İsrail, Nazi amirali onurlandıracak mı?

Lubavitch Ortodoks Yahudileri, II. Dünya Savaşı döneminde Alman Askeri İstihbaratı’nın başkanlığını yapan Amiral Wilhelm Canaris’in birçok Yahudi’nin hayatını kurtarmış olmasından dolayı onurlandırılması gerektiğini ileri sürüyorlar

Nelly BAROKAS Kültür
23 Aralık 2009 Çarşamba

Lubavich hareketi İsrail’deki Yad Vaşem Holokost Müzesi’ne gönderdiği mesajda, Hitler’e suikast planı hazırlayan Wilhelm Canaris’in Uluslararası Dürüst payesi ile onurlandırılması gerektiğini ileri sürdü.

Bilindiği gibi Yad Vaşem bu onur payesini, Yahudileri Nazilerin pençesinden kurtaran Yahudi olmayan kişilere veriyor.

Lubavich hareketinden Rav Benjamin Lipshitz konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Yapılan araştırmalar Amiral Wilhelm Canaris’in, Rav Yosef Schneerson’u ve Varşova Gettosu’ndan 500 Yahudi’nin hayatını kurtardığını ortaya koyuyor” dedi. Rav Yosef Yitzchok Schneerson, Lubavitch hareketinin altıncı dini lideri idi.

Schneerson’ların ve yakın çevrelerinin Varşova Gettosu’ndan kaçmalarında, Nazi Abwehr’in yani istihbarat teşkilatının başkanlığını yapan Amiral Canaris’in büyük rol oynadığını söyleyen yazar Yosef Kaminetzky, kaleme aldığı ve bu kaçış öyküsüne odaklanan romanını tamamladı. Lubavich hareketinin Yad Vaşem Holokost Müzesi’ne gönderdiği mesaja Rav Benjamin Lipshitz ile birlikte Yosef Kaminetzky de imzasını attı.

Kaminetzky; “O bir din adamını kurtardı. Niye Uluslararası Dürüst payesi ile onurlandırılmasın ki? Canaris’in Nazi yönetim kadrosunun üst düzeylerinde bulunması onun girişimini daha da önemli ve değerli kılıyor” demekte.

İsrail’deki Wiesenthal Merkezi’nin Müdürü Ephraim Zuroff, Habad hareketinin önerisini ‘problematik’ olarak değerlendiriyor; “Üçüncü Reich’ın hiyerarşik olarak en üst kademelerinde bulunmuş Canaris’i yaptığı iyi bir harekete dayanarak yargılamak pek doğru olmaz” yorumunda bulunuyor.

Hitler’e karşı bir suikast planına karışan Canaris, Führer’in emri ile 1945’in Nisan ayında asılmıştı.

Tarihçi Orbach’tan yeni bulgular

Yad Vaşem sözcüsü bu konuda bir açıklama yapmayacağını söyledi. Habad’ın böyle bir öneride bulunmasının nedeni;  İbranice lisanında yayımlanan “Valkyrie- German Resistance to Hitler” adlı yeni bir kitabın yazarı, tarihçi Danny Orbach’ın açığa çıkardığı bilgilerdi.

Harvard Üniversitesi’nde modern Japon Tarihi konusunda doktora öğrencisi olan Danny Orbach, son altı yılını Nazi rejiminde Alman direnişini araştırmaya hasretti. Orbach 2002’de Yad Vaşem Holokost Müzesi’ne Wilhelm Canaris’in Uluslararası Dürüst payesi ile onurlandırılmasını önerdiyse de bu öneri müze tarafından reddedildi. Reddedilmesinin iki önemli gerekçesi vardı: Birincisi Canaris, Yahudileri kurtarmak adına kendi hayatını tehlikeye atmamış, komutan olarak otoritesini kullanmıştı. İkincisi Canaris savaşı desteklemiş, engel olmaya çalışmamıştı.

Danny Orbach; “Hakkın yerini bulması için Wilhelm Canaris’in Uluslararası Dürüst olarak kabul edilmesi gerektiği görüşündeyim. Bence o, Yahudileri kurtarmak için hayatını tehlikeye attı, hatta İspanyol diktatör Franko’yu Nazilerle işbirliği yapmamaya ikna ederek aktif olarak savaşa sekte vermeye çalıştı” demekte.

Danny Orbach’ın 2002’de Yad Vaşem’e ikinci bir önerisi kabul gördü; ve bu öneri doğrultusunda Wilhelm Canaris’in yardımcısı Hans von Dohnanyi 2003’te Uluslararası Dürüst payesi ile onurlandırıldı.

Savaşın son günlerinde Hitler’i öldürme planları açığa çıkan Wilhelm Canaris, yardımcısı Hans von Dohnanyi ile birlikte Naziler tarafından idam edildi. 9 Nisan 1945 günü Flossenbürg toplama kampında Wilhelm Canaris ile idam edilenler arasında; onun emrinde çalışan Hans Oster ve Nazi rejimine karşı çıkan Lutherci din bilgini Dietrich Bonhoeffer de vardı. Savaş sonrasından itibaren Wilhelm Canaris hakkında onlarca kitap yazıldı ve yayımlandı.

Wilhelm Canaris kimdi?

Amiral olan Wilhelm Canaris, Alman Ordusu’nun Haberalma Servisi Abwehr’in başına getirildi. 1937’de hala Hitler’i komünizme karşı tek çözüm ve Alman ulusunun yeniden dirilmesi için tek umut olarak görüyordu.

1938’de ise, Hitler’in politikalarının yıkımdan başka bir şey getirmeyeceğini anladı ve gizlice rejim aleyhine çalışmaya başladı.

1938 ve 1939’da Hitler’e karşı düzenlenmesi planlanan başarısız suikastların içinde oldu. Hitler’e karşı bir hareket için uygun bir zaman beklemeye karar verdi ancak müttefik ülkelerin Canaris ile teması hiç kesmediği bilinmektedir. Winston Churchill’in iktidara gelmesi Canaris’in umutlarını yeniledi. Bu arada Reinhard Heydrich Canaris’in baş rakibi olmuştu. Heydrich, Canaris’i yakından takibe başladı.

2. Dünya Savaşı’nın başlamasından sonra Canaris defalarca cepheyi ziyaret etti ve SS’ler tarafından işlenen savaş suçlarına tanık oldu. Ayrıca Abwehr ajanlarından soykırım ile ilgili haberler geliyordu. Bu bilgileri elinden geldiğince müttefik ülkelere iletti. Bu olayların şokuyla, Canaris Hitler rejimini devirmek için daha sıkı çalışmaya ve daha fazla risk almaya başladı. Etrafında kendisi gibi düşünenlerle bir oluşum meydana getirdi fakat bunların çoğu Hitler’e karşı 20 Temmuz suikast girişiminden sonra idam edildi. Canaris İspanya’yı sık sık ziyaret ediyor ve orada İngiliz ajanları ile buluşuyordu. 1944’de müttefik ajanları ile Fransa’da gizlice buluşup, ülkesi tamamıyla yıkılmadan savaşa son vermenin çarelerini aradı.

Canaris’in aralarında Yahudilerin de olduğu yüzlerce kişiyi nazi idam mangalarının önünden kurtardığı söylenir.

Heinrich Himmler’in ısrarlı girişimleri ile Hitler Canaris’i görevinden aldı. Canaris, Flossenbürg toplama kampında 9 Nisan 1945’de asıldı. İdamın piyano teliyle gerçekleştirildiği söylenmektedir.