Kelebek etkisi

Riva ŞALHON Köşe Yazısı
14 Nisan 2010 Çarşamba

Azınlık raporu diye bir film vardı hatırlar mısınız? Film 2054 yılında geçiyordu. Gelecek artık görülebilmekte ve suç daha işlenmeden cezalandırılabilmekteydi. ‘Suç-öncesi’ bölümünün görevi suçluları bulmak ve onları durdurarak ceza almalarını sağlamaktı. Bu durdurma işlemine: ‘önleyici eylem’ diyorlardı. Bu etkili ve hatasız sistem sayesinde suç oranında büyük ölçüde azalma olmaktaydı.

Bu tür önleyici eylemlere yakın tarihte fazlasıyla rastlıyoruz.  En belirgin örnek olarak Irak’a 2003’te başlatılan operasyon gösterilebilir. İşgalin belirlenen ana amacı kitle imha silahlarına ulaşmak ve petrol altyapısını güvenceye almaktı. Bu operasyon pek bir kanıt olmadığı halde Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğu ve bu silahların birçok ülkenin güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiği gerekçesiyle önleyici eylem olarak gerçekleştirilmişti.

Ancak burada devreye giren bir kural var bana kalırsa: Bir şey değiştirilirse her şey değişir.

Nitekim bu önleyici hareket sonunda kaynaklara göre Irak’ta bir milyonu aşkın sivil öldü, ülkenin tüm alt yapısı bombalandı. Yakılan petrol kuyuları havada is, gazlar ve kimyasallardan oluşan bir battaniye meydana getirip, çıkan duman güneşten gelen ışınları engelledi. Ayrıca nehirler asit yağmurundan kirlendi, doğal dengeler zarar gördü.

Demek ki önleyici hareket olarak yapılan hareketler öngörülemeyen başka değişikliklere yol açabiliyor. Kelebeğin kanat çırpması gibi... Ray Bradbury’nin ‘A Sound of Thunder’ adında bilim-kurgu bir hikâyesi vardı. Tarih öncesi çağlara seyahat ederek bir kelebeği ezen bir grup insan günümüze döndüğünde dünyanın farklı bir yer olduğuna şahit oluyorlardı.

Bir şey değiştirilirse her şey değişir… Hem de kartopunun yuvarlanarak büyümesi gibi felaketlere neden olabilecek bir şiddette… Ve her zaman iyiye doğru değil maalesef.

Bilgisayar dünyasında da önleyici eylemler devreye giriyor. Bilgisayar programcıları, programlarını korumak için sürekli daha fazla güvenlik duvarı yaratıyorlar. Ancak çoğu güvenlik önleminin kırılması artık ufacık çocuklar için bile basit.  Bilgisayar dünyası hacker denilen bu kişilerle baş etmek için ne kadar daha derin önlemler alsa da bu insanlar için o önlemler sadece bir meydan okumadan ibaret.  Çoğu, sistemdeki delikleri bulmaktan keyif aldığı için bunu yapıyor. Önleyici eylemlerin fazlalaştırılması sadece rekabeti arttırıyor. Kanımca, bu zekâdaki insanların bilgisayar endüstrisinin gelişimi için çalışmaya davet edilmesi önlerine duvarlar koymaktan daha verimli sonuç verecektir.

Sonuç olarak demek istediğim şu:  İleriye dönük önlemler alarak bazı olumsuzlukları önleyebileceğini düşünen ‘büyükler’, aldıkları tedbirlerle sistemde var olan başka değerlerin yok olmasına neden olabiliyor. Dünyada var olan sistem, insan müdahalesi ile daha iyiye gidecek diye bir kural yok. Manipülasyon, sonuçlarına katlanılması gereken bir harekettir. Dünya yüzündeki her şey doğal bir denge içinde hareket etmektedir. Bu dengeyi bozacak her eylem, zincirin kopmasına neden olur…

Bu yüzden, hür iradeyi insanların iyiliği için de olsa önlemek, sonuçlarına katlanılması gereken bir durumdur.