Piyasalar toparlanma sürecine giriyor mu?

Dünyanın farklı bölgelerinden üretim ve istihdam verilerinin beklenenden olumlu gelmesi ekonomik toparlanmaya dair beklentileri arttırdı. Olumlu veriler toparlanma sinyalleri veriyor ancak kalıcı pozitifliğin devam etmesi için daha erken

Rafi OJALVO Ekonomi
10 Haziran 2009 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta IMKB-100’de satışlar biraz daha belirginleşirken, yurt dışı borsalarda olumlu seyrin azalarak da olsa devam ettiğini gözlemledik. Beklenenden iyi gelen veriler sonrasında yükselen ABD borsaları senenin en yüksek seviyelerine yükselirken açıklanan tarım dışı istihdam ve üretimle ilgili verilerin bu yıl deklare edilen en kötü seviyelerinin bir hayli üzerinde olması bu toparlanmada önemli rol oynadı. Analistlerin pek çoğu borsalarda gelinen seviyelerin pahalı olduğunu savunurken gelecekle ilgili gelen datalarla birlikte olumluluğun artması sonucu piyasalarda satış gözlemlenmedi. Ancak Türkiye’nin dahil olduğu gelişmekte olan piyasalardan hafta sonuna doğru borsalardan çıkışların arttığını belirtmekte yarar görüyorum. Haftanın dikkat çekici gelişmelerinden bir diğeri de Cuma günü tarım dışı istihdam rakamlarının oldukça olumlu gelmesine rağmen piyasaların bu veriye ciddi bir yükselişle cevap verememesi oldu. Bütün bu gelişmeleri birleştirdiğimde yurt dışı ve yurt iç piyasalarda düzeltme niteliğinde bir satışın gelmesinin mümkün olduğunu gözlemliyorum. Borsalarda ana hareketin yukarı olduğu bu dönemde satış konusunda inatçı olunmaması gerektiğini sözlerime eklemek isterim. 

Asya, Avrupa ve ABD’de diğer aylara göre daha olumlu gelen üretim ve istihdam verilerinin beklenenden olumlu gelmesi ekonomik toparlanmaya dair beklentileri arttırdı. Yukarıda belirttiğim gibi olumlu verilerin toparlanma sinyalleri verdiğini ancak kalıcı pozitifliğin devam etmesi için erken olduğu kanaatindeyim. Toparlanma hakkında kafamda oluşan soru işaretlerine sizinle paylaşmak isterim. ABD tahvil faizleri toparlanmanın beklenenden yavaş olacağını düşünmemin sebeplerinden birisi. Olumlu havayla birlikte riskli yatırım araçlarına geçen piyasa oyuncuları tahvil faizlerinin bir miktar artmasına sebep oldu. Bu gelişme esasında olumlu bir gelişme olarak yorumlanmalı. Ancak faizlerin yükselme ekonomik toparlanmada önemli rol oynayan emlak sektörünü olumsuz bir şekilde etkiliyor. Tahvil faizlerinin yükselmesi mortgage kredi faizlerinin artmasına sebep oluyor. Bu gelişme de fiyatları ucuzlayan evlere gelen talebin azalmasında önemli rol oynuyor. Hükümetin borçlarını düşündüğümüz zaman şu anda içinde bulunduğumuz resesyondan çıkmamız için tüketicinin para harcaması gerekli. İşsizliğin yüzde 9,4 seviyesine yükseldiği şu dönemde tüketicinin harcama yapmasının zor olduğunu düşünüyorum. Ayrıca son gelen veriler bu krizde insanların tasarruf eğiliminin arttığını gösteriyor. Bu da önümüzdeki aylarda gerçekleşecek toparlanmanın ivmesinin daha yavaş olmasında etkili rol oynayacaktır.

Yurt içi piyasalara baktığımızda IMKB-100’ün 36,000’in üzerine çıktığını ancak gelen yabancı satışlarıyla bu seviyelerde tutunamadığını gözlemledik. IMF anlaşmasının hâlâ yapılmamış olması, sanayi üretim verilerinin geçen senenin oldukça gerisinde kalması ve hızla artan petrol fiyatlarının cari açığın artmasına sebep olması Türkiye’de yakın geçmişte yaşanan olumsuz gelişmeler. Bununla beraber son günlerde gelişmekte olan piyasalara satış geldiğini gözlemliyorum. Bu satışın kar realizasyonu olduğunu ve kalıcı bir düşüş trendini başlamadığını tekrar belirtmek isterim. Bu hafta ABD’de açıklanacak perakende satış verilerinin yurt içi ve yurt dışı piyasaları etkileyebileceğini düşünüyorum. Yurt içi ve yurt dışı piyasalar bir miktar satış baskısı altına girse bile hareketin belirli bir bant aralığında kalacağını tahmin ediyorum. İyi haftalar.