi?

Başlıca kaynaklarım Talmud, Machzor Vitry, ve ortaçağ responsa edebiyatı (hahamlara ve Yahudi âlimlere gönderilen sorular ve onların bu sorulara verdikleri kuramsal yanıtlar) oldu. Neyi nerede aramam gerektiğini kavradıktan sonra, esas sorun kitapları bulmaktı. Machzor Vitry’nin bir kopyasını bulmam bir senemi aldı, ancak aradığım bilgilerin çoğu Los Angeles’taki kütüphanelerde (gerek iki yeşivanın, gerekse mükemmel üniversitelerin kütüphanelerinde) mevcuttu. 

Raşi’nin Kızları’nda yer alan karakterlerin çoğu gerçek. Hayal ürünü yaşamlarının gerçeği en iyi şekilde yansıtması için elimden gelen tüm çabayı sarf ettim.

 Hayal gücünüzden çok yardım almış olmalısınız…

Kesinlikle! Çoğu romanın başında “Bu kitabın bütün kahramanları hayal ürünü olup yaşayan veya ölmüş gerçek kişilerle aralarındaki benzerlikler tamamıyla rastlantı eseridir” türünden bir ifade ile karşılaşırsınız. Oysa Raşi’nin Kızları’nda yer alan karakterlerin çoğu gerçek. Hayal ürünü yaşamlarının gerçeği en iyi şekilde yansıtması için elimden gelen tüm çabayı sarf ettim.

 Bu iki dönemi sosyal ve politik açıdan karşılaştırırsak eğer, 11. yüzyıl ile 21. yüzyılın yaşam tarzları arasında ne tür benzerlikler / farklılıklar var sizce?

Aslında bu iki dönem arasında umduğunuzdan çok daha fazla benzerlik var. Her ikisi de, Yahudilerin, faizcilik dışında farklı meslekler icra edebildikleri ve diğer zamanlara kıyasla antisemitizmden daha az etkilendikleri refah dönemleri. 11. yüzyılda Yahudi kadınlar cemaat içinde oldukça faaldiler, düzenli olarak sinagoga gidiyorlar ve günümüz kadınlarının geri kazınmaya çalıştıkları erkeklere özgü pek çok miztvot’u yerine getiriyorlardı. Hıristiyan dünyasında, Eleanor of Aquitaine gibi asil kadınlar ve ondan çok daha aşağı düzeyde olanlar bile politik güce sahiptiler. İki dönem arasında önemli bir farklılık ise, 11. yüzyılda kilisenin bugünün aksine fazlasıyla söz sahibi olmasıydı. Ve tabii 11. yüzyılda yaşayanlar hayatları boyunca evlerinden on beş kilometreden fazla uzaklaşmamış, toplam 100 kişilik bir çevreleri olan insanlardı.

 Raşi’nin düşünceleri o döneme göre çok modern sayılabilir. Günümüzde hahamların Raşi kadar modern fikirlere sahip olduklarını düşünüyor musunuz?

Bazıları öyle, ancak ne yazık ki pek çok hahamın düşünceleri 17. yüzyıl Polonya’sına saplanıp kalmış.

 Sizce ebeveynlerden hangisi kızlarını Talmud konusunda eğitmelidir? Anne mi yoksa baba mı?

Cinsellikle ilgili bazı konular yalnızca anne ile kız arasındadır! Çoğu anne baba çocuklarına Talmud öğretebilecek eğitime sahip değildir. Kız çocuklarıyla erkekler, okulda – daha da iyisi yeşivalarda deneyimli hocalarla – eşit eğitim almalıdırlar. Bazı konular karma sınıflarda öğretilebilir, bazılarıysa cinsiyete göre farklı sınıflarda okutulmalıdır.

Kız ya da erkek, bütün çocukları eğitmek Yahudi toplumunun mecburiyetidir.

 Talmud eğitimi almamış bir kadın, kızını nasıl eğitebilir ki?

Bu çok zor. Anneler, kızları için özel yeşivaların açılması konusunda ısrarcı davranmalılar. Kız ya da erkek, bütün çocukları eğitmek Yahudi toplumunun mecburiyetidir.

 Kitaplarınız başka hangi dillere çevrildi? Şimdiye dek kaç adet satıldı?

Üç kitap toplamda 125.000 adet basıldı. Raşi’nin Kızları Türkçe dışında İtalyancaya, Portekizceye (Portekiz ve Brezilya için) ve Macarcaya tercüme edildi.

 Sırada ne var?

3. ve 4. yüzyıllarda Babil’de geçen yeni kitabımın araştırma sürecine başladım. Başlıca karakterler yine Talmud’dan olacak ve tabii bir de Yahudi kadın kahramanım var: Rav Hisda’nın kızı.

 Son söz...

İlgilenen okurlar, kısmi bir bibliyografyayı, yazarın www.rashidaughters.com adresindeki web sayfasında bulabilirler. Daha da ilgili olanlar, yazarla doğrudan temasa geçerek 250’yi aşkın kaynak içeren tam bir bibliyografyaya ulaşabilirler.

Maggie Anton Los Angeles, California’da Margaret Antonofsky olarak dünyaya geldi. Geleneklerin uygulanmadığı sosyalist bir ailede, atalarının dini hakkında kısıtlı bilgiye sahip olarak büyüdü. Maggie’nin hayatı, Dave Parkhurst ile tanışınca değişti ve birer yetişkin olarak Yahudiliği birlikte keşfettiler. Yahudiliği öğrenmeye, sinagoga gitmeye ve dini gereklilikleri yerine getirmeye başladılar. Maggie bir yandan çocukları Emily ile Ari’yi büyüttü, diğer yandan tam zamanlı klinik kimyagerlik mesleğini sürdürdü. 1997 yılında çocukları evden ayrılıp da, annesi Alzheimer ile boğuşmaya başladığında, en büyük Yahudi alimlerinden biri olan Raşi’nin yaşamı zihnini kurcalamaya başladı. Kendi ailesinin soyağacını hazırlarken geliştirdiği teknikleri kullanarak Raşi’nin ailesini araştırmaya başlayınca aklına bu konuda bir kitap yazma fikri geldi. Raşi’nin Kızları (Rashi’s Daughters) 1. Kitap: Yoheved sekiz yılda tamamlandı. Maggie Anton bu süreçte bir Maven (bilgi birikimi sayesinde anlayan) Talmud ve Ortaçağ Fransız Yahudi kadınlar konusunda otorite oldu. Yöredeki sinagoglarda eğitim vermeye başladı. Anton, University of Judaism’in ve Academy of Jewish Religion’ın yeşivalarında konuk eğitmenlik yapıyor. Eşi ile birlikte halen Glendale, California’da yaşıyor. Rashi’s Daughters serisinin üçüncü kitabı Rachel ile diziyi tamamladı ve Mahzor Vitry’nin tercümesini hazırlıyor.