Festivalde İsrail filmi

3-18 Nisan tarihleri arasında yapılacak 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali programı belli oldu. İsrail bu yıl festivale rekor sayıda filmle katılıyor.

Viktor APALAÇİ
17 Mart 2010 Çarşamba

Gösterilecek altı film arasında 2009 Venedik Film Festivali’nin Altın Aslan Ödüllü ‘Lübnan / Lebanon’ ile 2010 En İyi Yabancı Film Oscar’ı adayı ‘Ajami’ var. ‘Genç ustalar’ bölümünde gösterilecek ‘Gözleri Tamamen Açık / Einayim Phukot’ ile ‘Paris’te 5 Saat / Chamesh Shaot Me Pariz’ İsrail sinemasında son dönem görülen yükselişin iyi örnekleri.

Yoav ve Doron Paz’ın müştereken yönettikleri ‘Fobidilya/ Phobidilia’ Uluslararası Altın Lale Ödülü için yarışacak on bir film arasında yer alıyor.

İstanbul Film Festivali’nin vazgeçilmez bölümü olan ‘NTV Belgesel Kuşağı’nda yer alan, Yoav Shamir’in ‘Karalama / Hashmatsa’sı şenliğin altıncı İsrail filmi.

29. Uluslararası Film Festivali’ne filmlerini takdim etmek ve basının sorularına cevap vermek için şehrimize gelecek olan dört İsrailli yönetmen arasında, İsrail sinemasına uluslararası arenada en büyük ödülü kazandıran Samuel Maoz var. İlk uzun metrajlı filmi ‘Lübnan’ ile Venedik’ten Altın Aslan Ödülü’yle dönen Maoz, 1982 Lübnan Savaşı’nı dört askerin gözünden anlatıyordu.

Aynı savaşı yaşayan Ari Folman, deneyimlerini  25 yıl aradan sonra ‘Beşir’le Vals’ta eleştirel bir tonla ele alıyordu. Samuel Maoz ise Lübnan Savaşı’nı sadece bir tankın içinden dört deneyimsiz askerin gözünden naklediyordu. Venedik Festivali’nin Jüri Başkanı Ang Lee, ödül töreninde, bu insancıl filmi ‘O tankın içinde biz de vardık’  diyerek övüyordu. ‘Lübnan’ı eleştirmenler son dönem İsrail filmlerinin en cesuru ve en iyisi olarak gösteriyorlar.

Avrupa Konseyi sponsorluğunda gerçekleştirilen ‘Sinemada İnsan Hakları’ bölümünde 10.000 Avro’luk FACE Ödülü için yarışacak ‘Ajami’nin yönetmenleri, Filistinli Scandar Copti ile İsrailli Yaron Shani, İstanbul’a gelecek İsrailli yönetmenler arasında yer alıyor.

‘Gözleri Tamamen Açık’ filmi son günlerde ülkemizde de tartışılan ‘Eşcinsellik bir hastalık mı?’ sorusunu gündeme getiriyor. Kudüs’ün ultra-Ortodoks Meaşearim bölgesinde yaşayan biri evli, diğeri bekar iki erkeğin imkansız aşkını anlatan film köktendinci Yahudi toplumuna radikal bakış açısı getirdi ve çok tartışıldı.