Anladık ki, havanda su dövmüyoruz…

Ester YANNİER Köşe Yazısı
10 Mart 2010 Çarşamba

Geçtiğimiz haftalarda yine bu köşede sizlere, tepkisizliğimizi, yergi için ne denli hovardaysak, övgü için de bir o kadar cimri olduğumuzu dile getirmiş, Şalom’daki değişim ve gelişmeden söz etmiştim.  Gazetemiz okura ulaştığında aldığım e-postaları sizlerle paylaşmanın gerekli olduğunu düşündüm… Gerek telefon ederek, gerekse de e-postalarıyla bizleri yüreklendiren duyarlı dostlara teşekkürler…

İşte bazıları…

Geribildirim

Çok haklısın Ester, bizler iyi bir şey olunca nadiren, olumsuz bir şey olunca maksimumda bilgi akıtırız. 

Ben eskiden annem  “gördün mü bizim dernekteki şu faaliyetle ilgili haberi” diye sorduğunda, konuya mahcup olmamak için göz ucuyla bakardım gazeteye ?. Yayınların bir yaşı varsa, bu gazete benim için 55- 65 yaş civarındaydı. Şimdi ise 30- 40 yaş dilimine indi… Kesinlikle her hafta keyifle elime alıp okunacak makaleler buluyorum. Açık toplum yazarları bizimle ilgili ne düşünüyormuş diye merakla sarılıyorum. Her defasında sizleri takdir ediyorum.

Bir takım farklı yazarların girişi ile (Vladi gibi) daha bizden, daha güncel oldu. Sadece dernek haberlerinin yer aldığı bir dergi olmaktan çıktı. Tabii ki derneklerin yaptığı muazzam gönüllü işler de övülecek ve haber edilecek. Ama eskiden neredeyse sadece siyasi haberler -belli bir görüş açısından- ve dernek haberleri vardı . Şimdi çeşitlenme ve renklenme yolunda ilerliyorsunuz. Açık toplum yazarları fikrinizi çok başarılı buldum.

İnsanlar çok sıkıntılı dönemler geçiriyorlar, o yüzden hayatın farklı renklerini anlatacak farklı hobileri ön plana çıkarmanızı, hayatın farklı boyutlarını da yansıtmanızı tavsiye ederim. Yani çizgisinden cesurca saptırdığınız gazetede azıcık daha yörünge sapması olabilir diye öneriyor, tüm gönüllü çalışanları eski bir Şalom gönülllü yazarı olarak canı gönülden kutluyorum …

Sevgiler

Meri Bahar

Merhaba dostlar

Merhaba dostlar. Umarım iyisinizdir. İzmir’den sevgiler hepinize. Bu haftaki sayınızı okurken Sayın Ester Hanım’ın yazısına gelince şöyle bir durarak kendime, “peki senin ne katkın var acaba” diye ya da “ne katkım olabilir” diye sordum kendime. Herhalde fazla bir şey olmasa gerek ama şahsen ben hemen hemen tüm çıkan yazıları ve yazarları okumaya çalışıyorum. Birbirinden ilginç ve sürükleyici yazılar var. Beğenerek takip ediyorum sizleri ve her hafta yazılarınızın bana birçok şey öğrettiğini ve kattığını düşünüyorum. Bir sonraki haftayı sabırsızlanarak bekliyorum. Sizlerin ve tüm okurlarınızın Purim Bayramını kutlamak isterim, teşekkürler. Saygılarımla

Ali Alkan Şınlak

Uyanmak, uyandırmak gerek:)))

Sevgili Ester,

 Sana teşekkür ederim!!

Kötüyü yerden yere vuran, ancak iyiyi, güzeli, emeği görmezden gelmeyi genetik kodlarına yerleştirmiş olan bizleri “dürttüğün” için sana teşekkür ederim.

Aylardır her hafta Şalom’u elime aldığımda düşündüklerimi, hissettiklerimi sizlerle paylaşmak istiyordum. Ancak bugüne kadar bunu bir türlü gerçekleştiremedim.

Neden mi? Ayy, aşkolsun... ya hava yağışlıdır, ya trafik yoğundur ya da tam o anda cep telefonum çalmıştır:))

Evet Ester, haklısın, Şalom büyük bir hızla, koca koca basamakları tırmanıyor. Bu başarıyı, gelişimi, evrenselleşmeyi, çoğalmayı, artmayı fark etmemek mümkün değil -ancak göz ardı etmek mümkün! Her hafta gencecik yazarlar yüreklerini bize açıyor ve taşıdıkları değerleri bizlerle paylaşıyorlar. Türkiye’nin gündemine oturmuş, önde gelen şahsiyetleri her hafta bize, bizi, bizim için yazıyorlar.

Bir kişiye dokunmanın, tüm dünyaya dokunmak olduğuna inanan geniş bir Şalom ailesi olduğunuza göre... İşte ben size ulaşıyorum, amatör ruhla, “gönüllü” yazdığınız satırları okuyorum, düşünüyorum, gülümsüyorum, alkışlıyorum ve yüreklendiriyorum.

“Çünkü her şey paylaşınca güzel...”

Sevgiler

Tülin Penso