Ağa Takılanlarda bu hafta

Sabetaycı okullar ve üniversiteler

İzak BARON Şalom
29 Temmuz 2009 Çarşamba

Haftanın yankıları

SABATAYCI OKULLAR VE ÜNİVERSİTELER

Bizdeki resmî millî eğitim Sabataycılığa uygun bir eğitimdir. Resmî ideolojide haddinden fazla Sabataycılık tuzu biberi salçası bulunmaktadır. Sabatay Sevi, Şimon Zvi, Moiz Kohen Tekin Alp ve daha nice Sabataycı ve Yahudi, modern Türkiye’nin kurucuları heyetine dahildirler. Bir alimler, araştırıcılar ekibi kurulsa ve bunlar sağlam bilgilerin ve belgelerin ışığında son iki yüz yıllık tarihimizin ihtilallerini, darbelerini, yeniliklerini, değişimlerini inceleseler bu dediklerim gün ışığına çıkacaktır.

Mehmet Şevki Eygi

http://www.milligazete.com.tr/makale/sabatayci-okullar-ve-universiteler-133249.htm

 BEN BİR YAHUDİ DÜŞMANI MIYIM?

Rıfat N. Bali, bu konuların Türkiye’deki tek acentası olmak istiyor. Koca bir Türk Basını’nı Batı’ya jurnalliyor. Makalesinde Türk Basını’nın daima ‘Anti-İsrail duruşu’ olduğunu söylüyor mesela.

Burada da verilen mesaj açık: ‘Beni görün, bu konularda bana danışın, ben konuşurum, ben Türkiye’deki Yahudi meselesinin tekeliyim, bana yer açın.’

Oray Eğin

http://aksam.com.tr/2009/07/27/yazar/13666/oray_egin/ben_bir_yahudi_dusmani_miyim_.html

LİEBERMAN NASIL BİRİDİR?

Zira Lieberman gibi İsrail diplomasisinin başına geçen siyasetçiler ne dediklerini ve ötesinde ne yaptıklarını pek bilmiyorlar ve kestiremiyorlar. Lieberman, Seddi Ali adıyla bilinen Mısır’ın en büyük barajını gerekirse bombalayabileceklerini söylemişti. Bununla da kalmamış İsrail’e ayak basmayan Mübarek’in cehenneme kadar yolu olduğunu söylemişti. Ve sonunda Kahire’ye zor hazmedebileceği yandaşı bir temsilci göndermiştir. Bu garip tavırlarından birisi de İngiliz Dışişleri Bakanı Milliband ile karşılaşmasında kendisinin Nezaret ya da Beytü’l Lahm yakınlarındaki bir yerleşim merkezinin sakinleri arasında bulunduğunu söylemesidir. İngilizler bu yönüyle de onun bu makam için ehil birisi olmadığına hükmetmişlerdir. Zira, yerleşim merkezleriyle alakalı pazarlık yürütecek makamda olan birisi bu yapının bir parçasıdır.

Mustafa Özcan

http://habervaktim.com/yazaroku.php?id=16164

YAHUDİLERİ DÜNYADAN SİLMEK Mİ?

Gerçekten de İran’ı yönetenler, farklı ideolojik eğilimlere sahip olsalar da bazı Amerikalı ve İsraillilerin zannettiği gibi deli değiller. Onların da rasyonel stratejileri, kâr ve zarara dayalı hesapları var. Nükleer silaha sahip oldukları gün İsrail’i yeryüzünden kazımak niyetiyle hareket etmiyorlar.  İranlı “mollalar” bir nükleer savaşın sonucunun kendileri için de felâket olacağının farkında. Hiçbir karşılık görmeden saldırabileceklerini düşünseler dahi, Müslümanlar için kutsal sayılan Kudüs’ü neden yok etmeye kalksınlar? Diyelim ki Yahudileri dünya yüzünden silmek gibi çılgınca bir arzuyla yanıp tutuşuyorlar, korumaya yemin ettikleri Filistinlileri diğerlerinden nasıl ayıracaklar?

Mensur Akgün

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspxYZR_KOD=11&HBR_KOD=126692

“Bİ DAKKA ONE MİNUTE”

Nazlı Ilıcak, Yılmaz Özdil ve Kanat Atkaya geçen hafta Başbakan için “Hani Davos Fatihi’ydin, Sincan’daki katliama sessiz kalıyorsan, nerede kaldı senin Van Minut’lüğün” mealinde yazılar yazdılar. Onlara hemen cevap veriyorum: Burada kaldı! Yani hâlâ keyfini sürebileceği öyle şanlı bir Van Minut saltanatı var ki... Sizin de hakkınızda ne büyük bir kahraman olduğunuzu anlatan taze taze bir One Minute kitabı çıksa daha da parmağınızı başka şey için kımıldatmazsınız. Kaknüs Yayınları’nın piyasaya sürdüğü “Bi Dakka One Minute” kitabında ne güzellemeler var, anlatamam. Perez’i bitirmiş de, 72 milyonun kaderi o anda değişmiş de...Bu minvalde...

Ezgi Başaran

http://www.artistmisin.com/2009/07/davos-icin-cosan-kalemler-birguntayyip.html

Haftanın bilgisi

PATLICAN VE SEFARAD YAHUDİLERİ

İspanya’dan gelen Sefarad Yahudileri patlıcanı bin bir türlü pişirmeye devam ederler. Hatta patlıcanın otuz altı tür yemeğini anlatan Ladino dilinde bir de şiir yazılmıştır. Ortaçağ İspanyolcası olan Ladino Osmanlı’da sık sık Yahudice olarak da anılır. Bu durum bir Osmanlı gezgininin kafasını iyice karıştırmıştır. İspanya’ya giden şaşkın gezgin, yemeğini, havasını suyunu aşina bulduğu bu ülkede insanların Yahudice konuştuğunu ancak Yahudi olmadıklarını görünce bu duruma pek şaşırır. Anlaşılan İspanya’da insanların İspanyolca konuşabilecekleri fikri aklına gelmemiştir.

Bugün Türkiye’de hâlâ evlerde yaşayan Sefarad mutfağında birbirinden güzel patlıcanlı tarifler bulunuyor. Yaz aylarında lezzetinin doruğunda sofralara can katan patlıcanı bir de böyle deneyin. Yarım asırdan fazla zaman önce yeni vatanlarına yelken açan insanların kardeş damak tadını sofranıza buyur edin.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=69936