Cantona Cannes’ı salladı

Manchester United’in unutulmaz “Kral Eric”i,futbolu bıraktıktan sonra aktörlük yapan Cantona, fikir babalığını yaptığı filmin tanıtım için Cannes Film Festivali’ne geldi

Viktor APALAÇİ Spor
1 Temmuz 2009 Çarşamba

62. Cannes Film Festivaline damgasını vuran iki aday vardı. Biri “Kral Eric” Cantona’nın fikrinden doğan, başrolünü oynadığı “Eric’i Aramak” adlı filmin festivalde yarışması. Diğeri Fransızların milli kahramanı Johnny Hallyday’ın, oynadığı “İntikam” filmi için Cannes’a gelmesi.

Bu karizmatik ve medyatik iki erkeğin kırmızı halı üzerinde yaptıkları görkemli yürüyüş basının ilgi odağı oldu. (Hatırlarsanız geçen yıl, Maradona’nın hayatını anlatan Kusturica filmi için Croisette’e gelmesi olay olmuştu.)

Manchester United’in hırçınlığıyla tanınan Korsika’lı forveti, taraftarların “Kral Eric” diye çağırdığı Eric Cantona, futbolu bıraktığı 1997’den beri, ününü Sinema aktörü olarak sürdürüyor.

Taşkın hareketleri, bir seyirciye uçarak tekme atması, renkli kişiliğiyle dünyanın en medyatik futbolcularından biri olan Cantona, Manchester United takımında oynadığı dönemde, tararlarca ilahlaştırılmıştı. Manchester kendini bugün dahi yaşama mekanı olarak seçmesi, Fransız halkının eski milli futbolcuların hala unutmaları, Cantona’nın popülaritesinin göstergesi.

Yarışmada İngiltere’yi temsil eden “Eric’i Aramak / Looking For Eric” filmi Cantona’nın bir fikrinden doğmuş. Futbol aşkının tutkuyla birleştirdiği insanlar hakkında bir film yapmak isteyen Eric Cantona, konusu İngiltere’den geçen bu filmi bir İngiliz yönetmeninin elinden çıkmasını istemiş.

Emekçi çalışan yığınların, horlanan ve dışlanan insanların sesi olarak tanınan Ken Loach’ta karar kılınmış. Ken Loach, filmin senaryosunu fetiş yazarı Paul Laverty yazması koşuluyla teklifi kabul etmiş.

Futbol fanatiklerini ve holiganları perdeye taşıyan “Eric’i Aramak”, birlikten kuvvet doğar teması etrafında, duygusal bir öykü anlatıyor.

Ailesini bir arada tutmayı başaramamış, karısını kendinden uzaklaştırmış, futbol fanatiği postacı Eric Bishop, hayata tutunma savaşı vermektedir.

İçinde bulunduğu durumun kendisini bir çıkmaz sokağa götürdüğünü görünce, Eric, duvarlarını süsleyen idolü Eric Cantona’nın posterinden yardım ister. Fantazi bu ya. Cantona canlanıp adaşına hayatındaki zorlukları aşması için yol gösterir.

Eric Bishop, posta idaresinde çalışan arkadaşlarının desteği ile, Cantona’nın öğütleriyle düzlüğe çıkar. Orta sınıftan dağılan bir yuva, futbol aşkının büyüsü ile tekrar biraraya gelir.

Müşterek aşkı futbol olan bir grup postacının dayanışma öyküsüne dönüşen film, futboldan hoşlanmayanların dahi gönlünde taht kuruyor.

Ken Loach komedi ile dram birleştirmedeki olağanüstü hüneriyle, hem güldürüp, eğlendirici olabiliyor, hem hüzünlendirip izleyicisini endişeye sevkedebiliyor.

Filmi izleyen basın konferansında ünlü yönetmen, projeye sıcak bakmasının sebebini, “maçlar insanları biraraya getiriyor, çok sayıda insan yaşadığı stresi bu şekilde alıyor” şeklinde açıkladı.

Manchester United’i anlatan kitaplarıyla tanınan yazar İvan Ponting, Cantona’yı “kontrol edilemez serbest birr uh. Takımın hiçbir zaman kaprisi geçmeyen elemanı” sözleriyle anlatmıştı.

Filmin yapımcısı sıfatıyla Cannes’a gelen Eric Cantona, hakemlere meydan okumasıy,a futbolculuk kariyerinde agresif biri olarak tanınmasını yorumlayarak “Gerçek bir tutkuyla oynadığım için bu işi sevdim” açıklamasını yaptı.