G-20 Zirvesi’nin ardından riskli bir hafta

Rafi OJALVO Ekonomi
8 Nisan 2009 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta piyasadaki olumlu havanın devam ettiğini gözlemledik. IMKB’nin 27,000 seviyesinin üzerine çıkması ve Dolar/TL’nin 1.60 seviyesinin altına gelmesi piyasalarda yaşanan dikkat çekici gelişmelerden oldu. ABD borsalarının dip seviyelerine göre yüzde 20 yükseliş göstermesi olumluluğun devam etmesinde önemli rol oynadı.

Geçen hafta yapılan G-20 zirvesinden birlik mesajları verilmesi ve ekonominin düzelmesi için 1 trilyon dolar para sağlanacağının belirtilmesi borsa oyuncuları tarafından oldukça pozitif algılandı. Dikkatli olmamız gereken bir haftaya girdik. ABD’de bankalara uygulanan stres testinin sonuçları hala açıklanmadı. Citibank ve Bank of America gibi büyük bankaların durumlarının iyi veya kötü olduğuna dair haberler piyasaları olumlu veya olumsuz yönde etkileyecektir.

Geçtiğimiz hafta yurt dışında pozitif havanın devam etmesine rağmen ABD verileri olumlu değildi. Önümüzdeki hafta ABD tarafında ilk çeyrek bilançoları açıklanmaya başlayacak. Karların yatırımcıları tatmin etmemesi durumunda borsaların düşüşe geçmesinin oldukça muhtemel olduğunu düşünüyorum. JP Morgan Genel Müdürü’nün son ayda yılın ilk ayları gibi iyi performans sergileyemediklerini açıklaması ve Morgan Stanley’nin yeni düşüşler yaşayabileceğimizi belirtmesi yatırımcıların tedirgin olmasına sebep oluyor. Bu gelişmelerle beraber piyasa fiyatı ile bilanço kalemlerinin belirlenmesinde esneklik yapılması mali sektör zararlarının az gözükmesine imkan verecektir.

G-20 toplantısının oldukça olumlu geçtiğini belirtmek isterim. En büyük 20 ülke krizin daha çabuk sonlanması için 1.1 trilyon dolarlık bir fon ayrıldığını belirtti. Bu fonun 750 milyar doları IMF’ye verilecek. IMF’de ihtiyacı olan ülkelere daha kolay kredi sağlayabilecek. Doğu Avrupa ve diğer gelişmekte olan piyasaların paraya ihtiyacı olduğu şu günlerde bu gelişmenin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. 

Geçen hafta yurt içi piyasalara IMF ile yapılması beklenen anlaşma damgayı vurdu. G-20 zirvesinde IMF’nin oldukça yüklü miktarda para elde etmesi Türkiye’nin istediği tutarda borç alma ihtimalini arttırdı. Bu gelişmeler sonucunda kurlar aşağı gelirken, borsanın 27,000’in üzerine atmasında önemli rol oynadı. IMF ile anlaşmanın yakın zamanda pozitif bir şekilde sonlanmasını bekliyorum.

Türkiye’nin son büyüme rakamları, sanayi üretim ve işsizlik verileri ekonomide problem olduğunu açıkça gözler önüne serdi. Ülkelerin böyle nakit ihtiyacı olduğu bir dönemde Türkiye’nin bir yıllık bütçesinin üç aylık bir sürede kullanılmış olması negatif gelişmelerden biridir. Bu hafta ülke hükümetinin bu konuda yapacağı açıklamalara da dikkat edilmesi gerekmektedir. İyi haftalar.