Babalar Günü çok özel...

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
17 Haziran 2009 Çarşamba

Nihayet yazı getirdik.Hatta kimilerimiz deniz sezonunu açtı bile. Bazıları çoluk çocuk arabalara doluşup Kilyos ‘beach’lerinin yolunu tutuyor. Sabah gidiliyor, öğlen yemeği, beş çayı derken balık keyfi de yapılıp eve dönülüyor. Bu sene plajlarda çalan müziklerin arasında ‘Düm Tek Tek’ ve ‘Kolbastı’ liste başıymış.

Adalara gelince, herkes plajda bir önceki sene oturduğu yeri yeniden parselliyor. Sohbetleriyle vatanı kurtarmaya çalışan gruplar henüz tamamlanmamış. Malum pazarları art arda düğünler var. Açık hava düğünlerini yeğleyen çiftler evlenmek için yaz aylarını seçiyorlar. Geçen hafta üç düğün vardı. Önümüzdeki hafta ise beş. Güzel olaylar bunlar. Ada’ya erken gidenlerdenseniz, düğüne günü birlik gider gelirsiniz. Yoksa çoğu insan gibi haziran sonunu bulursunuz. Yaz sonunda da: “Ay biz bu yazdan birşey anlamadık” dersiniz.

Hafta sonunda, balık yemek için tercih ettiğimiz mekanlardan biri olan Lido’ya gittik. Kalkan istemeye yeltendik ki Lido’nun Abidin’i göz kaş işareti yaptı. Onun yerine muhteşem bir deniz levreği tabağı geldi. Mezelere fazla yanaşmadan balığın tadına vardık.

Masada otururken önümüzden geçenleri seyrediyordum. Birçok genç kızın ve bayanın başlarında küçük papatyalardan yapılmış taçlar gördüm. O kadar güzel duruyordu ki. Az ötede koluna geçirdiği taçları turistlere pazarlamaya çalışan seyyar satıcıyı gördüm. İçimden hayırlı işler diledim. Hem doğanın içinden gelmiş, hem görüntüsü güzel. Önceki senelerde Ada’da gördükleri ilk dükkana giren turistler başlarında birer fesle dolaşırlardı. Doğrusu papatyaları feslere yeğlerim.

* * *

Geçtiğimiz Pazar ÖSS sınavı gerçekleşti. Ertesi gün cevap anahtarları bütün gazetelerde yayınlandı. Bundan sonra en az altı ay soru-cevap sayfaları görmeyeceğim. Tıpkı okul günlerimizdeki ‘Pazartesi Sendromu’ gibi, oğullarımın sınava girdikleri dönemlerden beri bu sıkıntıyı üstümden atabilmiş değilim. Başkaları için dert edinmek ise vazgeçemediğim bir huy...

Mezuniyet balosu lise son sınıflar için hep güzel bir anı olarak kalır. Bir zamanlar ne kıyafet giyeceğini düşünen kız öğrenciler şimdilerde daha güzel görünmek için botoks yaptırıyorlar. Sizce doğal gelebilir belki ama ben biraz şaşırdım. Nitekim doktorlar da bu konuda iki farklı görüşe sahip. Bir grup, ‘Aile izin veriyorsa, tıbbi sakıncası yoksa, neden yapmayalım?’ derken, ikinci grup ‘Kim ne derse desin, bu yaştaki bir genç kıza kesinlikle uygulamam’ diyor.

* * *

- İkinci hafta mı, üçüncü hafta mı?

Her sene haziran ayının ortalarına doğru yinelenen bir cümle.

- Babalar Günü ne zaman?

Yanıt şöyle gelir. Anneler Günü mayısın ikinci, Babalar Günü haziranın üçüncü pazarıdır.

Kimilerinde de baştan tavır alma söz konusudur. ‘Babalar senede bir mi hatırlanır; anneler senede bir mi sevilir?’ diyerek kutlamayı reddederler. Azınlıkta olan bu kesim çok iyi bilir ki, sevgi senenin bir günü için değildir. Özel günlerin kutlanması, o günü özel kılmak, simgesel de olsa bir hediye almak, paylaşıma ortak olmaktan güzeli var mı?

Şimdiden bütün babaların Babalar Günü’nü kutluyorum.

Bu arada kutlanmayı gerçekten hakkeden çok sevgili bir dostumuz var. Ressam/şair Habib Gerez 14 Haziran Pazar günü Tünel, Galipdede Caddesi’ndeki evinde çoğu sanatçılardan oluşan dostlarıyla doğum gününü kutladı. O gün yanında olamadım. Ama dileğim uzun sağlıklı yıllar boyunca yaratıcılığını sürdürebilsin.